Bir fincan çay traduction Russe
378 traduction parallèle
Bir fincan çay?
Чашку чая?
Bir fincan çay içebileceğim bir yer var mı buralarda?
Я могу где-нибудь попить чаю?
Yanında da bir fincan çay ister misiniz?
Чай, вероятно, тоже не помешает.
Bir fincan çay alır mıydınız Bay Rafferty?
Хотите чаю, мистер Рафферти?
İçeri gel ve bir fincan çay iç.
Войдите и выпейте чашку чая.
Hızlı bir fincan çay alayım.
Я только выпью чай.
- Bir fincan çay içelim mi?
- Выпьем по чашечке чая?
Peter sanırım artık bir fincan çay alabilirim.
Питер... Я думаю, я бы выпила сейчас ту чашечку чая.
O burada yoksa bile bir fincan çay içebilirsiniz.
Хоть её и нет, вы же можете попить чаю со мной.
Gittim ve bir fincan çay yaptım.
Пришлось вылить в раковину и приготовить ей чай.
Bir fincan çay daha, Vera, tatlım.
Еще чашку чая, дорогая.
Bir fincan çay daha ver, tatlım. Parasını o ödüyor.
Дай еще чаю, дорогая.
Bir fincan çay alırdınız, değil mi?
- О! - Думаю, вы не откажетесь от чашки чая?
Bir fincan çay için bile.
Ни на одну чашку чая.
Fark etmez, bir fincan çay?
Я бы не отказался от чашечки чая.
Uyanınca bir fincan çay verirsin.
Проснется, дай ей чаю.
Su Isıtıcıyı taktım, bir fincan çay verebilirim.
Я только что поставила чайник, заходи попить чаю.
- Bir fincan çay ister misiniz?
Чаю, сэр?
- Söylesene.. - Evet, Çavuş. Kalıp bir fincan çay içersiniz, değil mi?
Так что, сержант... останетесь и выпьете чашечку чая?
Bir fincan çay iyi gelir.
Может быть, чашка крепкого чая сможет помочь.
- Bir fincan çay alır mısınız?
- Может быть, чашку чая?
Brown Hareketi yaratan bir üreteçte ( mesela bir fincan çay ) durdurulmuş atom altı bir vektör çiziciye verip sonlu miktarda olasılıksızlık üretilebildiği uzun zamandır biliniyordu, ve bu üreteçler genelde, belirsizlik teorisi uyarınca partilerde hostesin iç çamaşırlarının molekküllerinin tamamını aynı anda 10 santim sola kaymasını sağlayarak buzları kırmakta kullanılıyordu.
были давно известны, а сами генераторы частенько использовались на вечеринках дл € колки льда, заставл € € молекулы нижнего бель € хоз € йки как бы случайно передвинутьс € на фут левее, согласно теории неопределенности.
- Bir fincan çay ister misin canım?
- Чашку чаю, дорогой?
Bir fincan çay alır mısınız?
Чаю не хотите?
Bir fincan çay da içemez miyiz?
Может, чаю по черепушечке?
Bir fincan çay seni kendine getirecektir.
Чашечка чаю тебя взбодрит.
Bir fincan çay gibisi yok yahu.
Нет ничего лучше чашечки чаю, а? Черт!
Ne yapacağım? Ona bir fincan çay sunabilirsin mesela.
Можешь предложить ему чашечку чая, полагаю.
Keşke bir fincan çay olsaydı.
О, я... я... я бы... не отказалась от чашечки чаю.
- İçeri gel bir fincan çay iç.
- Сходи выпей чашечку чаю.
Bir fincan çay ister misiniz?
Чаю не хотите? ... Есть с апельсином,...
Bir fincan çay keyfi, konuklarından biri demledi su şişesiz yatmaya gitmeden önce.
Наслаждаюсь чашкой чая, заваренной одним из ваших гостей... перед тем, как он отправился спать... без грелки.
Ona bir fincan çay ve çizkek getirin.
Принесите ему стакан чая и кусочек творожного тортика.
Lütfen bir fincan çay için.
Хотите чаю.
Bak, şimşekler çakan bir fincan çay.
Смотри - молния бьёт в чашку с чаем.
Saat beşte, Bayan Inglethorp zili çaldı ve ona bir fincan çay götürmemi istedi.
В пять часов миссис Инглторп позвонила и попросила чашку чая.
Kaptana bir fincan çay getir.
Чай капитану.
Nereye bırakmıştın? Bir fincan çay içmeye gittim, döndüğümde yoktu.
" десь. я пошЄл попить чаю, а его уже нет.
Onu aşağı indirip, bir fincan çay verin.
ѕусть спуститс € вниз и попьЄт чаю.
- Bir adam ölüyordu ve o... Onu aşağı indirip, bir fincan çay verin.
— пустись и выпей чаю.
Güzel bir fincan çay alır mıydınız efendim?
Не хотите ли горячего чайку, сэр?
Oh, bir fincan çay için can atıyorum. - Siz de alır mıydınız?
О, ужасно хочется чаю.
Ama papatya çayından bir fincan isterim.
Но я с удовольствием выпью чашку твоего ромашкового чая.
Bir fincan sıcak çay sana iyi gelecektir.
Может, чашечка горячего чая будет к месту?
Güzel bir fincan sıcak çay içeriz.
Выпьем по горячей чашке чая.
Benim 27 fincan çay ve altı saatimi alan şeyi o sadece bir kaç dakikada halletti.
ТО что заняло у меня 6 часов и 27 кружек чая он сделал в считанные минуты.
Bir fincan daha çay, yada limonata?
Еще стакан чаю или лимонада?
Kız fincanından bir yudum alıyor. Ancak velisine bakıyor ve çayı bırakıyor.
Маленькая девочка выпивает глоток, но, взглянув на своего опекуна, ставит чашку на место.
Hadi gel, bir fincan çay iç.
Пойдём, выпьешь чашечку чая.
Hanımefendinin siparişi, yarım greyfurt yağsız bir kepekli tost, bir bardak portakal suyu, bir fincan da nane çayı.
Не надо... для дамы - грейпфрут, горячий пшеничный тост, апельсиновый сок и чашку мятного чая.
Hadi otur bir fincan daha çay iç.
Давай, садись. Выпей ещё чаю.
bir fincan kahve 36
çay içer misin 17
çay hazır 26
çay ister misin 76
çaylak 57
çay ister misiniz 28
çay alır mısınız 21
çayınız 23
çay mı 42
bir fikir 16
çay içer misin 17
çay hazır 26
çay ister misin 76
çaylak 57
çay ister misiniz 28
çay alır mısınız 21
çayınız 23
çay mı 42
bir fikir 16
bir fahişe 36
bir fare 26
bir fikrim var 616
bir felaket 20
bir film 23
bir fikrim yok 77
bir fransız 16
bir fikrin var mı 84
bir fikriniz var mı 26
bir fare 26
bir fikrim var 616
bir felaket 20
bir film 23
bir fikrim yok 77
bir fransız 16
bir fikrin var mı 84
bir fikriniz var mı 26