Gitmiş traduction Russe
8,044 traduction parallèle
Ne gitmiş?
Что?
Onlar seni bulana kadar çoktan gitmiş olacağız.
Когда они тебя найдут, меня уже давно не будет.
- Nereye gitmiş?
Погоди-ка. Куда он делся?
- Nereye gitmiş?
– И где он?
Gitmiş.
Он пропал
Evet, iyi bir polisti taa ki bilinç kayıpları başlayana kadar görev başında olması gerekirken Mia'ya gitmiş mesela.
Да, он был хорошим полицейским пока у него не начались провалы в памяти, идет в отдел внутренних дел, когда должен быть на дежурстве.
Cesetler gitmiş.
Тела пропали.
Öylece gitmiş olamaz Terry.
Она не сбежала, Терри. Она бы так не сделала, ясно?
Yiyecek ve alenin geliş zamanına bağlı olarak bir ay içinde gitmiş oluruz.
Мы уйдем через месяц. Начиная со дня доставки провизии и эля.
- Yarın gitmiş olacağım.
Завтра я уеду.
- Gitmiş mi?
- Уедешь?
Ne kadar süre için ve nereye gitmiş olacaksın?
И надолго ты уезжаешь? - И куда?
Kesinlikle. Freud paranormal olaylarla ilgilendiği için Jung'un üstüne çok gitmiş gibi.
Думаю, Фрейд не воспринимал Юнга всерьез из-за его интереса к паранормальному.
Üç kurban da aynı 30 tedarikçiye gitmiş, içlerinden biri de kabak şeklinde at arabası yapıyor. Hadi ama.
Бренди, Эшли и Мэдисон обращались к 30 общим поставщикам, одна из которых предоставляет конный экипаж с каретой-тыквой.
Seraya gitmiş.
- Она с ним говорила? - Он не взял трубку.
Bu yönden gitmiş.
Он пошел туда.
Bu mesajı dinliyorsanız, işler korktuğumdan da kötü gitmiş demektir.
Если вы получили это сообщение, значит, случилось то, чего я боялся больше всего.
Ben geldiğimde gitmiş olsun.
Он должен убраться до моего возвращения.
Para tutacağı gitmiş, mekan alt-üst olmuş. Ama burayı kim yerle bir ettiyse belli ki Eli'ı benim kadar iyi tanımıyormuş.
Пачка денег пропала, вся квартира перевёрнута, но кто бы это ни сделал, очевидно не знал Илая так хорошо, как я.
- Duyduğuma göre şansın yaver gitmiş.
Слышал, что тебе подвезло.
Peşinden gitmiş.
Ушла за ними.
Delilah "Penny Lane" ismiyle gitmiş olabilir.
- Хорошо. Делайла пошла к Пэнни Лейн.
Silahım takılmasaydı ben de Alfie gibi gitmiş olacaktım.
Да. Если бы пушку не заклинило, меня бы здесь не было.
Kıkırdak parçalanmış, damarlar gitmiş.
Хрящи раздавлены, сосуды уничтожены.
Bir fotoğraf çek istersen çünkü yarın sabah oradaki ismin gitmiş olacak.
Полюбуйся названием, потому что завтра его снимут.
Gitmiş.
Он ушёл.
Evet, Theodore gitmiş.
Да, Теодор исчез.
Sıra dışı herhangi bir yere gitmiş mi?
Есть какие-то необычные места?
Finansal kayıtlarına göre, taksi ie Brooklyn'e gitmiş.
Из его расходов следует, что он ездил на такси в Бруклин.
Gitmiş generalim.
Она исчезла, генерал.
Aslında o ve bir başka ajan Güney Amerika'ya gitmiş uzaylı düşmanları tutuklamak için.
Большая часть была отредактирована. Он и еще один агент поехали в Южную Америку, чтобы арестовать вражеского инопланетянина.
Aynen öyle. Ayrıca kurbanımız para dolu çantayla o yere gitmiş. Bütün bunlar sadece tek bir şey için.
Все верно, учитывая, что наша жертва направлялась в уединенное место с сумкой полной денег, все сводится только к одному.
Crane, fidye için oraya gitmiş.
Крейн собирался отдать выкуп.
İçlerinden bir tanesi uçakla gitmiş.
Один летал. Остальные ехали машиной, что усложнило поиск.
Kurbanlar oraya hiç gitmiş mi öğrenmek için birkaç basit değişiklikle telefonunu sistemlerine sızmak için kullanabilirim.
Внеся небольшие изменения, я подключусь к их системе через твой телефон. Узнаем, были ли наши жертвы там.
Kimseye söylemeden gitmiş olabilir mi?
Она могла уехать, никому не сказав?
Görülmeden sessizce gitmiş olabilir.
Она могла уйти незамеченной.
Sonra bir bakmışsın kişisel yerlerin de gitmiş.
А в следующий момент у тебя в шкафу места не хватает.
Ana binanın güney tarafındaki bir garaja gitmiş.
Он только что зашел в гараж в южной стороне главного здания.
Dolabındaki elbiseler gitmiş.
В шкафу нет одежды.
Görünüşe göre anlaşma ters gitmiş.
Похоже, что сделка сорвалась.
Sonrasında herkes unutmuş gitmiş.
А потом... все забыли про неё.
Grace, Khala'da bir arkadaşında yatıya kalacağını söylemişti. Ama yalan söylemiş, ve North Shore'daki... -... bir ev partisine gitmiş.
Предполагалось, что Грейс ночует у друзей в Кахале, а оказалось, что она соврала, и отправилась на вечеринку на Северное Побережье.
Container Store'a yaptığımız gezide buzlu şeker alınca ölmüşüm de genelde cennet olarak karıştırılan ölüm sonrası nöron halisünasyonuna gitmiş gibi oldum.
Фруктовый напиток и поездка в магазин контейнеров. Это как будто я умер и попал в загробный нейронно-индуцированну. галлюцинацию, ошибочно называемую небесами.
Harvard'a gitmiş, değil mi?
Ты сможешь! Она ходила в Гарвард. Ладно?
çoktan oraya gitmiş.
Он уже там.
Anneleri nereye gitmiş?
Куда ушла их мама?
Annemle geçirdiğin 20 saniye de Taylor Swift konserine gitmiş gibisin?
20 секунд с моей матерью, и вы словно подросток на концерте Тейлор Свифт?
Gitmiş işte!
Их нет.
FBI buraya gelmeden çoktan toplanip gitmis olurlar.
Все упакуют и унесут задолго до прихода ФБР.
- Gitmiş.
Твоя мышь?
gitmişti 26
gitmiş mi 29
gitmişler 92
gitmiyor 31
gitmiyorum 214
gitmiyor musun 26
gitmiyoruz 47
gitmiyor muyuz 27
gitmiyorsun 77
gitmiş mi 29
gitmişler 92
gitmiyor 31
gitmiyorum 214
gitmiyor musun 26
gitmiyoruz 47
gitmiyor muyuz 27
gitmiyorsun 77