Genç biri traduction Russe
376 traduction parallèle
İnsanlar maskenin altında genç biri olduğunu düşünsün kadınlar onu züppenin teki sansın ve kulaklarına ayıp şeyler fısıldamasına izin versin diye.
Да затем, видите ли, чтобы его принимали под этой маской за молоденького, чтобы женщины считали его еще мальчишкой и нашептывали ему всякие пакости ;
Warren. Genç biri. Olay bu.
Тогда, как Уоррен - молод.
O genç biri, defalarca gördüm onu.
Мы встречаемся давно.
Hatırlarsın, bir keresinde bana da kur yapılmıştı, baban olmayan genç biri tarafından.
Когда-то за мной ухаживал молодой человек, не твой отец, другой.
Bu, sizin gibi genç biri için oldukça iyi bir mertebe.
Очень неплохо для вашего возраста.
Genç biri değildi.
Он не был молод.
Biliyorsun artık genç biri değilim ve...
Кто это? Понятия не имею.
Senin gibi genç biri için Jack, bu oldukça bilge bir görüşaçısı.
Прекрасный вкус для столь юного человека.
Genç biri değildi.
Мне показалось, он немолод.
Daha önce hiç benden genç biri için çalışmamıştım ya da bir kadın için.
Еще никогда не работала на человека моложе меня. Или на женщину.
Savaştan sonra Kahire'de bir adamın saçlarını kestim. Dünya kargaşa içindeydi. Genç biri için her şey mümkündü.
Да, однажды я состриг все волосы с головы одного господина в Каире, сразу после войны, когда весь мир пребывал в волнении, и все казалось возможным для юноши.
Rahip genç biri.
Молодой священник, приятный.
Bu kadar genç biri bu kadar zeki olabiliyor.
Как может быть столь юный человек быть таким умным?
Freddie, genç biri sayılmazsın.
Фрэдди, ты же не трус?
Senin ihtiyacın olan şey, tatlı güzel ve genç biri. Kim gibi?
Тебе нужна милая, красивая... и молодая женщина.
Çok kötü. Böyle genç biri...
Это очень плохо.
Bu kadar genç biri için etkileyici.
Оно впечатляюще для вашего возраста.
Genç biri için kolay, 82 yaşındaki biri için çok zordur.
"Для молодого человека это, конечно же, ничего, "... но это, определённо, много для человека в возрасте 82-х лет.
Genç biri var...
Есть один молодой человек...
Birinci sezonun başlarında Allison 17 yaşında bir genç kız hayatı sürüyordu fakat daha sonra kurtadam avcısı olan bir aileden olduğunu keşfetti sevgilisi kurtadam olan biri için bu oldukça zor.
Половину первого сезона Элисон, как вы знаете, живет жизнью 17-летней девушки. Но потом она узнала, что её семья охотники на оборотней. Что делает её романтические отношения с оборотнем довольно трудными.
Genç, ama nüfuzlu biri.
Он молод, но влиятелен.
ERKEK, hoş, biraz ürkek, o kadar genç değil ama fazlasıyla saf biri.
Он – милый, робкий парень, не слишком молод, но слишком наивен.
Ancak, sizin gibi genç bir çifte manevi babalık yapacak biri olduğunu hiç düşünmemiştim.
Но он мне ничего не говорил о том, что собирается пригласить сюда такую молодую пару как вы...
Genç ve kibar biri olurdu.
Я бы хотел купить тебе такой дом.
O genç, güzel ve terbiyeli biri. Onun da bir hayatı olmalı.
Я повидал немало таких парней, как ты.
Biri genç, diğeri yaşlıca iki adam.
Двое мужчин спрашивали вас... Молодой человек и второй постарше.
Sonra bana senin ne kadar iyi bir genç adam olduğunu anlatmaya başladı. Yetenekli, ilerici, kendine güvenen biri olduğundan bahsetti.
И он принялся говорить, какой вы хороший человек, о ваших успехах и о том, что он полностью в вас уверен.
Belki daha genç bir oyuncu? Rolü oynayacak yaşta görünen biri?
Взять актрису помоложе возраста героини, например.
Krallıktaki her evlenmemiş genç kız, ayrım yapılmaksızın, bu camdan ayakkabıyı ayağına giymeyi denesin, ayağı bu ayakkabıya tam olarak uyanlardan biri bulunsun ve o genç bayan bu araştırmanın sonucu olarak ilan edilsin ve Majestelerinin, sevgili oğlumuzun ve tahtın varisi olan asil prensimizin gerçek aşkı olarak kabul edilsin.
Любая девица в Нашем возлюбленном королевстве, безо всякого на то исключения, должна примерить на свою ногу... вышеупомянутую туфельку из хрусталя. В результате примерки данной туфельки найдена должна быть... та из девушек, которой она придётся впору... Эта девица провозглашена будет объектом поисков... и тотчас же, незамедлительно будет представлена... в качестве единственной и неповторимой суженой Его Королевского Высочества,
Biri orta yaşlı, kısa boylu. Diğeri uzun boylu ve daha genç.
Один мужчина маленький, средних лет, а другой гораздо выше и моложе.
Biri de Disraeli ve karısı hakkındaydı. İkisi de kendilerinden yıllarca genç olan erkeklerle evlenen kadınlar hakkındaydı.
Жизнь баронессы Бурдет-кутс, книга о Дизраэли и его жене...
Geçen gün seni genç bir kızla görmüşler. Biri söyledi.
Мне сказали, что тебя видели в кинотеатре с молоденькой девушкой.
Genç ve güzel biri ama giyecek tek bir güzel kimonosu bile yok.
Молодая и прекрасная девушка, не имеющая даже праздничного кимоно.
Şifalı suyu dağıtan kızlardan biri, çok çok güzel, genç ve eskil, bir çocuk, şimdiden bir kadın... kendine has, ışıltılı.
Она одна из медсестер, что раздают пациентам лечебную воду. Она прекрасна. Молодая и древняя.
Genç ve güçlü biri o.
Он и молод и силен.
Genç ve sarışın biri...
Он молодой и блондин...
O pratik biri, bizim gibi genç değil.
Она в возрасте. Ей не понять молодых.
Biliyorum bu sarsıcı bir haber. Senin gibi genç ve idealist biri için daha da sarsıcı...
Я знаю, это удар для любой женщины, тем более для вас, с вашей молодостью и идеализмом.
Genç, yakışıklı ve hattâ devrimci biri.
Он молодой, красивый, к тому же революционер.
Biri yardımcı olursa genç bitkiler daha kolay büyür.
Молодые растения растут лучше, если человек помогает им.
Sürücülerden biri Milton Humason adlı genç bir adamdı Kaliforniya'nın bir kıyı kasabasındandı.
Одним из погонщиков был юноша по имени Милтон Хьюмасон, непутевый сын калифорнийского банкира.
Genç olabilir ama dikkatli ve kurnaz biri.
Он молод, но очень умен и коварен.
Bir kızla beraberim, Adı Julia. Buradaki genç öğrencilerden biri.
Живу я с одной девушкой, ее зовут Джулия, она тоже здесь преподает.
Yine o genç haydutlardan biri değil ya?
Неужели снова эти малолетние хулиганы?
En iyilerden biri olacaksın, genç.
Сынок, ты станешь одним из лучших.
Buraya genç biri geleli uzun zaman oldu.
- Мы тоже ездили туда молодыми.
Genç Dale'in oldukça kuşkucu biri olduğunu.
А я уже точно знаю то, о чём Дэйл только подозревает.
Eğer genç ve şanslıysan, çok sevdiğin biri olmalıdır, evet.
Ну, если ты молод и удачлив, то да, это будет тот, кто тебе очень нравится.
Bu Arthur Reeves, resmi bölümdeki genç Türklerden biri.
Артур Ривз, один из самых амбициозных парней из юридического отдела. Таких надо знать в лицо.
Bir süre sonra, hiçbir neden yokken, biri o genç Başkan'ı arabasının içindeyken vurdu.
Спустя некоторое время, без каких-либо причин, кто-то убил этого молодого президента когда тот ехал на своей машине.
Üç genç kız kardeşi olan biri olarak bunu söylemem doğru değil.
С тремя взрослыми младшими сестрами, ее светлость едва ли ли полагает, что я вслух назову его.
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
birinci katta 19
birinci 55
biri bana 23
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
birinci katta 19
birinci 55
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129
birini arıyorum 33
biri vardı 17
birini bekliyorum 30
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129
birini arıyorum 33
biri vardı 17
birini bekliyorum 30
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19
birinci manga 18
birini öldürdüm 16
birinci subay 32
birinci sınıf 101
birinci bölüm 38
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19
birinci manga 18
birini öldürdüm 16
birinci subay 32
birinci sınıf 101