Dört gün traduction Russe
837 traduction parallèle
Pekala, o zaman ben masum, savunmasız bir kadını.. .. bıçaklayalı daha dört gün olmayan adi bir katilim. Buna ne dersin?
Допустим, я самый заурядный бандит, четыре дня назад убивший простую беззащитную женщину.
Evlenmemizden dört gün sonra.
Спустя 4 дня после нашей свадьбы.
Sadece dört gün.En geç Pazartesi buradayım.
Это всего на 4 дня. Я вернусь не позднее понедельника.
Tamam, dört gün ve siz mankafalar tek bir ayak izi bile bulmadınız.
'орошо, четыре, и вы, идиоты, даже не напали на след.
Öyle görünüyor ki bu hikaye üç ya da dört gün daha ilgi görecek.
Похоже, что впереди у нас еще три - четыре дня горячих новостей.
Dört gün daha sürer.
Это продлиться еще 4 дня.
Terzimi gördüğümden beri 11 hafta dört gün oldu.
Одиннадцать недель и четыре дня я не ходил к портному.
Dört gün sonra sabah 7 : 30 da... Sherry Peatty uyanıktı.
Через четыре дня Шерри Питти проснулась в семь тридцать утра.
İlk üç dört gün genelde odamdan dışarı çıkmadım.
Первые три или четыре дня я почти не выходила из комнаты.
Özellikle aslanım sınavların dört gün sonra olduğunu bilesin.
- К тому же экзамен через четыре дня.
Dört gün.
Осталось четыре дня.
Yani dört gün var.
Так что у нас в запасе целых 4 дня.
ama dört gün buluşacağım.
но давайте встречаться все четыре дня.
Swanee, tam dört gün oldu.
Свони, прошло уже 4 дня.
- Üç... Dört gün.
Три... четыре дня.
Dört gün.
На все 4 дня.
Oraya gidişimden üç-dört gün sonra gecenin 2'sinde...
Примерно на третий или четвертый день моего пребывания там, в два часа утра...
- Büyük olanı dört gün sonra.
- Крупная партия будет через 4 дня.
Dört gün sonra en büyük altın miktarını götürecek.
Через 4 дня будет самая большая поставка золота с этих земель.
O zaman dört gün sonra görüşürüz. - Tamam.
- То есть, мы встретимся через 4 дня?
Ancak kendim yaparsam, çünkü onları dört gün suda bekletirim.
Только когда готовлю сама. Я их сначала выдерживаю четыре дня.
Hayatım, son dört gün içinde üç adam ve bir kız öldürüldü.
Дорогая, трое мужчин и девушка были убиты за последние четыре дня.
Dört gün içinde Tokyo'ya dönmelisiniz, Bay Tanner.
Мистер Таннер, вы должны вернуться в Токио в течение четырёх дней.
Eğer dört gün içinde buraya dönmezsem,... bana Louise'den başka bir parça gönderecekler ve elbisesinden bir parça olmayacak.
Если я не вернусь в Японию в течение четырёх дней они пришлют мне что-нибудь от Луизы... -... и это будет уже ни кусок её платья. - Ты пробовал обращаться в полицию?
Ve dört gün içinde getirmezse, Tanner'ın kızının bir yeri keseceğine söz vermiş.
И он пообещал изувечить дочь Таннера если не получит груз в течение четырёх дней.
Hayır, üç dört gün birbirimizi göremeyiz. Hatta birbirimizi telefonla bile aramayacağız.
В ближайшие три-четыре дня нам не следует встречаться, и даже звонить друг другу.
Sevgili Nelly dört gün sonra sevgili Vittorio'muz ile evleneceksin.
Дорогая Нелли, через 4 дня вы станете супругой нашего горячо любимого Виторио.
Sada dört gün boyunca, ondan kestiği parçayı yanında taşıdı.
Четыре дня, с частью, которую она отрезала...
Bizi San Francisco'ya dört gün erken ulaştıracak.
Он должен позволить нам добраться до Сан-Франциско на 4 дня быстрее.
- Ne biliyorsun? - Dört gün geçti.
Да откуда ты знаешь?
Dört gün sonra mı?
4 дня, сэр?
120 gün önce, dört dinsiz ve ahlaksız serseri fesatlıklarından müteharrik, en hayvanca cümbüşlere düşkünlüklerini göstermek için inzivaya çekildi.
120 дней назад четыре чудовищных безбожника ведомые своими пороками, укрылись в этой глуши дабы предаться самой скотской из своих оргий.
Yağmurların dört yada beş gün süreceği söylendi radyoda.
Передавали по радио. Зарядит на четыре или пять дней.
Dört yıl evvel, eve gönderildiğin gün sana demiştim ki...
Когда четыре года назад вас отправляли домой, я говорил вам,
Dört hafta ve beş gün.
- Четыре недели и пять дней.
Dört taneyle bitmez, bütün gün içemeyebilirim.
Давай четыре порции, и забудем об этом.
Evet dört hafta, iki gün, altı saattir içki içmiyorum.
Да, я не пью уже четыре недели Два дня и шесть часов
Dört ya da beş gün.
- На четыре-пять дней.
Bir gün için dört tane yeter, değil mi?
Дневной на четверых. Ведь этого хватит?
- On bir yıl, dört ay ve beş gün..
Что с ним случилось, командор?
- Kaç gün oldu, dört mü?
- Сколько дней прошло?
Dört yıl, yedi ay, birkaç gün.
4 года, 7 месяцев и несколько дней.
- Altı yıl, dört ay ve birkaç gün.
Шесть лет, четыре месяца и много дней.
- Dört gün önce.
Четыре дня назад.
Üç, dört gün falan belki.
... дня 3-4.
Beş gün yokum. Daha doğrusu dört.
Когда вернусь, у нас будут деньги.
Dün gün boyu dört kez çıktı.
Вчера за день - четыре раза.
Eğer askerden yeni gelseydin gerçek dünyadan dört yıl boyunca uzak kalsaydın ne çeşit bir avukatlık yapmak istediğini bilmiyor olsaydın ve bir gün eski bir arkadaşın arasaydı ve Birleşik Devletler Başkanı için çalışmak isteyip istemeyeceğini sorsaydı, sen ne yapardın?
.. пробыв в ней 4 года,.. .. не зная какого рода юридической практикой заняться. И однажды, Вам звонит Ваш старый друг,..
Bu sabah uyandığımda, güzel, sakin bir gün geçireceğimi sanmıştım. Biraz kitap okumak, köpeği fırçalamak... Saat dört ve dünyanın duman tüten kalıntılarından beş ışık yılı ötede, bir uzay gemisinden atılmak üzereyim.
я проснулс € утром, думал, что у мен € будет хороший расслабл € ющий день, немного почитаю, погул € ю с собакойЕ ј сейчас 16 : 00 и € буду выброшен с корабл € пришельцев в п € ти световых годах от дым € щихс € останков " емли.
- Ne zaman? Dört, beş gün önce.
Четыре-пять дней назад.
Geleceğimi dört-beş gün önceden nasıl biliyordun?
Как ты узнал пять дней назад, что меня отправят сюда?
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
günaydın tatlım 25
güneş 243
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
günaydın tatlım 25
güneş 243
gündüz 49
günahkar 29
günah 39
günaydın hayatım 17
günler 45
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günahkar 29
günah 39
günaydın hayatım 17
günler 45
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192