English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ K ] / Küçük bir kızken

Küçük bir kızken traduction Russe

264 traduction parallèle
Küçük bir kızken seni kovamıyordum.
Я тебя отогнать от них не мог, когда ты была маленькой.
Küçük bir kızken çok kitap okurdum.
Знаете, в детстве я читала.
Küçük bir kızken kısa bir süre Arjantin'de bulunmuştum ve oraya hayran kalmıştım.
Я была в Аргентине несколько лет назад, и нашла ее очаровательной.
Daha küçük bir kızken bile.
Даже когда тьI бьIла маленькой...
Küçük bir kızken gittiğim gizli yerleri gösterirdim size.
Я покажу вам тайные убежища моего детства.
Küçük bir kızken, Tanrı'nın sakalı olduğunu düşünürdüm.
В детстве я думала, что Бог носит бороду.
Küçük bir kızken beni Viyana'daki saraya, bir bahçe partisine götürdüler.
Когда я была маленькой... меня возили во дворец в Вене, на бал в саду.
Küçük bir kızken. Hayır hanımefendi.
- Когда она была совсем молодой...
Ben küçük bir kızken burada oynardım...
Я играла в этом кабинете, когда была маленькой девочкой.
Küçük bir kızken bu hayvanlar uyumama yardımcı olurlardı.
Эти зверюшки убаюкивали меня, Когда я была маленькой. Посмотрите на этих зебр.
Uzun zaman önce, ben Montana'da küçük bir kızken, birgün çimenlerin üzerine uzanmıştım, karıncalara bakıyordum.
Итак, много-много лет назад, когда я была маленькой девочкой в Монтане, однажды я лежала на траве и смотрела на муравьёв.
Küçük bir kızken babam da yazardı... ve ben o sesle uyurdum.
Нет! Когда я была маленькой, папа печатал на машинке, и я засыпала под этот звук.
Küçük bir kızken... hatırlıyorum, yatakta uzanmış... annemin aşağıda çaldığı piyanoyu dinlerdim.
Помню, когда я была маленькой, я лежала в кровати и слушала, как внизу мама играет на пианино,
Sorular, sorular, küçük bir kızken bile böyleydin.
Вопросы, вопросы, с тех пор как ты была малюткой.
Küçük bir kızken babam beni tropik bir gemi yolculuğuna götürdü.
Когда я была маленькой девочкой, дядя взял меня с собой в тропический круиз.
Küçük bir kızken insanlarda bir nebze de olsa terbiye vardı.
Когда я была девочкой, у людей еще были хорошие манеры.
O, ben küçük bir kızken, bir yaz günü taş attığım kızdı.
Девушка, которой однажды летом я повредила глаза. Я была еще девочкой.
Ben küçük bir kızken, annem yaramazlık yaptığımda beni tavan arasına kilitlerdi.
Когда я была маленькой, мама запирала меня на чердаке, когда я вела себя плохо, что было часто.
Bana, ben küçük bir kızken göstermişlerdi.
Мне показывали тайник, когда я была ещё девочкой.
Ben Polonya'da küçük bir kızken hepimizin midillileri vardı.
Когда я была маленькой девочкой в Польше у нас у всех были пони.
Küçük bir kızken hep evin tepesinde uçmak isterdim.
В детстве... мне всегда хотелось полететь с крьiши дома.
Küçük bir kızken buna benzer bir lambam vardı.
В детстве у меня была точно такая же люстра.
Daha çocukken, çok küçük bir kızken,... Dana ile birlikte ormana gitmiştik.
( woman ) Однажды, когда она была еще совсем маленькой девочкой Дана была в лесу.
Bu, küçük bir kızken gittiğim dansları hatırlattı.
Напоминает мне танцы, на которые я ходила, когда была девчонкой.
Küçük bir kızken nereye gittiğimi bilirdim.
Когда я была маленькая, я всегда знала, куда нужно идти.
Küçük bir kızken, birilerinin dövüldüğünü duymuştum.
Когда я была маленькой девочкой, я слышала однажды, что кого-то избили.
Küçük bir kızken Anneme sordum Ne bekliyor beni diye
AngelsKiss
Küçük bir kızken, oyuncak bebeğimi dört gün yağmurda bırakmıştım.
В детстве я оставила куклу под дождем на 4 дня.
Küçük bir kızken bunu hayal ederdim.
О, я мечтала об этом с самого детства.
Daha küçük bir kızken bile bunu biliyordun.
Ты понимала это, когда ходила с пластинкой на зубах.
Küçük bir kızken Avrupa'dan göçmüş.
Приехала из Европы ещё ребёнком.
Küçük bir kızken La Bayamesa'yı söylemeye başladım.
Я ее пела с отцом в детстве.
Küçük bir kızken, Buraya gelirdim.
Когда я была маленькой, меня часто водили сюда.
Küçük bir kızken, bir müzikale gitmiştim.
Когда я была маленькой девочкой, я пошла на мюзикл.
Shannon O'Donnell ben küçük bir kızken benim ilham kaynağımdı.
Шеннон О'Доннелл вдохновляла меня, когда я была ребенком.
Küçük bir kızken de biliyordum.
С самого... детства.
Ben Çekoslovakya'da küçük bir kızken hile yapardım.
- В Чехословакии, когда я была маленькой, я их всех обманывала. - Да?
Küçük bir kızken, en sevdiğim hayali kahraman Alvin'di.
Когда я была маленькой, моим любимым героем был Элвин.
Küçük bir kızken, hep Kainat Güzeli olmayı hayal ederdim.
Когда я была малышкой с Марса, я мечтала стать Мисс Вселенной.
- Evet, bak... Daha küçük bir kızken kendime söz vermiştim.
- Да, знаешь, когда я была маленькой, я дала себе слово.
Yapım bu. Küçük bir kızken bile öyleydim.
Я всегда была странной, даже ещё маленькой девочкой.
Ben küçük bir kızken, Angelo için siparişleri taşırdın.
Вы приносили продукты Энджело, когда я была совсем маленькой. Да, мэм.
Küçük bir kızken çok korkardım. Hem de çok...
Помню, маленькой девочкой я тоже боялась.
Küçük bir kızken bu evde oturuyormuş.
Она жила в этом доме, когда была маленькой девочкой.
Küçük bir kızken bana kötü yollardan edinilen malların hayatım boyunca bana hiç bir başarı kazandırmayacağını söylemiştin.
С самого детства ты говорил мне Несправедливо нажитое не идёт на пользу С годами я поняла, что так бывает не всегда
Küçük bir kızken baban bunu uzun zaman önce filme çekmiş gözlerin iyileştiği zaman seyredebilesin diye
Это ты, когда была маленькой. Твой отец снимал тебя на камеру, это было так давно. Он так хотел, чтобы ты в один прекрасный день могла это увидеть.
Çünkü küçük bir kızken, saklanmam ve kendimi gizlemem gerektiğini öğrendim. Bu şekilde korunacaktım.
что должна скрываться... и это своего рода защита.
Ben küçük bir kızken bana haşlanmış yumurta ile ödeme yaptı.
Скупец.
Küçük bir kızken bunu giymiştim.
Я носила его в детстве.
Küçük bir kızken büyüdüğümü hayal ederdim.
Да.
Kücük bir kızken bir cadı bana büyü yaptı.
Когда я была ребенком, меня околдовала ведьма.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]