Her zaman mı traduction Russe
6,315 traduction parallèle
Her zaman yalan söylediğini bilirdim ama yine de ona yardım ederdim.
И я всегда знала, что он врёт, но всё равно помогала.
Beni kızdırmayı bıraktığın zaman Sandbrook'ta kaçırdığın her şeyi anlatacağım.
А теперь, я расскажу тебе всё, что ты упустил в Сэндбруке как только ты перестанешь действовать мне на нервы.
Ben bir duş ihtiyacım gibi Ben bu adamla konuşmak her zaman, hissediyorum.
Каждый раз разговаривая с этим парнем, я чувствую, что мне нужно отмыться.
Ben her zaman kazanırım Flash.
Я всегда выигрываю, Флэш.
Audrey'nin her zaman katil olabilecek kapasitede olduğuna inanırdım. Ama bu "en iyi arkadaşım havalı, bar kavgasını asla kaybetmem" düzeyinde.
Я всегда считал, что Одри способна на убийство, но в том смысле, типа : "моя подруга такая крутая, с ней я в драке не пропаду".
Önemli değil ama her zaman yardımcı olamayacağımızı gösteriyor bu.
И это нормально, но это значит, что мы не всегда можем помочь.
Her zaman yardım edemezsin.
Ты не можешь помогать постоянно.
Her zaman anlarım.
Я всегда вижу ложь.
Ben her zaman anlarım.
Я знаю.
Çok ağır eklem ağrıları çektim. Akıl sağlığım her zaman yerinde değil.
У меня была настоящая чёрная полоса, и я не всегда в здравом уме.
Sahi mi? Her zaman bir topaçla bitireceğini sanmıştım.
Так и знал, что закончишь с дрейдлом.
Efendi Wriothesley, parlak genç adamlara her zaman ihtiyacımız var.
- Мастер Ризли, мы всегда рады талантливым молодым людям.
Mecbur kaldığımızda, sebebi fark etmeksizin dostlarımızı, ailemizi ve yuvamızı güvende tutmak için her zaman bilinmeze atılma riskimiz vardır.
Существует риск, каждый раз когда мы идем на встречу неизвестному, когда бы мы ни соблазнились, по какой бы причине... оттолкнуть безопасность знакомой обстановки, семьи и дома.
Ben her zaman için şehirden aceleyle çıkmam gerekirse diye özel bir yere en az 3 milyon saklarım.
Я всегда держу 3 миллиона $ в специальной заначке на случай, если придется быстро уехать из города.
- Kapım her zaman açık.
Мои двери всегда открыты для вас. Да, спиной дверь.
Başımız derde girdiğinde her zaman geri gelirler.
Они всегда возвращаются, когда мы в беде.
Her zaman arkamı kolladığın için teşekkürler, adamım.
Спасибо, что всегда меня защищаешь.
Hangi ismi kullanırsak kullanalım sen her zaman benim oğlum oldun.
- Ты мой сын. Неважно, какое у тебя имя, ты всегда будешь моим сыном.
Zaman köprüsünün yeniden çalıştığını bilsem her şeyi sizin için hazırlardım.
Я бы подготовил всех ценных, если бы знал, что мост времени снова работает.
İşini her zaman yarım bırakan bir adam oldun zaten.
Ты ничего не доводил до конца.
Her zaman yaptığım gibi.
История всей моей жизни.
Her zaman kuzey ışıklarını görmek istemiştim. Şimdi hayatımın aşkıyla beraber oraya gidiyorum.
Всегда хотел увидеть северное сияние, и я еду к нему с любовью всей моей жизни.
Ve her zaman bunun için minnettar olacağım.
Я всегда буду благодарна за это.
Elimi cebin içine attığım zaman dişi buldum ve her şey geri geldi.
Когда я сунул руку в карман, то нашёл зуб и... всё вспомнил.
Onlar ile her zaman iş başında uğraşacağımı bilmeliyim.
Я это знаю. Я работаю с этим каждый день.
- Büyüdüğüm zaman ben de her gün tıraş olacağım.
Когда я вырасту, буду бриться каждый день!
Ben hep kazanırdım ama kartları her zaman sen alırdın.
Я всегда выигрывал. Но ты всегда их забирал.
Bu işi aldığımda her zaman aklımın bir köşesinde bunun olabileceği ihtimali vardı.
Когда я нанимался на эту работу, где-то в глубине души я знал, что когда-нибудь мне придется...
Söylediklerini her zaman yapmadığım doğru.
Конечно, я не всегда делаю то, что ты говоришь.
Phil, karınım ben senin. Ve şunu bil ki ishal olduğunu her zaman söyleyebilirsin.
Фил, я твоя жена, я хочу чтобы ты знал, что всегда можешь рассказать мне о своей диарее.
Benim taşındığımı fark edene kadar, yine de arabayla her sabah evine gider, kahvaltısını hazırlarım belki o zaman da aramızdaki ilişkinin değişmek zorunda olmadığını görür.
Знаешь, может... может я буду по-прежнему заезжать по утрам, чтобы приготовить ему завтрак, пока он наконец не заметит, что я съехал, и к тому времени он поймёт, что у нас всё может оставаться по-прежнему.
Şu ana kadar avukatlığını yaptığım her davayı ezberle o zaman.
Заучи наизусть все дела, которые я вёл.
Hayatım, her zaman yaparsın.
Детка, ты всегда справляешься.
Federal Şerif Teşkilatı'nın yakalamak için zaman ve çaba harcadığı kaçak firar etti ve sayesinde insanların hayatı tehlikede yani o ikiyüzlü ağzını yalan söylemek için her açtığında yerinde olsam, hiç dişim olmadan nasıl görünürüm diye gözümün önünde canlandırmaya başlardım.
Служба маршалов потратила много сил и времени на поимку преступника, который теперь оказался в бегах, из-за чего жизни граждан подвергаются опасности, и каждый раз, когда ты открываешь свою лживую пасть, я думаю об этом и начинаю представлять, как ты будешь выглядеть, если у тебя не останется ни единого зуба.
Her zaman kazandığımızda kaybediyoruz.
¬ с € кий раз выигрыва €, мы проигрываем.
Gidilmiş her yere ayak bastım ama ben her zaman Vicki'ydim.
♪ Я была везде, где ступала нога человека. ♪ ♪ Но я была самой лучшей Вики! ♪
Hadi ama, ben her zaman yakışıklıyım.
Ой, да ладно. Я всегда отлично выгляжу.
O zaman bilmelisin ki, adli tıp takımım annenin bilgisayarına bakacak, herşeyi bulacaklar- - oynadığın her oyunu, oraya nasıl ulaştığını, kimlerle konuştuğunu.
Так что тебе нужно знать, что когда мои эксперты проверят компьютер твоей мамы, они найдут все каждую игру, в которую ты играл, как ты добрался туда, с кем ты общался.
Hayatımın yarısı avukatlarla geçiyor ve tam dibe vurduğumu düşünürken,... cehennemin dokuzuncu halkası, her zaman onun da bir altı oluyor.
Половина моей жизни сейчас связана с юристами, и как только я подумаю, что хуже уже не может быть, вот он 9-ый круг ада, всегда обнаруживается еще один круг ниже.
- Her zaman hazırlıklıyım.
- Я всегда во всеоружии.
Leydiye her zaman nazik davranırım ben.
Я всегда обходитилен с Ее Светлостью.
Hayatın sana sunduğu her bir kararı ben olmadığımı ispatlama fırsatı olarak görerek daha ne kadar zaman geçireceksin?
Долго ты ещё будешь принимать каждое жизненное решение, как способ доказать, что ты - не я?
Asker sayımızı her zaman çoğaltmak istiyoruz.
Мы не против пополнить наши ряды.
Farklı bir rota izlemek istersen her zaman buradayım.
Я всегда здесь, если захочешь выбрать иной курс.
Her zaman Chris'in harika bir öğrenci olmadığının farkındaydım, ama durumunun bu kadar vahim olduğunu bilmiyordum.
О господе, Я всегда знала, что Крис не лучший ученик, но я и понятия не имела, что все так плохо.
Pekâlâ. Teşekkürler Billy. Her zaman bilgi "memba" mız oldun.
Ладно... спасибо, Билли. ты просто кладезь информации.
Her zaman polis polise yardım etmiştir. Kötü insanlardan alıp gerçekten ihtiyacı olan iyi insanlara vermişlerdir kendini kontrol edemeyenlere değil. Peki.
Хорошим людям, у которых реальные проблемы, а не с самоконтролем.
Sadece, sana kapılarım her zaman açık, Ricky.
Моя дверь всегда открыта, Рикки.
O zaman her şeyi riske atalım.
Идём, рискнём.
Bu zaman dilimine ilk geldiğimde her şeyi tamamen anlayacağımı sanmıştım.
Когда я впервые попал в это время, я считал, что всё у меня в руках.
- Her zaman. Senin durumunda olsaydım, bir bıçak taşıyor olurdum.
Знаете, если бы я был на вашем месте, я бы тоже носил с собой нож.
her zaman 867
her zamanki gibi 593
her zaman ki gibi 30
her zamanki gibi mi 17
her zaman olur 22
her zamanki 23
her zamankinden 70
her zaman olduğu gibi 85
her zaman değil 108
her zamankinden mi 41
her zamanki gibi 593
her zaman ki gibi 30
her zamanki gibi mi 17
her zaman olur 22
her zamanki 23
her zamankinden 70
her zaman olduğu gibi 85
her zaman değil 108
her zamankinden mi 41
her zaman dediğim gibi 21
her zaman söylerim 28
her zamanki şeyler 32
her zaman işe yarar 31
zaman mı 21
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
her zaman söylerim 28
her zamanki şeyler 32
her zaman işe yarar 31
zaman mı 21
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004