Emin değildim traduction Russe
741 traduction parallèle
Değişmeyeceğinden emin değildim.
Я не была уверена, что это тот же Рик!
- Emin değildim.
- Понятно, я не была уверена.
Geleceğinden emin değildim.
Я уже засомневался, что вы придете.
Önce emin değildim ama artık biliyorum.
Я не был уверен до этого, но сейчас я точно знаю.
Sözünü etmedim, çünkü Bay Wendice'in bu ilişkiyi bildiğinden emin değildim.
Я не сказал о нем, так как не знал, что известно мистеру Вендису.
- Ama ikinizden emin değildim.
- Но я не был уверен в вас двоих.
Biliyor musun, geleceğinden emin değildim.
Знаешь, я не был уверен, что ты придешь.
Merdivenlerden çıkabileceğinden bile emin değildim.
Я думал он даже по лестнице не сможет подняться.
- Size söylesem mi, emin değildim.
Он - что? Не знала, стоит ли вам это рассказывать.
Daha önce emin değildim ama artık eminim.
Я не был в этом уверен, но теперь убедился. Это источник вашей силы?
Beğendiğine sevindim. Bundan pek emin değildim.
Я рад, что она тебе понравилась, я был неуверен.
Bu operasyonun büyük önemini anladığınızdan emin değildim.
Я не был до конца уверен, что вы хорошо понимаете жизненную необходимость этого дела.
Evlenmek isteyip istemediğimden emin değildim, ama insanlar evlenmemi istiyordu.
Я не знала, хочу ли я выходить замуж, но это делали все.
Buluşana kadar yalnız mı yoksa arkadaşıyla mı birlikte geleceğinden emin değildim.
Но теперь я уже знал достаточно, чтобы не спрашивать лишний раз о том, будем ли мы вдвоем или вместе с ее юной подругой.
Sizin Washington Post muhabiri olduğunuzdan emin değildim.
Я не был уверен, что вы действительно репортёр из "Вашингтон Пост".
Birilerinin yaşayıp yaşamadığından emin değildim.
Я не был уверен, живет ли там кто-то.
kendimden emin değildim.
Да я и сама не знала.
- Mümkün diyordum ama emin değildim.
Меня мучил вопрос : когда же это случится? Что?
Ne zaman geri döneceği konusunda emin değildim.
Я не была уверена, когда он вернется.
Bundan emin değildim ama kendimi ince hissediyordum.
Я была не уверена, но... я чувствовала, что худею.
Tepeye kadar çıkabileceğimizden gerçekten de emin değildim.
я действительно не была уверена, должны мы это сделать это или нет.
Sen olduğundan emin değildim, ama seni arabayla bırakırım diye düşündüm.
Я не была уверена, что это вы, но я просто хотела вас подвезти...
Dört yıl önce bu binadan mezun olduğumda artık pek emin değildim.
Позже, четыре года назад, здесь же, я уже не был так уверен в себе...
Emin değildim ki!
Я был не уверен.
Emin değildim ama hep öyle bir tehdit vardı.
Да нет, не очень. Но это чувствовалось.
Tamam, bunu söyleyebileceğimden yani bunu söyleyip söylememekten emin değildim.
Чтож, я не думал... Не был уверен, скажу вам или нет.
Springfield'e taşınmaktan pek emin değildim aslında. Özellikle TIME'ın o sayısından sonra :
На самом деле, у меня были сомнения относительно переезда в Спрингфилд.
Doğru şeyi yaptığımdan emin değildim.
Я не был уверен что делаю все правильно в этой жизни.
Amerika'nın bir kez daha keşfedilebileceğinden emin değildim.
И что Америка уже давно открьiта.
Çarptığımızda ellerimin sıkı sıkı bağlı olduğundan emin değildim.
Мне казалось, что когда мы упали, руки у меня были разжаты.
Gongun çalıp çalmadığından emin değildim. Geç kalmaktan korktum.
Меня всполошил удар гонга и я боялась опоздать.
İlk konuştuğumuz zaman sizden emin değildim...
Когда мы говорили в первый раз я была не уверена....
Bundan emin değildim.
Не знаю, что с ним делать.
Sağol, çünkü yazmak konusunda pek emin değildim.
Я рад, что Вам понравилось. Я сомневался, стоит ли писать.
Tabutu benim için mi hazırlıyordu... yoksa sadece iş getirdiğim için teşekkür mü ediyordu emin değildim.
Я не был уверен, для меня ли он сделал ящик, или просто хотел меня поблагодарить за то, что я сделал.
Emin değildim.
Я не был уверен.
Bob aslında yüzde yüz emin değildim.
Боб, раньше я не был уверен на 100 %, но теперь - да.
İşe yarayacağından emin değildim.
Я не была уверена, что это сработает.
Hangisi Mary Angela emin değildim.
Я не был уверен, кто из них была Мери Энджела.
Kâhinler aşkına, Odo, bir yaşam formu olduğundan bile emin değildim.
Ради Пророков, Одо я не был даже уверен, что ты живое существо.
Ben de sizden emin değildim.
А я - что вы.
- Evet, ama pek emin değildim.
– Да, но я все равно не был уверен.
Bir süre çok emin degildim.
Но пару минут назад я бы так не сказала.
Şimdi inanıyorum, ama emin değildim.
Сейчас верю.
Ben orada değildim ama doktora masasının üstündeki kitabın sana ulaştırıldığından emin olmasını söylemiş.
Ах, да. Меня там не было, но он попросил доктора передать вам книгу, лежавшую у него на столе.
TANRI BANA ONLARI ÖLDÜRMEMİ SÖYLEDİ. EMİN DEĞİLDİM.
Это господь приказал мне расправиться с Лионелли, Пероном, Маркаю и Ван-дер-Бруком.
Çalabilecegimden emin degildim.
Я не знала, могу ли я играть.
Emin değildim, biliyor musun?
Я в этом не уверена, понимаешь?
Bu eski silahın ateş edeceğinden emin değildim. Bak, artık yeni bir araba sahibi oldun.
Черт побери, а я и не думал, что эта старая пушка может стрелять.
Geri döneceğinden emin değildim.
Я не знал, вернешься ты или нет.
Kimden olduğundan emin değildim.
Я не сходила с ума, не спала каждую ночь с другим парнем.
değildim 75
emin değilim 1019
emin misin 2639
emin ol 169
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
emin olun 89
emin olmak için 34
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin değilim 1019
emin misin 2639
emin ol 169
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
emin olun 89
emin olmak için 34
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577