Görüsme traduction Russe
3,280 traduction parallèle
Mila'yı ara. Görüntülü görüşme.
Позвонить Миле.
Öğrencilerle birebir görüşme gibisi yok değil mi?
Это ведь не похоже на свидание со студенткой, правда?
Benim için Profesör Walden'la bir görüşme ayarlayabilir misiniz gidip kapısına dayanmak istemiyorum da.
Я хотел узнать, сможешь ли ты устроить мне встречу с профессором Уэлдон, чтобы не просто так появляться у её дверей.
tamam, bir görüşme yakalamak için pusuda bekliyorum. ördek komutanı Willie Robertson, ile ve o partiye davetsiz katılacağım. ve bana bir söz vermesini sağlayacağım.
В общем, я решила загялнуть на огонек к владельцу сети "Duck Commander" Вилли Робертсону, и я собираюсь разнести там все в пух и прах и хорошенько его прижучить.
Avukatım dedi ki eğer yeni birşey bulurlarsa, ikinci görüşme için bizi yeniden çağıracaklarmış.
Мои адвокат сказал, если им что-то станет известно, нас вызовут на повторный допрос.
Görüşme yapmam için bir oda rica ediyorum.
Мне понадобится комната для допросов.
Seninle açığa alınmam ve ikramiye oylaması konusunda kısa bir görüşme yapabilir miyim?
Я хотела поговорить о голосовании по премии и по моему увольнению.
Benimle görüşme mi dedi?
Она сказала, что не открыла мне?
Bu görüşmeyi yapacaksak öfkemizi kontrol altında tutmalıyız demiştim. Ama bu öfke kontrolünü görüşme sırasında da yapmamız gerektiğini söylemeyi unutmuşum.
Когда я сказал, что нам надо усмирить свой нрав, если мы хотим чтобы эта встреча состоялась, мне нужно было конкретизировать, что делать это нужно в течение всей встречи.
Bu sıradan bir görüşme değil.
Это не визит вежливости.
Bu mektupların geri verilmesi konusunda görüşme yapmam istendi.
— Хорошо. — Меня просили обсудить с вами вопрос передачи этих писем.
Bir görüşme ayarlarız.
Мы назначим встречу.
Sen sıradan bir görüşme yapıyorsun.
Вы на обычном телефоне.
Dave Skylark ve liderimizin görüşme olasılığını konuşmak istiyoruz.
Мы хотели бы обсудить возможность встречи Между Верховным лидером и Дэйвом Скайларком.
Bu görüşme çok garip start aldı.
Слушайте, как то странно вы начинаете наше общение
Çabuğundan yüz yüze bir görüşme.
Так что давай, что называется, тет а-тет.
Seninle uzun zamandır görüşme şansımız olmuyordu.
Давно у нас не было возможности поболтать, Джэки.
Bu gizli bir federal görüşme. Yeminli ifade vereceksiniz çünkü herkes İncil üzerine yemin etmenin insanları dürüst olmaya ittiğini biliyor.
Это закрытое федеральное слушание где вы будете давать показания под присягой, ведь все знают, что клятва на Библии делает людей честными.
Dük, Kralla acil bir görüşme talep etti.
Герцог требует срочного приема у короля.
- 13. Ailesinin rızası olmadan onunla görüşme yapamazsın.
Ты не можешь допросить его без согласия родителей.
Efendim, onunla bir görüşme ayarlaması gerek.
Сэр, он нужен для встречи.
Bir görüşme ayarlaması için ona ihtiyacım olacak.
Он нужен для встречи.
- Haftalık görüşme ayarlamalıyız.
Нам стоит запланировать еженедельные встречи.
Görüşme zaten ayarlanmıştı.
Но собеседование уже назначено.
Ateşli silahlar yönetmeliği ve Anayasanın ikinci maddesi hakkında kısa bir görüşme yapabilir miyiz?
Вы могли бы поговорить со мной немного касательно законодательной инициативы по огнестрельному оружию и о защите Второй Поправки?
Para kazanmak için bir görüşme yapmam lazım.
Попробую заработать денег.
Wintergreen'le görüşme nasıl gitti?
Как прошло с Уинтергрином?
Durant'ın Washington'da yaptığı ön görüşme sadece.
То, что делает Дюран в Вашингтоне, это прикрытие.
Yardımı olacaksa bir görüşme ayarlayabilirim.
Если это поможет, я договорюсь о встрече.
Eminim yanınızdaki koltuğu boş tutmak oldukça zor olmuştur. Ama bu görüşme için en doğru kişi Ken'di.
Уверен, вам стоило больших трудов попридержать столик, но для этих переговоров мне нужен Кен.
'Gerçi, bu tartışmalı bir görüşme.'
Это назначение спорно.
Yani Gatz kendini öldürmeden beş dakika önce bir görüşme yapmış ki çok tuhaf çünkü buraya geldiğinde polis telefonunu almıştır.
Итак, за 5 минут до того, как Гатц себя убил, он сделал вызов, что очень странно, так как перед тем, как мы поступили, полиция изъяла его телефон.
Öyleyse dinle. Bir gazeteciyle görüşme ayarladım.
Слушайте, я назначил встречу с журналистом.
Kendi hattı hariç tüm sinyalleri engelliyordu böylece Max direk görüşme yapabiliyordu.
Они умудрились перехватить все подключения, кроме одного... Его Макс и перенастроил на себя.
Eğer deniz biyolojisiyle ilgili bir işe başvuracaksan, görüşme için bir ofise gitmen gerekebilir.
Если хочешь подать заявку на работу морским биологом, то ты должна прийти в офис для собеседования.
Ve şimdi başlamak için, Başarı için Giyin'den buraya, görüşme için giyinmede yapılacaklar ve yapılmayacakları anlatması için Mrs. Sackin.
А теперь давайте начнем с "Приоденься для Успеха", чтобы вы знали, что стоит или не стоит надевать на собеседование. Миссис Сэкин.
Bu kokteyl elbisesi görüşme için uygun değil.
Это коктейльное платье - совершенно неприемлемый наряд для собеседования.
Bir sonraki, Leopar, küçük denizci kız ve buradaki şeftali renginde arkadaşımızın da bir görüşme için uygun giyinmediğini söyleyeceğim.
Далее, леопард, маленькая морячка, и наша подруга в персиковом также совершенно неуместно одеты для собеседования.
Bu iyi bir görüşme elbisesi.
Вот очень хорошие наряды для собеседования.
Yani şimdi iki siyah kız, lezbo bağımlı kız, ve Meksikalı görüşme kısmını aldı, ve ben buraya döndüm.
И теперь две чёрные, лесбиянка-наркоманка и одна мексиканка отправятся на собеседование, а я вернулась сюда.
Daha fazla kaçırma ve görüşme olmayacak. Müzakere süreci olmayacak.
Больше никаких похищений, никаких переговоров, никаких разговоров.
Görüşme mi ayarlamıştık?
Мы договаривались о встрече?
Ama geçen hafta şerifle görüşme şansım olmuştu.
Но у меня была возможность поговорить с полицией на прошлой неделе.
Görüşme iyi gitti mi?
Собеседование проходит хорошо?
Görüşme yapacağım kişi geldi.
У меня встреча.
Sana bire bir görüşme ayarlayıp, payını mesaj atarım.
Я устрою интервью для твоего выпуска.
Bu görüşme bitmiştir.
Интервью окончено.
İsrailli bir Mossad ajanı onun fotoğraflarını çekip korunaklı bir siteye yüklemiş. Dijital bir görüşme noktasına. Öldürülmeden hemen önce.
" зраильский агент ћоссада сделал еЄ фотографии и загрузил их на защищЄнный сайт, цифровой тайник, пр € мо перед тем, как его убили.
- Dijital görüşme noktasındaki fotoğraflara erişebildiniz mi?
- " ы получил доступ к фото в цифровом тайнике?
- Görüşme bitirildi.
- Звонок прерван.
Üzgünüm, sanırım sıradaki görüşme için geldiler.
Прошу прощения, думаю, это моя следующая встреча.