Inanmıyorum traduction Russe
5,419 traduction parallèle
Araştırma saçma da olsa çekici kadere inanmıyorum.
— Почему? — Ну, даже если эксперимент - туфта,
- Söylediklerine inanmıyorum.
Я тебе не верю.
Ve ben buna inanmıyorum.
Мне это не нравится.
- Buna inanmıyorum.
- Почему? - Этот метод провальный.
Ve senin kocanı herşeyden çok sevdiğine inanmıyorum.
И я не верю, что вы любите своего мужа больше, чем-когда либо.
Çünkü ben bunlara inanmıyorum. ve kurtulmak için bunlara ihtiyacım yok.
Я не верю в эту херню, и мне от этой херни ничего не нужно.
Tony'ye bir şeyler oluyor. ve artık evinin onu için en iyi ortam olduğuna inanmıyorum.
С Тони что-то происходит, и я не думаю, что дом - наилучшее для него место.
Sana inanmıyorum.
Я тебе не верю.
Haz aldığına inanmıyorum.
Не верю, что ты любишь убивать.
Bana asla zarar vermez. Sana inanmıyorum!
Она бы никогда не навредила мне, я не верю вам!
Yani ben... buradan daha iyi bir Dünya olduğuna inanmıyorum.
Так что я не верю в лучший мир.
- Güzel, sana inanmıyorum.
Я вам не верю.
Umudun yitirilmesi için bir neden olduğuna inanmıyorum.
Я не верю что это может помешать потерять надежду.
O hatunun burada bizim Nina hakkında konuştuğuna inanmıyorum.
Не верится, что эта чика говорит о нашей Нине.
Sadece... Nina'nın gittiğine inanmıyorum.
Поверить не могу, что Нина мертва.
Onun hakkında söylenenler, yaptığını söyledikleri şeyler bunlara inanmıyorum.
То, что они говорят о нем, они думают, что он сделал... Я не могу поверить в это.
Ben Tanrı'ya inanmıyorum.
Я не верю в Бога.
Meleklere ve şeytana da inanmıyorum.
Я не верю в Ангелов и я не верю в дьявола, ладно?
Sorun şu ki size inanmıyorum.
Проблема в том... Что я вам не верю.
Sana inanmıyorum.
Я не верю тебе.
Biliyorsun, ben Tanrılara ve mucizelere inanmıyorum.
Знаешь, я не верю в богов и чудеса.
Bunun mümkün olduğuna inanmıyorum.
Не думаю, что это возможно.
Bu kitabı tıp camiası için yazdığınıza inanmıyorum ben.
Не думаю, что книга была написана для медицинского сообщества.
Sana inanmıyorum.
- Я не верю в это.
Ama artık ona inanmıyorum.
Но я ему больше не верю.
İzlediğine inanmıyorum.
Не могу поверить, что ты это смотришь!
Sana inanmıyorum.
Я не верю.
Bir terörist olduğuna inanmıyorum.
Я не верю, что она террорист.
Birleştiğimize inanmıyorum!
Не могу поверить, что ты нашёл меня!
Yani diyorum ki, bunu söylediğime inanmıyorum ama sanırım yalnızlık istiyorum.
В итоге, я не могу поверить, что говорю такое, но, кажется, мне не хватает места.
Ama artık inanmıyorum.
Но больше не верю.
Ben buna inanmıyorum.
Я в это не верю.
- Onlara inanmıyorum.
Я не верю им.
Ben siyasi saça inanmıyorum, ama sizin bu semtte istihabartınız var ve bana yardım...
Слушайте, парни, я не верю в политичность волос, но у вас есть глаза и уши по всей округе, и вы могли бы помочь.
İnanmıyorum.
О, Господи!
- İnanmıyorum.
- Нет.
İnanmıyorum.
Господи.
İnanmıyorum!
О нет!
İnanmıyorum.
Я в него не верю.
İnanmıyorum.
Боже.
İnanmıyorum!
Боже.
- İnanmıyorum.
Господи.
İnanmıyorum.
О, Боже, Чарли!
İnanmıyorum. Leo'yı anlıyorum artık.
Я могу чувствовать, ощущать...
İnanmıyorum sana.
- Я не верю.
Birinin burada kalıp, onlara yardım etmesi gerek. İnanmıyorum. Her yerden ambulans geliyor.
За скорыми нужен глаз да глаз - они со всего города съезжаются!
İnanmıyorum ya.
Господи.
- İnanmıyorum ya.
— О Господи.
Ona inanmıyorum.
Я ему не верю.
Nick. İnanmıyorum.
Ник, господи.
İnanmıyorum. 1.500 oyla kazandım!
Я его обошел на полторы тысячи!
inanmıyorsun 30
inanmam 64
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmalısın 26
inanmıyor musun 67
inanması zor 44
inanmıyor musunuz 18
inanması güç 18
inanmam 64
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmalısın 26
inanmıyor musun 67
inanması zor 44
inanmıyor musunuz 18
inanması güç 18