Biliyorsunuz ki traduction Russe
368 traduction parallèle
Biliyorsunuz ki, Nick hayatımın en önemli safhasında bana engel oldu.
Знаете, Ник прервал меня в очень важный момент моей жизни.
Ve biliyorsunuz ki bugün Nürmberg'de milyonlarcası... olarak bulunmuyorsunuz, Almanya'nın tümü sizi burada... bugün ilk defa görüyor.
И вы знаете, что сегодня вас видели не только... тысячи в Нюрнберге, но и по всей Германии... которая также увидела вас здесь впервые сегодня.
Çünkü biliyorsunuz ki olaylar esnasinda... insanlar kendileri için neyin en iyi oldugunu unutup... duygularinin esiri olur bazen.
Потому что, как вы знаете, в пылу событий, люди обычно забывают свои истинные цели, и отдаются воли чувств.
Ancak biliyorsunuz ki ben Avusturyalıyım. Polise dikkat etmek zorundayım.
Но вы понимаете - я австриец, мне нужно быть осторожным с полицией.
Çünkü siz de benim kadar iyi biliyorsunuz ki, hiçbir aracı, hiçbir durumda...
Вы же знаете, что ни один скупщик не даст вам больше 50 процентов.
Biliyorsunuz ki, sizi tanık sandalyesine oturttuğumda yemin edeceksiniz ve yemin altında ifade vereceksiniz.
Вам, разумеется, известно, что когда я вызову вас свидетелем, нужно будет дать клятву и давать показания под присягой?
Siz de biliyorsunuz ki ; diğer ikisini öldürdünüz.
Это вы убили тех других охранников?
Ama gördüğüm iyilikleri unutamam. Siz de iyi biliyorsunuz ki, Ekselans : İspanya Kraliçesi Isabella,..... daha Calabria düşesi iken, benim öğrenim görmemi sağladı.
Вам известно, ваша светлость, что именно Изабелла, королева Испании, которая в то время была герцогиней Калабрии, помогла мне выучиться
- Yani, benim iffetim mi kirlendi? - Biliyorsunuz ki, hayır.
Вы хотите сказать, что от моей добродетели ничего не осталось?
Biliyorsunuz ki gardiyanlarımız ayrıntılı bir şekilde araştırdılar.
Правоохранители всегда основательно подходят к делу.
İçebilirsiniz. Sayın Kontum, biliyorsunuz ki Bastille'in alınışından bu yana adaleti kendiniz sağlayamıyorsunuz.
Господин граф, после взятия Бастилии вы не можете вершить суд сами.
- Siz ne biliyorsunuz ki hocam? Haklı.
Что я здесь узнаю, профессор?
Siz de biliyorsunuz ki, İskoçlar ülkeyi istila ediyor ama tek İngiliz kılıcı bile kalkmıyor.
Вам известно, что шотландцы вторглись в страну... и не один англичанин не выступил против них.
# Biliyorsunuz ki söyledim ona
( музыка ) И знаешь, что я ей ответил
Biliyorsunuz ki... önceki gün ikiniz de bir şeyler ima ettiniz.
Кстати, вчера вы провели кое-какие аллюзии...
Biliyorsunuz ki, biz bunu sevmeyiz.
Нам бы этого не хотелось.
Gayet iyi biliyorsunuz ki... kapıyı açık bırakırsak, kahvaltıdan sonra doğruca yatağa gidersiniz.
Вы прекрасно знаете : если ее не запереть, вы продолжите спать после завтрака.
Biliyorsunuz ki o, Howard Beale Show'un arkasındaki kadın.
Все вы знаете, что именно она стоит за "Шоу Говарда Била".
Biliyorsunuz ki ; Java'ya Ağustos'ta geldim.
Вы же знаете, что я прибыл на Яву в августе.
Yine biliyorsunuz ki ; Java'daki komutan Mart'ta esir alındı.
Как вам известно, комендант Явы был пленён в марте.
- Arkadaşlar bir dakika, biliyorsunuz ki fazla vaktimiz yok.
Друзья, у нас мало времени.
Biliyorsunuz ki bu görevi yerine getirmeye can atıyorum.
Вы знаете что я обладаю большим энтузиазмом.
Ama biliyorsunuz ki, Baal-Dahar daha eski bir yerin yıkıntıları üzerine kuruldu.
Но Бал-Дахар был построен на развалинах другого города.
Numaraların izi sürülebilir, biliyorsunuz ki.
Их, конечно же, можно проследить по номерам.
Biliyorsunuz ki ben işadamı değilim.
Нет. Видите ли я не бизнесмен.
Saygıdeğer Peder biliyorsunuz ki, bu gerçek bir ilahi bile değil.
Ваше преподобие это же не гимн.
Fakat biliyorsunuz ki ona karşı hiç şansım yok.
Но вы же знаете, у меня нет шансов.
Hepiniz çok iyi biliyorsunuz ki kanunlarımızı uygularken katı ve hoşgörüsüz olmama adına zaman zaman kendi başımı ağrıtıyorum.
Всем вам прекрасно известно какие страдания я смиренно принимал. Я не был слишком строг, слишком суров и уважал ваши законы.
Ama bunun reklamını yapmak zorunda değilim. Biliyorsunuz ki haklıyım.
Только таким дерьмом мне не придётся торговать — оно продаётся само.
- Biliyorsunuz ki böyle biri yok.
- Ты же знаешь, такого человека нет.
Hadi, Mr Wickham, biliyorsunuz ki biz artık kardeşiz.
Ну что вы, мистер Уикэм, мы же с вами брат и сестра.
Biliyorsunuz ki sigortanız bunu karşılıyor.
У вас же есть страховка.
- Biliyorsunuz ki uzun bir gün oldu ve ben gerçekten yorgunum. Yatmaya gideceğim.
Знаете, день был долгий и я пожалуй пойду спать.
Siz de çok iyi biliyorsunuz ki o emri veremem.
Вы знаете, что я не могу отдать такой приказ.
Biliyorsunuz, Kont onun annesinden oldukça yaşlıydı ki annesinin asla bir daha adı anılmamalı.
Так вот, граф был много старше ее матери. О ней больше ни слова.
Tabii ki, biliyorsunuz, iki tarafı olmalı.
Но вы же знаете, у всего есть и другая сторона.
Mağaza için bana ilk ortaklık teklif ettiğinizde sessiz bir ortak oldum. Biliyorsunuz, karım sandı ki...
Когда вы предложили мне долю в торговой лавке, и сделали партнером, моя жена подумала...
Demek ki kravatlarını takım elbiselerinden daha iyi biliyorsunuz.
Мне кажется, на нем был серый "принц Уэльский".
Biliyorsunuz ki, bu elde edilen notların ortalamasına göre yapılır.
Знаете, это по средним показателям.
Benim hakkımda ne biliyorsunuz, ki?
А что ты обо мне знаешь?
Rokoko'nun düşmanı. - Görüyorum ki biliyorsunuz!
- Я вижу, вы разбираетесь.
Kız arkadaşınızla aranızda bir tartışma olmadığını elbette siz biliyorsunuz. Ama polisin bundan emin olmasını nasıl bekleyebilirsiniz ki?
Вы знаете, что не ссорились со своей девушкой, но откуда об этом знать полиции?
Biliyorsunuz, burada diyor ki Büyükbaba evde kalmalı.
- Гомер, что ты нарисовал?
Biliyorsunuz vermek için tamamen yasal olan bir şeyi satmak neden yasadışı olsun ki?
Понимаете? Почему незаконным должна быть продажа того, что само по себе законно?
ki bunu büyük ölçüde kendi paramla yapıyor olmam ve Godfather filmlerinin başarısının zirvesinde yapıyor olmam, ki varlıklıydım biliyorsunuz, Kurtz'unkine benzer bir ruhsal duruma katkıda bulunmuş oldu.
и что большая часть денег была моей, и делал я все на волне успеха "Крестных отцов", понимаете, всего в изобилии - эти факты говорили, что я был Курцем.
Bize, başka dünyaların doğal gelişimine müdahalede bulunma hakkımızın olmadığını söyleyen Asal Direktif'i, tabii ki biliyorsunuz.
Разумеется, Вы знаете о Первой Директиве, которая гласит, что мы не имеем права вмешиваться в естественное развитие иных миров.
Bu iyi değil Ve biliyorsunuz... ne zaman tuhaf bir şey olsa iyi ki Bart bunu yaptı deriz
У дар не получился! Знаете, что мы говорим в таких случаях : " Хорошо, что Барт это сделал.
"Cevap aşktır ve şüphesiz ki siz bunu biliyorsunuz."
Любовь - ответ на все вопросы. И это именно так.
Tabii ki biliyorsunuz yoksa burada olmazdık.
Но вы, наверное, в курсе, раз прямо так и называетесь.
Ve çoğunlukla ukala biridir hatta kendini bazen şövalye zanneder ama en azından dürüsttür. Ve... - Bay Taylor'la aranızdaki ilişkiyi bilmiyorum bayan ama belli ki, ne politika ne de gazetecilik hakkında bir şey biliyorsunuz.
Не знаю, в каких отношениях вы с мистером Тейлором, но, очевидно, вы ничего не смыслите ни в политике, ни в журналистике.
- Ve tabi ki siz Binbaşı Thorn'u biliyorsunuz.
- И конечно вы знакомы с майором Торном.