Bu daha çok traduction Russe
5,245 traduction parallèle
Efendim, düşman uçağının teşhisi konusunda bu daha çok bir...
Мэм, что касается идентификации вражеского судна, то оно напоминает...
Bu daha çok senin uzmanlık alanın.
Это скорее ваша прерогатива.
- Hayır, bu daha çok ruh vardır.
- Точно. Здесь больше души..
Bu daha çok slighter suçlar için erkekleri asmak için kullanmış çok darağacında Eğer idam görmek istiyorum.
Хочу видеть вас повешенным на той же виселице, которая для казни людей за преступления меньше этого.
Bu yüzden alışverişleri alıcılar için çok daha güvenli hale getiriyor.
Это делает, ну, эти операции гораздо более безопасными для покупателей.
Bu yüzden oraya çıkmak için çok daha hazırlıklı hissettiğini düşünüyorum.
И поэтому я думаю, что знаю, что он чувствует, и мне кажется, он сейчас гораздо более подготовлен и решителен.
Bu kadar çok soru sormamın nedeni odanda başka birinin daha olduğunu biliyoruz.
Причина, по которой мы хотим поговорить... Мы знаем, что кто-то был в твоей комнате.
Bu göründüğünden çok daha büyük bir şey.
Все гораздо сложнее, чем мы видим.
- Bu çok daha iyi.
- Еще лучше.
Bu NFL'in inkâr edip etmemesinden çok daha öte bir şey.
И хочет того НФЛ или нет, но это она не сможет опровергнуть.
Bu önemli bir konu ve o yüzden zaten daha çok içine girmek istiyorum.
Это важная проблема, поэтому я и хочу ею заняться.
Bu iş bittiğinde, sivil hayatta bir iş bulacağım. Daha az çalışarak daha çok kazanabileceğim bir iş böylece sen ve James ile daha fazla vakit geçirebileceğim.
Но теперь, когда всё в прошлом, я найду другую работу, менее напряженную и с меньшей зарплатой, и смогу больше времени проводить с тобой и Джеймсом.
İletişim alanındaki bu devrim sayesinde artık daha çok kişinin arabasında bir telefonu olabilecek!
Ёто революционное средство св € зи может позволить еще большему количеству людей пользоватьс € телефоном в своем автомобиле!
Bu dünya bizimkinden çok daha güzel.
Этот мир гораздо круче нашего.
Hayır hanımefendi, bu aslında ondan çok daha iyi bir şey.
Нет, мэм. На самом деле все гораздо лучше.
Peki, bu çok daha ilginç bir olay ve Zabeth çok farklı davranıyor.
Хорошо, это значительно страннее и Забет была какой-то странной.
Kardeşimi affetmekse bu çok daha zordu.
Простить моего брата, с другой стороны, было гораздо труднее.
O çocuğu bu dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum.
Я люблю её больше всего на свете.
Meğerse bu öğlen gölde - daha çok bataklık - balık tutma yarışması da varmış ve bu balıkçılar ben yürümeye çalışırken şarap içiyor, bana alaylar savuruyor ve gülüyorlardı!
А рыбаки пьют вино. И кричат мне оскорбления. Они смеются надо мной, когда я пытаюсь работать.
Bu madeni paralar artık hiçbir değer barındırmıyorlar ama çok daha önemli bir şeyi barındırıyorlar. Cevapları.
Эти монеты не имеют больше значения, но они содержат что-то гораздо важнее..
Açıkçası bu program sıradan bir istihdam paketinden çok daha fazlası.
На самом деле этот проект куда больше, чем просто пакет вакансий.
Bu benim için çok büyük olacak. 20 dakika da lazım, böylece kendimi daha iyi bir yere atabilirim. Tamam, olmuş bil.
- Ты мой спаситель, а мне пока нужно как-то прийти в себя.
Yapamam... Bu saçmalığı senden daha çok yapmamak istiyorum.
Я... хочу заниматься этим дерьмом не больше твоего.
Açıkçası, arkadaş zevkine güveniyorum ama bu kızın daha çok uğraşması lazım.
Конечно, я доверяю твоему дружескому вкусу, но у этой девушки много работы.
Aslında bu çok daha kolay olurdu.
Так было бы гораздо проще. Но мне нужно было
Bu mekandan çok daha iyi yerlerde olabilirsin.
- В твоей жизни наверняка есть что-то, кроме этого клуба.
Bu işin üstesinden gelirsek bu zamana kadar aldığından çok daha iyi bir seks alacaksın.
- Если не облажаемся, это будет лучше, чем самый офигенный секс, который у тебя был.
Bu kesinlikle çok cömertçe bir hareket, fakat hepimiz kendi eşsiz kişilik özelliklerimize uygun bir araba seçebilseydik daha iyi olmaz mıydı?
Это, конечно, очень щедро, но я думала, что каждая из нас сама выберет себе машину, чтобы показать... свою личность.
Rusların ilk iki uçuşunda yörüngede dolaşmaları ve Gus Grissom'ın kapsülünün denizde kaybolmasının ardından Birleşik Devletler'in bu görevin başarılı olmasına her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı var.
После того как русские совершили первые два полета вокруг земли, и потери капсулы Гаса Гриссома в море, Соединенные штаты нуждаются в этом полёте более, чем когда-либо.
Bu çok daha korkutucu.
Это гораздо страшнее.
Bu çok daha sofistike.
Эти - гораздо более изощрённые.
İyi bir intikam hikâyesi anlatmada berbatımdır ama bu bir hikâyeden çok daha fazlası olacak.
Я профан в качественных историях мести, но эта - будет совершенно особенной.
Bu durumun başkalarıyla düşüp kalkmaktan çok daha karmaşık olduğunu bildiğinin farkındayım.
- Я знаю, ты понимаешь, это значительно сложнее, чем количество шлюх, которыми я располагаю в любой момент времени.
Bu şekilde üstüme çullanmaya hakkınız yok, gidiyorum ben. - Defol! - Ayrıca sinirden böyle kendinizi kaybederseniz hayatınızdan geriye kalan çok daha kötüleri olacak, farkında mısınız?
Вы не имеете права кричать на меня. вы ведь понимаете?
Bundan daha çok istediğim bir şey olamaz evlât ama baban bu haftasonu çalışmazsa hepimiz karton kutuda yatmak zorunda kalırız.
Я бы с удовольствием, парень. Но если папа не поработает в эти выходные, нам придется жить в коробке.
Bu olay Margo için çok daha büyüktü.
Для Марго это было куда важнее.
Her ne kadar bu genç bayanın ölmesi çok trajik bir mesele olsa da halletmem gereken daha önemli sorunlarım var.
Смерть такой молодой девушки - это трагедия, но здесь у меня проблемы посерьезнее.
Bu daha önce anlaşılmamış çok verimli bir fırsat.
Знатные обезьянки даже не знают об этой возможности.
Şimdi, bu ittifak aracılığıyla İngiltere'nin çok daha büyük bir kısmını elde etmektense aranızdan hanginiz topraklarımızdan birkaç çiftçiyi koymayı seçecek?
Кто бы из вас не согласился избавиться от парочки фермеров, дабы заручиться этим союзом, во славу всей Англии?
Gördüğünüz üzere Kont Odo taşıdığınız bu yük, tahmin ettiğinizden çok daha ağır.
Как вы видите, граф Эд, ваше бремя... Намного тяжелее чем вы представляете.
Ama ben bu ikisi çok yakın olduğu için daha da iyi hale getirmek için olan yolları göremiyorlar diye düşünüyorum.
Но эти двое слишком срослись с ним. Они не видят вариантов сделать его гораздо, гораздо лучше.
Sanırım bu çalışmayı okudum ya da kocam bundan bahsetmişti çünkü bu şey hakkında çok fazla konuşuyoruz sanırım Harvard ya da başka bir yer için bu çalışmayı yapmışlardı, diyorlar ki parası olan insanlar az parası olanlara göre daha mutlu yaşıyor ve sonra duraklama dönemine girip diğer herkes kadar mutsuz oluyorlar ama daha fazla mutlu oluyorlar.
Я как-то читала исследование... или это мне муж сказал, потому что мы много об этом говорили. В общем, провели для Гарварда что-то там и говорят тебе, что люди с деньгами счастливее, живут немного счастливее. А когда они заканчиваются, они такие же несчастные, как и все остальные.
Bu gemiye mürettebat atamam için elimdekinden daha çok adama ihtiyacım var.
Мне нужно больше, чтобы заполнить команду корабля.
- Bu arkadaşlarımı inanılmaz kıskandırıyor. "-" Arkadaşlarından bahsetmişken hangi nedimeye daha çok çaksam karar veremiyorum iki numara mı yoksa üç numaraya mı yoksa ikisine de mi.
Зато подружки так завидуют. Кстати о подружках, я не могу решить, которую из них хочу трахнуть больше, вторую или третью, или обеих.
Bu plandan bizimkilerden daha çok delik var.
И в этом плане больше дыр, чем у нас.
Kız kardeşini bulmaya çalıştığını biliyorum ama bu işle yoluna devam etmeye çalışırsan bu adamlar seni 6 aylık şartlı tahliyeden çok daha fazlasına mahkum ederler.
Слушай... Я знаю, ты пытаешься найти свою сестру, но если ты продолжишь с этой работой, с этими людьми, ты получишь гораздо больше, чем шесть месяцев условного.
Bu kadar çok kan kaybettikten sonra böyle hızlı iyileşen birini görmedim daha önce.
Я никогда не видела, чтобы кто-то поправлялся так быстро после потери такого количества крови.
İkiye ayrılalım daha çok yeri ararız. - İyi bir fikir mi bu?
- Уверен, что это хорошая идея?
Bu salgını durdurmayı her şeyden daha çok istediğini biliyorum.
Я знаю, что ты больше всего заботишься о том, чтобы остановить эту вспышку.
Millet, bu göründüğünden çok daha karışık bir durum.
Но всё сложнее, чем кажется.
O oligarşici adamlar, Medellín'den gelme bu Kolombiyalının kendilerinden zeki ve çok daha fazla parası olmasına tahammül edemediler.
Эти олигархи, эти люди, никогда бы не стали терпеть простого парня из Медельина, у которого денег и мозгов больше, чем у них.
bu daha iyi 394
bu daha kötü 16
bu daha başlangıç 56
bu daha da kötü 16
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha çok 194
daha çok erken 62
daha çok gençsin 24
daha çok var 40
bu daha kötü 16
bu daha başlangıç 56
bu daha da kötü 16
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha çok 194
daha çok erken 62
daha çok gençsin 24
daha çok var 40
daha çok genç 24
daha çok var mı 21
çok güzelsin 532
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok güzelsiniz 65
çok şık 66
çok sık 16
çok teşekkürler 1924
daha çok var mı 21
çok güzelsin 532
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok güzelsiniz 65
çok şık 66
çok sık 16
çok teşekkürler 1924
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok yazık 499
çok şükür 211
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok tatlı 272
çok seksisin 23
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok yazık 499
çok şükür 211
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok tatlı 272