Bu senin traduction Russe
28,846 traduction parallèle
Bu senin sorunun değil tatlım.
Не волнуйся об этом, зайка.
Bu senin kanundu Steve.
Это же твои правила, Стив.
Bu senin için sadece bir oyun, Amanda. O zaman neden 22 yıl önce sana yazdığım mektumu ihtiyacı duyuyorsun ki?
Это же всего лишь игра для тебя, Аманда тогда зачем тебе нужно читать письмо, которое я написал 22 года назад?
Bu senin için ne alama gelebilir ki?
Что это может значить для тебя?
Bu senin olağan avcı ceketin değil.
Непохоже на обычный походный жилет.
Ama bu senin için.
А вот это - для Вас.
Bu senin kararın değil Ajan Mackenzie.
Это не твоё решение, агент Маккензи.
Bu senin suçun!
Это всё твоя вина!
Saatin kaç olduğunu söylemeyeceğim bile, 5 : 03 ayrıca bu senin ikinci bourbon'un.
И я даже ничего не скажу, о том, что сейчас 5 : 03 и это уже твой второй бурбон.
Eğer çıktığında, 1,0,5 gösteriyorsa, bu senin şişman olmadığını gösteriyordur.
И когда на них - Четыре и восемь, значит, ты не толстая.
Bu senin için iyi bir tercih değil.
Это в ваших же интересах.
Ama eğer bu senin tehdit altında hissetmenle alakalıysa bunu aşmak zorundasın.
Но если дело в том, что он тебе не нравится, то смириться придется тебе.
Bu senin iyiliğin için.
Это для твоего же блага.
Ama bu senin hatan değil.
Но это не твоя вина.
Umarım bu senin için fazla sıkıcı değildir.
Надеюсь, это не очень скучно для тебя.
Bu senin başına gelen en büyük olay ve bunu tek başına atlatmak zorunda olmamalısın.
Это самое большое событие, которое когда-либо случалось с тобой, и ты не должна проходить через это в одиночку.
Bu senin seçimindi.
Ж : Сделал свой выбор.
Hayır, bu senin suçun değil.
Он меня за письма изводил, а САМ в это время... ( Томас ) Нет-нет, это не твоя вина.
Tamam, peki, bu senin fikrin.
Это твое мнение. Ж :
Senin kanıtın bu.
Это твое доказательство.
- Evet, senin için bu kadarı yeter.
Всё, с тебя хватит.
Bence... bu babanla senin aranda bir konu olabilir.
Думаю... это касается только вас с отцом.
Bu anlasmayi senin için ben öncülük ettim, Ricky.
Я ж тебе эту сделку предложил.
Bu arazi her zaman benim olacak ve kutsal hakkımı senin kanını dökerek takdis edeceğim.
И всегда будет принадлежать мне. И своё священное право на неё я должна окропить кровью.
Bıçak senin elindeyken bu saçmalığa inanmamızı mı bekliyorsun?
- Думаешь, мы поведёмся на этот бред? Нож у тебя в руках.
Arabasına hiç kimseyi almaz ve senin bu çevreden olmadığın belli.
Он никогда никого не подбрасывал, и ты, определенно, не под его крылом.
Bu aynı zamanda senin de zaferin Ajan Simmons.
О, это ваша победа, тоже агент Симмонс.
Senin sadık bir dostun olarak, sana burada, bu evde neye sahip olduğunu hatırlatmak görevim.
- Да. Потому что, как лучший друг, должен напомнить, что у тебя есть.
Bu saatten sonra senin için 10 üstünden 11'lik olacağım.
Но с этого момента, я буду работать на 11.
Midye kaplı bu gemiye bir koruma büyüsü yaptım, Ki Hyde'ın gelip sana zarar vermesini engelleyecek... Hem de senin ayrılmanı da imkansız kılacak.
Защитное заклинание на эту обросшую тиной посудину, которое предотвратит появление Хайда на борту и причинение тебе вреда... а также, ты не можешь покинуть судно.
Bu Wayne Newton referansı senin için Chunk.
За упоминание об Уэйне Ньютоне - плюс тебе в карму, Чанк.
Hey. Bu senin sanal kara kutun mu?
Это твой виртуальный черный ящик?
Bak, olaylar nasıl bu noktaya geldi bilmiyorum, ama belki de senin için en iyisi budur. Tamam, öyle olsun, siz piç kuruları beni kovabilirsiniz, ama ben buradan başım dik olarak ayrılacağım.
Ладно, вы ублюдки можете уволить меня, но я уйду с достоинством.
Ah adamım, Chris, bu bilgisayar bana senin Swift'lendiğini söylüyor. Neden böyle bir şey yaptı ki?
Ох, черт, Крис, этот компьютер говорит что тебя Швифтанули.
Bu şeref senin, JJ.
Сделай нам честь, ДжейДжей.
Bu parti senin için.
Это же твоя вечеринка!
Biliyor musun, senin için savaşmaktan başka hiçbir şeyin beni bu kadar mutlu etmediğinin farkına vardım.
Знаешь, я давно поняла, что нет ничего лучше, чем бороться за тебя.
Bu senin ilk aranman.
Это твой первый звонок.
Ve senin Dünya'daki hayatın benimkinden epey farklı olacak ama sorun yok. Harika bir şey bu.
И твоя жизнь на Земле будет отличаться от моей, и это нормально.
Hiç senin hakkında konuşmadık ve bu benim hatam.
В них не было места тебе, и это моя вина.
Senin mi bu?
Твоя?
Bu yüzden senin ölmeni istedi.
Ж : Поэтому и желал твоей смерти.
Bu parti senin için.
М : Тут же вечеринка.
Bu annemle senin tekrar birlikte yaşayacağınız anlamına mı geliyor?
Ж : Это значит, что вы с мамочкой снова будете жить вместе?
Bu da demek ki, senin sözüne karşı üç süslü polisin sözleri var.
М : И значит - ваше слово, против слов трех уважаемых копов.
Dostların da buna dahil ki inan bana, onlar senin dostun değil. Bu yüzden, kaçmaya devam edersen öleceksin.
Включая твоих друзей, которые, поверь мне, тебе не друзья, так что если ты продолжишь убегать, тебя убьют.
Önceden belirlenmiş olan bu kaderle senin kaderinin arasındaki bağları bu makasla kesebilirsin
Некогда связанные с тремя судьбами, эти ножницы оборвут нить твоей собственной судьбы.
Dur tahmin edeyim, bu da senin şu önsezilerinden biri.
М : Дай угадаю, опять твоя интуиция.
Ama senin verdiğin tepki bu değildi.
Но вы реагировали не так.
Kamuflaj. Eğer jürinin önünde bu şekilde saklanırsan senin birşey sakladığını düşünürler.
Если вы запакуетесь во все это перед присяжными, то они подумают, что вам есть что скрывать.
Senin büyük bi hayranınım bu arada.
Кстати, я ваш большой поклонник.
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40