Bilmiyordun traduction Russe
717 traduction parallèle
- Öyleyse geleceğimi bilmiyordun?
Тогда ты не знала, что я приеду. Нет.
Ne yaptığını bilmiyordun.
Ты не понимала, что делаешь.
Babam sana o bisikleti almamalıydı. Nasıl kullanacağını bilmiyordun.
Я всегда говорила, что папе не следовало покупать тебе этот велосипед.
- Neyi bilmiyordun? Suyun bu kadar soğuk olabileceğini.
... что вода будет такая холодная.
Marriott hakkında hiçbir şey bilmiyordun ne kadar para taşıdığını bilmiyordun alacağı şeyin ne olduğunu bilmiyordun.
Ты не знаешь о Мариоте, сколько было денег и зачем это делалось.
- Yemin et, Iütfen yemin et. Kuhlenkampf olduğumu bilmiyordun.
Поклянись, что ты не знала, что я
Patou'yla ben eski arkadaşız, bunu bilmiyordun, değil mi Victor?
Мы с Пату старые друзья. Ты это знаешь, Виктор?
Koya atladığın zaman, nerede olduğunu bilmiyordun.
Когда вы прыгнули в залив, вы не знали, где находитесь. - Вы догадывались, но не знали.
Ve kendini benimle bulana kadar neler olduğunu bilmiyordun.
И вы не знали. Вы не знали, что произошло, пока не очнулись у меня дома.
Nerede olduğunu bilmiyordun.
Вы не знали, где вы были.
- Kötü biri olduğunu hiç bilmiyordun, değil mi?
Он никогда раньше не вел себя плохо?
Belki bilmiyordun ama şüpheleniyordun.
Вы не могли знать, но наверняка подозревали.
Sakın söyleme. Dolu olduğunu bilmiyordun, değil mi?
Не говори мне, что ты не знал, что он заряжен.
Bilmiyordun, değil mi?
Ты не имел понятия?
Bornozlarımızın aynı olduğunu bilmiyordun.
Вы не знали, что у нас одинаковые халаты?
Gerçeği hiç bilmiyordun O seni görmeye gelirken.
И ты бы никогда не знала, когда он придет к тебе.
Bir odada yalnız başına yaşıyordun ve onun hakkında hiçbir şey bilmiyordun.
Ты бы просто жила в одиночестве и ничего не знала о нем.
Benim bildiğimi bilmiyordun, değil mi?
Ты не знал, что я в курсе, правда, Гарри?
Tanıdığına dair kanıtımız var. - Bilmiyordum... - Neyi bilmiyordun?
У нас есть информация, что знал.
Ya da şöyle derler : "Benden önce seks nedir bilmiyordun."
- Или они говорят. "До меня ты не знала, что такое секс"
- Neyi bilmiyordun?
- Чего?
Önce ben yalan söyledim, ama sen nehirde bana yalan söylerken... benim uçuş korkusu hakkında yalan söylediğimi bilmiyordun.
Да! Я первый тебя обманул, но тогда у реки ты соврал мне,... не зная, что я соврал насчет боязни летать.
Hayatta olduğunu bilmiyordun. - Hayır, bilmiyordum hayır. Ve bir kadınla gayrı meşru yaşamadın.
Ты не знал, что она жива, поэтому ты жил с женщиной легально.
Onun olgun sorumluluk sahibi biri olup olmadığını bilmiyordun.
Tы прожила с мужчиной 40 лет, потому что ему шла форма? И даже не думала, насколько он ответственный, сознательный.
Bunu bilmiyordun, değil mi?
Ты об этом не знала, правда?
Eminim bu konu gündeme gelene kadar bir balığın kaç gözü olduğunu sen bile bilmiyordun.
Могу поспорить, пока газеты не раздули это ты даже не знала, сколько глаз у этой рыбы.
- Evet, ama sen ne yaptığını bilmiyordun.
- Да. Но ты не знала что делаешь.
Koştuğumu bilmiyordun.
Ты не знал, что я бегаю?
Bunu söyleyeceğimi bilmiyordun.
Ты не знал, что я это скажу.
- Bilmiyordun.
- Я так и знала.
- Bilmiyordun.
- Не знал.
Anlaşılan bilmiyordun.
Видимо, не знаешь.
Yazlarını bir çiftlikte geçirdiğini bilmiyordun, değil mi?
Ты знал, что она проводила лето на ферме?
Bu güne kadar kaç kişiyle yattığımı bile bilmiyordun, çünkü sormaya zahmet bile etmedin.
До сегодняшнего дня ты даже не знал, со сколькими я трахалась,.. ... потому что не удосуживался меня спросить.
Hatta tuşlu telefon kullanmayı bile bilmiyordun.
Ты даже не знал, как пользоваться кнопочным телефоном.
Yani gerçekten bilmiyordun öyle mi?
Значит, вы действительно не знали?
- Bunu bilmiyordun değil mi?
- Вы его не знаете, так ведь?
Neden bilmiyordun?
Чего тебе жаль?
Beni bu kadar uzun süre içeriye atacaklarını bilmiyordun.
Я знаю, ты не думал, что меня посадят в тюрьму так надолго.
- Hani araba kullanmayı bilmiyordun.
- Я думала, ты не умеешь водить.
Bu yıllar önceydi ve o rujun cebinde olduğunu bile bilmiyordun.
Как в тот раз, когда ты понятия не имела, как та помада оказалась в твоем кармане.
Yani hiç bir şey bilmiyordun.
У тебя ничего не было.
Komünizmin hassas bir konu oldugunu bilmiyordun demek?
Ты не представлял что коммунизм больной вопрос?
Madox'un kendini vurduğunu bilmiyordun.
Так ты не знал, что Мэдокс застрелился?
- Bunu bilmiyordun.
- Ты не знал об этом.
Yani bilmiyordun?
" ак ты этого не знал?
Ama arabamı bilmiyordun, değil mi?
Но вы не знали, которая из машин моя?
Bilmiyordun ki.
Я понимаю, ты не знала.
- Bilmiyordun! - Hayır, bilmiyordum.
– Нет, не знал.
Bunun imkansız olduğunu bilmiyordun.
Ты знал что это не возможно?
Hasta olduğunu bilmiyordun, değil mi, Bob?
Oн был yвoлeн зa нeкoмпeтeнтнocть, a нe из-зa CПИДa.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyor 92
bilmiyorsun 241
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyor 92
bilmiyorsun 241
bilmiyorum efendim 100
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyordu 23
bilmiyorlar 33
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyorduk 25
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyordu 23
bilmiyorlar 33
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyorduk 25