Gitmişti traduction Russe
1,856 traduction parallèle
Arama yapıldığında hepsi çoktan gitmişti.
Когда поступил вызов, там уже все разошлись.
Scott lavaboyu kullanmaya gitmişti, ayrıldığında çantam da açıldı.
Скотт пошел воспользоваться ванной, ушел, а моя сумка открыта.
- Albay Marks oraya gitmişti.
Это туда поехал полковник Маркс.
Kafamın içindeki bir şeyden mi, şoktan mı, soğuktan mı bilmiyorum ama hafızam gitmişti.
Не знаю, случилось ли это из-за удара по голове, от потрясения, или от холода, но я потерял память.
Telefonla konuşmaya gitmişti.
Она может позвонить.
Geldiğimizde Hobbes gitmişti.
Когда мы добрались сюда Хоббса уже не было.
Diğer çocuklar evlerine gitmişti.
¬ се дети уже разошлись по домам.
Benim de çok hoşuma gitmişti.
И мне это нравилось. Очень.
Ama o zaten gitmişti.
Но она уже ушла.
- Nereye gitmişti?
Куда он делся?
Kocasıyla oraya Laura'yla buluşmak için gitmişti.
Они поехали в отель, чтобы встретиться с Лаурой.
Beyaz Şapka'ya dönüşmek hoşuma gitmişti.
Оказалось, мне нравится быть хорошим парнем. Ну, похоже, твое наследие живет.
Artie... Yürüyüşümüz gerçekten hoşuma gitmişti.
Арти... мне очень понравилась прогулка.
- Ne yazık ki, oraya vardığımızda çoktan gitmişti, efendim.
Она ушла к тому времени мы туда попали, сэр.
Münih'teki lanet olası bir ticaret fuarından geldim ve tablo gitmişti.
Только что вернулся из кровавая выставка в Мюнхене, и он исчез.
Ama uyandığımda gitmişti.
Но он ушел до того, как я проснулась
Gitmişti, ben de sandım ki...
Он ушел, и я подумала...
Heykel hoşuma gitmişti.
Мне она нравится.
İlk seferinde hoşuma gitmişti ben de biraz daha istedim.
Получила удовольствие, вот и вернулась.
Yuvasını bulduk, ama tetikçi çoktan gitmişti.
We found the roost, but our shooter is long gone.
Ama yanlarına vardığımızda kaçıp gitmişti.
Собирались рассказать ей, когда она станет постарше.
Sadece bir kez, takım arkadaşlarıyla gitmişti.
Ну, да, было одно время, когда он охотился с ребятами из команды.
Senin annen değil sonuçta. Senin annen, seni bir avuç yabancıya emanet edip binlerce kilometre uzağa gitmişti, unuttun mu?
Твоя укатила за тысячи миль и оставила тебя куковать с незнакомыми людьми.
Çoktan gitmişti.
Он уже ушел.
Kulüplere mal satmak için Los Angeles'a gitmişti.
Сбежали в Лос Анджелес, продавали в клубах
Ama 52. caddedeki daha çok hoşuma gitmişti.
Но мне больше нравится дом на 52-ой.
Burrito yemeye gitmişti, dönünce hava soğuk diye mızmızlanmaya başladı.
Его послали к фургончику за буррито, он вернулся и начал ныть, что замерзает.
Ve çıktığımız zaman, gitmişti.
И к тому времени, когда мы вышли, он ушел.
Vurulduğu gün Lee'i görmeye gitmişti, öyle değil mi? Evet.
Он ведь хотел встретиться с Ли в день убийства, так?
Herkes yatağa sinirli bir şekilde gitmişti.
Все пошли спать злыми.
Arkadaşına kalmaya gitmişti milyonlarca kez orada oynama dememe rağmen yaşlı Hooper'ın evine girmişler...
Он ночевал у друга, и они отправились исследовать старый дом Хуперов, куда я миллион раз говорила ему не ходить.
Oraya annenle birlikte gitmişti.
Она пошла туда с твоей матерью.
Son defasında oldukça iyi gitmişti.
Почти получилось в прошлый раз.
Daha fazla olabilirdi, fakat Devon yaklaşık $ 250 bahşişle çoktan gitmişti.
Могло быть и больше, но Девон уже ушла и унесла баксов 250 чаевых.
Andrews cinsel istismar seminerine gitmişti, alkolikler toplantısına değil.
Эндрю был на занятиях по сексуальному домогательству, а не в обществе анонимных алкоголиков.
Kocam işine gitmişti. Ne demek istiyorsunuz?
Мой муж был на работе.
Ama arkadaşım gitmişti.
Но моей подруги уже не было.
Hoşsun, eğlencelisin ve şu boynuma yaptığın şey de oldukça hoşuma gitmişti,... ama yatak odandan on adım içeriye girme fikri şu an düşünebildiğim en korkunç şey.
Ты милый и ты забавный и... чтобы ты не делал... с моей шеей - это действительно работало, но мысль о том, чтобы пройти 10 шагов до твоей спальни наверное самая страшная вещь о которой я могу сейчас думать.
Geçen sefer onun haberi yoktu ve işler ters gitmişti.
Тогда она была в неведении и всё пошло не так.
Adam daha yeni çocuğunun doğum günü partisine gitmişti.
Мужик только что был на детском дне рождения.
Uyandığımdaysa çoktan gitmişti.
А когда я проснулся, ее уже не было.
Wyatt, Vegas'a bir kere gitmişti.
Вайет ездил в Вегас однажды.
Arkama baktım, adam gitmişti.
Потом оглянулся, а его уже не было.
Hem de neye binip gitmişti biliyor musunuz?
И ты знаешь что такое "это" вообще?
Ayrıca Tony de o sırada şifalı ot satıcısına gitmişti.
А Тони был у своего травника.
Kız gitmişti yani.
Она ушла, так что...
Sıçtığımın roket bilimciliği hoşuma gitmişti.
Мне, типа, нравилось быть грёбанным учёным-ракетчиком.
Geçen sefer hoşuna gitmişti.
- В тот раз тебе понравилось.
Kardeşim Üst düzey yöneticilerden biriydi ; "Rent a kar-deş" olmak ağırıma gitmişti birazcık.
Моя сестра была одним из лучших руководителей и было немного унизительно работать охранником
İlaç odasından tüberküloz testi almaya gittim odaya döndüğümde, gitmişti.
Я пошла на склад за туберкулином, а вернулась в комнату, а его уже не было.
Kharun'a gitmişti.
Она ездила в Карун.
gitmiş 384
gitmiyor 31
gitmiyorum 214
gitmiyor musun 26
gitmiyoruz 47
gitmiyor muyuz 27
gitmiş mi 29
gitmiyorsun 77
gitmişler 92
gitmiyor 31
gitmiyorum 214
gitmiyor musun 26
gitmiyoruz 47
gitmiyor muyuz 27
gitmiş mi 29
gitmiyorsun 77
gitmişler 92