English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ G ] / Gitmiyor

Gitmiyor traduction Russe

3,976 traduction parallèle
Gitmiyor muyuz o zaman?
Значит, мы не уплываем?
Hoşuma gitmiyor.
Я не люблю его.
Ve bunu yapana kadar da kimse gitmiyor, anladınız mı?
И никто не уйдет, пока мы не закончим, поняли?
Temelli gitmiyor ya.
Не навсегда, вроде.
Artie Brooklyn'de film okulunda, Ve Sam üniversiteye gitmiyor, Ama New York'ta modellik kariyerinde şansını denemek istiyor.
Арти - в киношколу в Бруклине, а Сэм не пошел в колледж, но поехал в Нью-Йорк чтобы попытать удачу в модельном бизнесе.
Gitmiyor desen daha iyi.
Просто скажи, что её вообще нет.
Bu kadar yerin boşuna heba olması hiç hoşuma gitmiyor.
Я не могу равнодушно смотреть, как такой кусок комнаты тратится в пустую.
Bu hoşuma gitmiyor.
Мне это не нравится.
Hiçbir yere gitmiyor Fara.
Он никуда не едет, Фара.
Bu kız gitmiyor.
Ладно, она не уходит.
- Adamın üstüne biraz fazla gitmiyor musun acaba?
Может, ты к нему слишком суров?
Chop'le Izzy'nin yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor...
" Чоп и Изии неразлучны.
Hey, sen gitmiyor muydun Jimmy?
Когда ты улетаешь, Джимми?
Yukarıdaki var ya hani, 20 yaşın üstündeki bakirler hoşuna gitmiyor.
А тот мужик наверху не очень-то благосклонно принимает девственников, которым за 20.
Vincent hayatımızda ve hiçbir yere gitmiyor.
Слушай, он в нашей жизни, и он никуда не уйдет.
Bu hoşuma gidiyor demek değil. Çünkü gitmiyor.
Но это не значит, что мне это нравится, а наоборот.
Hiçbir yere gitmiyor.
Вечность прослужит.
Onlar hiçbir yere gitmiyor.
Эти малышки останутся на месте.
Hiçbiri hoşuna gitmiyor mu?
Тебе никогда не нравилось это?
Ama hiç hoşuna gitmiyor mu?
Но разве не нравилось?
Sana bunu söylemek hiç hoşuma gitmiyor ama başından beri Hydra'ya hizmet ediyordun.
Не хочу говорить вам, но.. вы все служили Гидре.
Davanın ortasında çağırman hoşuma gitmiyor.
Я не люблю, когда меня призывают. У меня расследование в самом разгаре.
Hay aksi yetişkin gibi davranman hoşuma gitmiyor.
Man... I hate it when you act like an adult.
- Ta ki içmeyi bırakana kadar. - Seni bozmak hoşuma gitmiyor ama geceyi sarhoş deposunda geçirmişsin.
- Не хотелось бы конечно вас разочаровывать, но вы провели ночь в вытрезвителе.
Bir yere gitmiyor. Koruyucu gözaltı dışında.
Он никуда не идёт, кроме как под охраной.
O bir yere gitmiyor.
Он никуда не поедет.
Bu şekilde yapmak hiç hoşuma gitmiyor. Ama gözlerine bakamıyorum.
И я не хочу поступать так, как поступаю, но я не могу смотреть в твои глаза.
Bunu yapmak hoşuma gitmiyor.
Не люблю.
- Nasıl olsa oraya kimse gitmiyor.
Туда всё равно никто не ходит.
- Cameron da gitmiyor.
Кэмерон тоже не едет.
- Bu iyiye gitmiyor pek.
- Как-то плохо всё пошло.
Kardeşini görmeye gitmiyor, değil mi?
Он ведь не к брату полетел, правда?
Hayır, gitmiyor.
Нет.
Ses tonun hosuma gitmiyor.
Мне не нравится твой тон.
Sen yanıma gelmiyorsun Leonard yanımdan gitmiyor her şey olduğu gibi devam ediyor ve bunu da şuruplu olanla yapmışsın ama toz olanı kullanmalıydın.
Ты не переезжаешь ко мне, Леонард не съезжает, всё остаётся точь-в-точь как сейчас. И кстати, я видел, как ты делала этот коктейль из сиропа, а его положено делать из порошка!
Hiç iyiye gitmiyor bu iş.
Я чувствую, что все это плохо закончится.
Sizinle eve gitmiyor, benimle geliyor.
Ч ќн поедет домой со мной, а не с тобой.
- Hoşuma gitmiyor.
– Нет, любишь.
Revire gitmiyor muyuz?
- Мы не идём в санчасть? - С ума сошла?
Geceyi otelde birlikte geçirdik. Ama sen hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun ve benim hoşuma gitmiyor.
Мы провели ночь вместе в отеле, но ты ведешь себя так, словно ничего не произошло, и мне это не нравится.
- Gitmiyor mu?
- Не нравится.
- Hayır, gitmiyor.
- Да, не нравится.
Bu kimsenin hoşuna gitmiyor.
И никому это не нравится.
Zaten ana yönde gitmiyor olsaydık, bunu istemezdim.
Я бы не просил, если бы мы не ехали в том направлении.
Ben bu düğünün ve kendi cenazemin planlayıcısıyım. Çünkü düğün iyiye gitmiyor.
Я организатор свадьбы / организатор собственных похорон, потому что всё идёт наперекосяк.
Sizin FBI bütün şekerlemeleri almış, o yüzden şansım yaver gitmiyor.
Вы ребята в ФБР получаете все сладости, пока я в полном дерьме.
Daha iyiye gitmiyor.
Лучше не становится.
Spor salonuna gitmiyor.
Ему не нравятся спортзалы.
Hiçbir yere gitmiyor.
– Никуда.
Yanlış yoldan gitmiyor muyuz?
Мы правильно едем?
Şimdi de bunun gerçek olma ihtimalini keşfediyorsun ve hoşuna gitmiyor.
И теперь, когда обнаружилась вероятность, что да, вам это не нравится.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]