Bir şarkı traduction Russe
5,411 traduction parallèle
Güzel bir şarkı. Ama o şarkı beş farklı kişi tarfından söyleniyor.
Песня отличная, но ее поют пять человек.
Benden sadece muhteşem bir şarkı istiyorlar?
Слушай, они ждут от меня хорошей песни.
Ona sadece bir şarkı veremez miyiz?
Мы можем дать ему хоть одну песню? — Хватит.
Ben Glee Klubündeyken bir şeyi açıklamak istediğimde bunu bir şarkıyla yapmak bana hep yardımcı olmuştur.
В хоре, когда я хотела что-то объяснить, я делала это с помощью песни.
Çocuklar tam şu anda bir şarkının başlaması için neler vermezdim.
Ребята, я бы всё отдал, чтобы сейчас спеть.
Cesur, hayatta kalan bir şarkıcı.
Шансоньеткой, отважной выжившей.
Sevdiğin bir şarkıyı biliyorum.
Я знаю, какая песня тебе нравится.
Ona bir şarkı yazmıştım aslında.
Вообще-то я даже песню для неё сочинил.
Ama şimdi başka bir şarkı dinliyorum.
Но сейчас я слышу другую песню.
Başka bir şarkı söyle.
Спой что-нибудь еще.
Yani belki de babam hakkında ki düşüncelerimi söylemenin en iyi yolu bir şarkıdır. Bir başkası besteledi ve kiraladığım kişiler o şarkıyı söyleyecekler.
Может быть, поэтому лучшим способом сказать о том, что я чувствовал по отношению к отцу, будет песня, которую написал кто-то другой, которую споют нанятые мною люди.
Senin hakkında yeni bir şarkı söylenecek Mei Lin.
Будут новые песни, воспевающие тебя, Мэй Лин.
Ah, buna bir şarkı yazabilirim.
Мне нужно написать песню.
Belkide yeni bir şarkı yazarım. Adını da "Eski deli sevgilim çok hızlı konuşur.Şaka değil.Haha." koyarım.
Мне наверное стоит написать новую песню под названием Моя психованная бывшая болтает без умолку
Ona söylediğim son şey eski bir şarkının sözleriydi.
Последнее, что я ему сказал, были слова какой-то старой песни.
Yumuşak bir şarkıyla giriş yapmak daha iyi olmaz mı?
А вы уверены, что мне лучше начать с лёгкой песенки? Для разогрева? Не!
Güçlü bir şarkıyla doğrudan saldır!
Чтобы всё сразу проснулись. Это искушённая публика.
Pekala, o zaman güçlü bir şarkı seçerim.
Ладно. Хозяин барин.
Sadece bir şarkı, yanlış anlamayın.
Это песня такая, ребята.
Resmi şarkısı "Hang On, Sloopy" olan bir yerde yaşamayı seviyorum.
Мне нравится жить в городе, где гимном является "Hang On, Sloopy".
Santana ve ben konuştuk ve düşündük ki aradığımız şarkı bir düet olmalı.
Мы с Сантаной поговорили и считаем, что эта песня лучше смотрится в дуэте.
Solomon'un Şarkısı, bir bilim kurgu uzay dizisi.
"Песнь Соломона" - это научно-популярная фантастика.
Demir bir flütü arıyorsunuz. Bunu babasının kafasını kendi kafasıyla birleştirecek şarkıyı çalmak için kullanacak. Çünkü bunun ana gezegenine giden bir delik açacağını düşünüyor.
Они ищут флейту Дракса, что спеть песню, которой его отец научил его, потому что он верит, что она откроет воронку, через которую он вернётся на свою планету.
Solomon'un Şarkısı senin için uygun bir proje değildi.
"Песнь Соломона" не совсем тебе походит.
( Estelle - "American Boy" ) * Bu başka bir şampiyon şarkısı *
* Просто ещё один хит, *
Lily Anne Fancie'de söylediği şarkılardan bir albüm hazırlayacakmış sanırım.
Ты знаешь, я слышала, что Лили Энн планирует записать живой альбом в Фэнси'с.
Ömür boyu benim adıma söylenecek şarkılara. Umarım bir gün Lily Anne senden de bu kadar nefret eder ve bu şarkıların bir kısmı da sana yazılır.
За бесконечный поток песен обо мне, и надежду на то, что Лили Эйн ненавидит тебя настолько сильно, что не будет воспевать тебя.
Burada yaşayan insanlar hakkında şarkılar söylemek bir süreliğine komik olabilir.
Хмм. Петь песни о людях, которые живут здесь... Это должно быть весело некоторое время.
- Biliyorum! Ama saç fırçana... seksi bir sesle şarkı söylemene karşılık bir kelime bulamıyorum.
Но я не могу найти другое слово чтобы обозначить пение в расческу сексуальным голосом.
Başka bir Taylor Swift ayrılık şarkısı dışında banko bir şey yok.
Ничего не бывает наверняка, кроме ещё одной песни Тейлор Свифт о расставании.
- Bu bir, Mary Poppins şarkısı değil mi?
- Это разве не песенка Мэри Поппинс?
Beastie Boys'un Paul Revere şarkısında, atı ve bir quart birası vardı.
У Пола Ревира в песне "Бисти Бойз" была лошадка и литр пива.
Seninle aynı şarkıyı söylemek gibi bir şey, desene.
Это просто история твоей жизни.
Sonra hepsi bir anda gitti. Lake caddesinden aşağı doğru sarkılırken göt herifin teki sigarasını pencereden içeri attı diye.
Но всё испарилось, потому что какой-то мудак, нёсшийся по Лейк-Авеню, выбросил сигарету в окно.
"New Rochelle'li bir çocuk niye Memphis hakkında şarkı söylüyor?" diye sordum tabii.
"С чего вдруг парень из Нью-Рошелля поёт о Мемфисе?"
Şarkıyı bir dinlesen olur mu?
Хочешь послушать?
Bir ara da, yetimhanenin çocukları kimsesizlik şarkılarını söylüyorlardı.
Некоторое время, это был приют для сирот, где дети пели безутешные песни.
Biliyorum, şarkıcı gibi bir tipi var,... ama kendisi Kentish şehrinden gelen,
Я знаю, он выглядит будто мальчик из церковного хора, но на самом деле он — анархист из Кентиш Таун.
Köpeğini kaybettim de dersen tam bir country şarkısı olur.
Потеряй пса и получишь кантри песню. Ну не знаю.
Sıkı durun bayanlar ve baylar. Çünkü bugün, ilk defa yeni başrol oyuncularımızdan şarkılı ve danslı bir oyun izleyeceksiniz.
Ну, держитесь за свои кресла, дамы и господа, потому что сегодня впервые у вас будет привилегия увидеть песню и танец в исполнении наших новых хэдлайнеров!
Şarkı aralarında espriler yapıp hikâye anlatmak istiyorum. Bir de kahvaltıda havyar yemek istiyorum.
И я могу травить шутки и рассказывать истории между песнями.
- Konuşmak zorunda değilsin ama sana sorulan bir şeye cevap vermezsen mahkemedeki savunmana zarar vermiş olursun. - Şarkı söylüyordum!
Поэтому ты арестован.
Sizin için listelerin bir numaralı şarkısı Kang Ta, Shin Hye Sung ve Lee Ji Hoon'dan geliyor : "Yemin Ediyorum"
Поэтому сейчас прозвучит песня в исполнении которая называется "Клянусь".
Bir çocuk şarkısı yüzünden mi evrenin sonuna geldik?
Мы что, добрались до конца вселенной из-за детского стишка?
Bence şu an elveda şarkısı için mükemmel bir an.
Ну разве не самое время для прощальной песни?
- Şarkı için zaten bir eşim var. Hangisi?
И кто это?
Bir arkadaşım vardı Eddie, hep şarkı söylerdi.
У меня был друг, Эдди, пел постоянно.
Başlarda herkes ona susmasını söylerdi. Ama bir süre sonra o şarkı söylemeden kimse yatamaz oldu.
Поначалу все говорили ему заткнуться, но потом никто не мог заснуть пока он не споет.
Aklına bir şey gelmediğinde de hayvanlar gibi şarkı söylerdi.
А когда они подходили к концу, он... пел как животные.
# İpek yelkenli gemiler ve halatlı sandallar... # # Antik irfandan ışığını saçan bir ışık gibidir, ve söyler denizciler o şarkıyı- -
Паруса из шелка и канаты из сандала, словно древних знаний блеск ;
Ben küçük bir çocukken annem bir tanesine bir melodi öğretmişti. Birbirlerinin melodilerini taklit ettikleri için zamanla yayılarak ormandaki tüm çekirge kuşları aynı şarkıyı söylemeye başladı.
Когда я была маленькой, моя мама научила меня петь одну мелодию, а так как они подражают друг другу, она распространялась до тех пор, пока каждый скворец в лесу не пел её.
bir şarkı söyle 18
şarkı 121
şarkılar 16
şarkıcı 23
şarkı söylerim 16
şarkı söylüyor 35
şarkı söyle 90
şarkı söylemek 19
şarkı söyleyelim 18
şarkı mı 30
şarkı 121
şarkılar 16
şarkıcı 23
şarkı söylerim 16
şarkı söylüyor 35
şarkı söyle 90
şarkı söylemek 19
şarkı söyleyelim 18
şarkı mı 30
şarkıcı mı 16
şarkı söylüyorlar 17
şarkı söyleyin 16
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
şarkı söylüyorlar 17
şarkı söyleyin 16
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir saat sonra 47
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir saat sonra 47