Bir arada kalın traduction Russe
47 traduction parallèle
Bir arada kalın!
Держитесь вместе!
Soğukla savaşın. Isının. Bir arada kalın.
Держитесь группами.
Tek başınıza durmayın. Tamam mı? Bir arada kalın.
- Не оставайтесь одними.
Bir arada kalın.
Держитесь кучнее.
Işıklar yandığı sürece bir arada kalın.
- Так и будете жаться в кучу, пока не выгорит весь свет?
Bir arada kalın.
Держитесь вместе.
Devam et! - Bir arada kalın!
- Держитесь вместе!
Güverteye çıktığımızda bir arada kalın.
Когда мы попадем на борт, держитесь вместе.
Bir arada kalın, uyanık olun ve beni takip edin.
Держитесь вместе, не отставайте и следуйте за мной.
Jethro, Harry, Seamus, bir arada kalın!
Джетро, Гарри, Шеймус, держитесь вместе.
Siz beni takip edin ve bir arada kalın.
Ты идёшь за мной. А вы ребята следом за нами.
Bir arada kalın.
Держимся вместе.
Siz bir arada kalın. Siz takviye bulurken ben onları sizden uzak tutarım.
Найджел...
Bir arada kalın.
Не разбегайтесь.
- Bir güne kadar çıkıyorum. O zamana kadar bir arada kalın.
- Я вернусь через день, просто продержись там.
- Bir arada kalın.
- Так. Построились.
- Devam edin! Bir arada kalın!
Не отстаём!
- Bir arada kalın!
В колонну! Так.
- Mesafeni koru. - Sola kırmalısın! Bir arada kalın.
Смотреть внимательней, куда едете, дебилы.
Affedersiniz. Bir arada kalın millet.
Простите, сдвиньтесь еще больше.
Bu yüzden bir arada kalın.
Так что... держитесь вместе.
Ama arada bir beni çok zorlardı. Ben de karşı çıkmak zorunda kalıp ona çizgiyi aştığını söylerdim.
Но время от времени его заносило, и мне приходилось напоминать ему, что он зашел слишком далеко.
Bunları bir arada tutan tek şeyi almayı hatırlayamadıktan sonra bunca yiyeceği almanın ne anlamı kalıyor?
- Зачем покупать всю эту дрянь, если ты не можешь запомнить, где сыр, который с этой дрянью едят?
Bu arada.. ailenizi ya da bir arkadaşınızı arayabilirsiniz. Onlarda kalın.
A пoкa пoзвoнитe дpyзьям или poдcтвeнникaм, пoживитe y ниx.
Bir arada kalın.
И не зевать.
Kumiko'nun ailesini bir arada tutan bağlar kalın borular gibiydi.
Узы, удерживающие вместе членов семьи Кумико.
Kalıyorlar ama sen onları bir arada tutacak ve oyalayacaksın.
Ты следишь за ними, ты держишь их в одном месте.
Bu kavgaların çoğu, zavallı yavrunun arada kalıp ezildiği bir trajedi ile son bulur.
Многие из этих ссор закончатся трагедией, поскольку бедный цыпленок будет затоптан до смерти.
İlerlemeye devam edin, bir arada kalın.
Продолжаю двигаться.
Duyduğuma göre arada bir Coover'ın evinde kalıyormuş.
Слышала, что он живет где-то где жил Кувер.
- Evet. Bu kalın İrlandalı kafanda birden fazla denklemi bir arada tutabilecek kadar aklı çalışan tarafına yapılmış bir teklif.
Это приглашение, Френк, той вашей части которая достаточно умна, чтобы решать более, чем одно уравнение.
Dostlarınız düşman,... düşmanlarınız dost olduğunda,... iki arada bir derede kalıyorsunuz.
В конце концов вы ловите себя на том как ваши друзья становятся противниками, а противники друзьями.
Hayatlarınız tehlikede olacak. Ama bir arada kalırsak güçlü olacağız.
Вашей жизни может угрожать опасность, но мы будем сильны, если будем держаться вместе.
- Bir arada kalın!
- Не отставать.
Bu arada, lütfen gemide kalıp ücretsiz James Camer-oğan halkalarımızı bir tadın.
А пока оставайтесь на корабле и возьмите эти кольца от Джеймса Кэмерона.
Bir arada kalın!
Держаться вместе!
Bu arada siz de yürümek zorunda kalırsak diye hafif bir valiz hazırlayın.
А вы пока собирайте самое необходимое в дорогу.
Bu arada, sistemin nasıl da bir insanın aslında masum olabileceğini araştırmak yerine mahkûmiyetini kalıcılaştıracak şekilde tasarlandığını görmek isteyenler Temyiz Mahkemesinin Steven Avery ile ilgili kararını okuyabilirler.
Если вам когда-нибудь потребуется пример того, насколько важнее для этой системы подтверждать принятые ранее решения вместо того, чтобы выяснять, виновен ли осуждённый на самом деле, — прочтите приговор апелляционного суда по делу Стивена Эйвери.
Sabıkalı şahıslarla bir arada görünmemelisin Sayın Meclis Üyesi.
Тебя не должны ассоциировать с известными преступниками... Член совета.
Ama zorlukları atlatacaksınız harika işinize devam edeceksiniz, tabii bir arada kalırsanız.
Но вы выдержите эту бурю. Чтобы и дальше отлично работать. Но только, если будете вместе.
Sadece bir arada kalırsanız büyük yatırımcınız olacağım.
Я стану крупным инвестором, если вы останетесь вместе.
Sadece bir arada kalırsanız büyük yatırımcınız olurum.
Я стану крупным инвестором, если вы останетесь вместе.
kalın 63
kalın kafalı 19
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
kalın kafalı 19
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir arkadaşım var 42
bir adam 202
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir ailem var 30
bir ay içinde 20
bir anlamda 46
bir arkadaşım var 42
bir adam 202
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir ailem var 30
bir ay içinde 20
bir anlamda 46