English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ B ] / Bırakıyorum

Bırakıyorum traduction Russe

2,879 traduction parallèle
Karım için bir mesaj bırakıyorum.
Это сообщение для моей жены.
Şimdi sözü Çet'e bırakıyorum, kendisi bazı yeni uygulamalardan bahsedecek.
Хорошо, я передаю слово Чету, который расскажет о важных нововведениях.
Aramızdaki anlaşmayla ilgili olarak ücretlendirmeyi de size bırakıyorum.
Вы вправе назначить гонорар по своему усмотрению. Я вам слепо доверяю.
Bayım, Pazartesiden sonra bekçiliği bırakıyorum.
Сэр, с понедельника я на вилле больше не работаю смотрителем.
Gölgeye bırakıyorum.
Я положу ее в тень.
- Bırakıyorum.
Останавливаюсь.
Ayrıca film yıldızı olmak için bütün bu CIA işlerini bırakıyorum.
Но я брошу эту ЦРУ-шной затеи и стану киносфесдой.
Sana bırakıyorum.
Я вас оставлю.
Ben seni burada bırakıyorum.
Тогда я поехал, а ты оставайся.
Üstelik, Harbor Shallows'taki 900 metrekarelik evimin anahtarlarını masaya bırakıyorum.
А мне приходится распрощаться с ключами от особняка в 10 тыс. кв. футов в Портовой Отмели —... и положить их на стол.
Neyse, bu işi senin hünerli ellerine bırakıyorum.
В общем, оставлю эту проблему в ваших компетентных руках.
Bu konuyu tartışmanız için sizi yalnız bırakıyorum.
Так, я вас, пожалуй, оставлю.
Seni bu ağaçla baş başa bırakıyorum.
Оставлю тебя наедине с этим деревом.
O lanet Afrikalıları genç adamların ellerine bırakıyorum.
Я предоставлю другим эту схватку с бурами.
Bırakıyorum.
Я увольняюсь.
İşte şans ayağına geldi, bırakıyorum.
Отлично, это твой шанс.
Ofisine uğrayacağımı söylemek için bu mesajı bırakıyorum, tamam mı?
Я тогда позвоню прямо в офис?
- Seni bırakıyorum.
Я покидаю тебя.
Ben tasarımları bırakıyorum, sen ise okulunu...,... ve gidip Afrika'da yaşıyoruz.
Я перестаю заниматься дизайном,.. ты уходишь из школы, и мы уезжаем жить в Африку.
Gitmeden önce yatakta oturuyordun ve bana bir şey söylemiştin, "Seni bırakıyorum"?
Помнишь, что ты сказала перед отъездом? Мы были в спальне, и ты сказала : "Я покидаю тебя".
Sorumluluğu Prens Hans'a bırakıyorum.
Я оставляю Принца Чарльза за главного!
Şimdi yerimi bu çılgın kaka kadına bırakıyorum.
Теперь я уступаю место ненормальной даме с какашками.
Tamam, mısır gevreğini ortaklaşa kullanmayı teklif ediyorum. Hakkımı da burada bırakıyorum.
Ладно, я предлагаю совместную опеку над хлопьями и тогда я не перееду.
Sana bir varil bırakıyorum.
Эй. Мы оставим тебе бочку.
"Öncelikle en iyi arkadaşım Felicia Montague'ya... "... manevi değerdeki hatıralarımı ve ıvır zıvırlarımı bırakıyorum. "
"Во-первых, моей ближайшей подруге, Фелисии Монтегю, я оставляю разные сувениры и безделушки, близкие сердцу".
Tamamen bırakıyorum. Hemen bugün. Tabii birini buluncaya dek beklememi istemiyorsan.
Я ухожу... желательно сегодня, если только тебе не нужно предупреждение за 2 недели.
Bugün işimi bırakıyorum, çünkü kısa süre önce, işini gerçekten çok seven biriyle konuşma fırsatı buldum ve kendi işimi sevmediğimi fark ettim.
Я ухожу сегодня потому, что недавно разговаривала с человеком, который правда любит свою работу, и поняла, что не люблю свою.
Ben de bir hamamböceği ya da örümcek gördüğümde, yakalayıp kapısının yanına bırakıyorum.
Так что каждый раз, когда я вижу таракана или паука, или что еще, я пытаюсь его поймать и оставляю его под дверью управляющего.
Bu gece mikrofonu, anonsa ihtiyacı olmayan birine bırakıyorum. Çünkü bu orospu çocuğunu hepimiz tanıyoruz.
Сегодня мы обратимся к человеку который не нуждается в представлении, потому что мы знаем какой он сукин сын.
Bunu sana bırakıyorum, Angela.
Предоставлю это вам, Анджела.
Hadi ama, bir dene. Kontrolü sana bırakıyorum.
Давай, используй свой шанс, я передаю контроль в твои руки.
- Okulu bırakıyorum.
Ммм? Я бросаю школу.
Şimdi sözü, kıdemli soruşturma memurumuz Dedektif Alec Hardy'e bırakıyorum.
А теперь предоставляю слово нашему главному следователю, детективу Алеку Харди.
Sizi bırakıyorum, tuvalete gideceğim.
Вы пока поболтайте, мне нужно в туалет.
Eşyamı bile toplamadım. Her şeyi bırakıyorum.
Я даже домой не буду заезжать, оставлю всё как есть.
Derin düşünmeleri size bırakıyorum.
Глубокие размышления я оставлю вам.
Bazen geceleri evimdeki tüm ışıkları açık bırakıyorum.
Иногда... ночью я не выключаю свет дома.
Bırakıyorum siktiğimin erkeklerini.
Я завязываю с этими ёбанными мужиками. Ты со мной?
- Okulu bırakıyorum.
— Я бросаю учёбу.
* Serbest bırakıyorum seni *
♪ I'm turning it loose ♪ ♪ Footlose ♪
Di Cicco ve Mimmo'yu sana bırakıyorum.
Я оставляю тебе Чико и Мимо.
Rahat bırak! Yaşlanıyorum.
Что в этом такого...
Aynen böyle bırakıyorum.
Лучше так и оставлю.
Anlıyorum ama öylece bırakıp gidemezsin.
Я понимаю, но ты не можешь просто взять и уйти отсюда.
Hem sıskayım hem de sıradan diyorum ve bırakıyorum.
Что? Да ладно, чувак!
Neden bunların hepsini bırakıp, gelip seninle birlikte yaşamıyorum ki?
Почему бы мне не собрать свои вещи и не переехать к тебе?
- Rahat bırak beni. eBay'e bakıyorum.
Отстань. Я на "eBay".
Ayrıca Stumpy, Şikago'dan ayrılamıyor, bırak bekarlığa veda partisini düğünüme bile gelebileceğimi sanmıyorum.
И Стампи завяз в Чикаго и не похоже, что он успеет на свадьбу, не говоря уже про мальчишник, так что...
Şu anda telefona bakamıyorum mesajınızı bırakın.
В данный момент я не могу вам ответить, оставьте сообщение.
Rahat bırakıyoruz ama o da uçurumdan atlıyorum gezegeninde yaşıyor.
Мы дали и теперь она живет на планете свободного падения.
Okulu bırakıyorum.
Я хочу стать писателем.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]