Küçükken traduction Russe
2,273 traduction parallèle
Küçükken gelinliğini hayal etmiş olmalısın.
Ты ведь фантазировала о свадебном платье, когда была маленькой девочкой.
Yani, küçükken hayali bir düğünün olmuş olmalı.
В детстве ты наверняка представляла, какой будет твоя свадьба.
Biliyor musun, annem küçükken harika bir atletti.
Знаешь, моя мама в детстве была отличной спортсменкой.
Babam küçükken harika bir atletmiş.
Мой отец в детстве был замечательным спортсменом.
Küçükken biri bana kim olduğumu söyledi.
Знаешь, когда я был моложе, кое-кто сказал мне, кто я.
Küçükken, uçağımıza binip Geyik Vadisi'ndeki dağ evimize gitmemiz gibi.
Как когда я была маленькой, и мы с ним летали на нашем самолете в наше шале в Красной долине. Стоп.
Küçükken, insanlara "Destiny's Child" a gireceğimi söylerdim.
Когда я была маленькой, я говорила, что стану Destiny's Child.
Küçükken gerçekçiliğin ne olduğu size bir şey ifade etmiyor.
Когда ты ребенок, тебе не понятно, что реально.
Ben daha küçükken babam odamda yanan bir sigara bıraktı.
Знаете, когда я была маленькой, мой папа забыл горящую сигарету в моей комнате.
Küçükken bir seferinde,... altıma yaptığım için babamdan fırça yemiştim.
Помню, однажды, когда была маленькой, отец так на меня орал, что я штаны обмочила.
- Evet. Küçükken de başıma gelmişti, bu yüzden hatırlıyorum...
Я пользовался, когда был моложе, но я не...
Ne olur. Ben küçükken, kendimi hep güvende hissederdim.
Когда я была маленькой, я всегда чувствовала себя в безопасности.
Küçükken dayımın balıkçı teknesinde çalışmıştı o yüzden kendini bir şey biliyor sanıyor.
Работал на рыбачьей лодке моего дяди, когда был ребенком, так теперь считает, что знает..
Küçükken aynı böyle bir köpeğim vardı.
У меня был точно такой же пес, когда я был мальчиком.
Ben küçükken üzgün olduğumda büyükannemin kucağına otururdum.
В детстве я всегда сидела с бабушкой, когда мне было грустно.
Evet, küçükken Quebec'li bir dadım olmuştu.
Да, в детстве у меня была няня из Квебека.
Blythe küçükken, Mantusun evinin önünde oynardı, Mantusu çıldırtmak için bağırır ve çığlık atardı. Bütün çocuklar böyle yapardı.
Когда Блайт был маленьким, он часто играл возле дома Мантуса, орал и шумел, чтобы выманить Мантуса из дома в полном бешенстве.
Çocuklar küçükken, büyüklerinin, onların elini tutmasını isterler. Ama büyüdüklerinde, başlarından gitmemizi isterler.
Когда дети маленькие, их нужно держать за руку, но когда вырастают, их нужно отпустить.
Bay ve Toby'nin el izleri, onlar daha küçükken.
Отпечатки ладоней Бэй и Тоби, когда они были маленькими.
Komik. Çünkü küçükken çok dağınıktı.
Забавно, она была такой несобранной в детстве.
Küçükken kondüktör şapkasını takıp tren düdüğünü çaldığını hatırlıyor musun?
Помнишь, когда он был маленьким, одевал эту кепку кондуктора и свистел в трамвайный свисток?
Sana küçükken böyle diyordu değil mi?
Так он звал тебя в детстве, правда?
Küçükken, ninemin gümüşlerini hep ben parlatırdım. O da beni Oklahama'da büyümekle ilgili hikayeler anlatarak neşelendirirdi.
В детстве если я полировал серебро моей бабули, она развлекала меня историями, как она росла в Оклахоме.
"Ilık" kelimesiyle ilgili komik bir anım var. Çocuklar küçükken seyyar havuzumuz vardı.
Забавная история про это выражение... когда дети были моложе, у нас был детский бассейн...
Küçükken tanıdığın amcan ölmedi.
Тот дядя которого ты знала когда была маленькой... Не умер.
Amcam Fred'in bacağında kan pıhtılaşması vardı ve ben küçükken, beni Santa Monica Pier'e götürdü ve sonra, orada balerin oyuncağına bindik ve santrifüj gücü yüzünden kan pıhtısı beynine sıçradı.
У моего дяди Фреда был тромб в ноге, и когда я был маленьким, он взял меня на причал Санта-Моники, и мы пошли на карусели, и под действием центробежной силы тромб попал ему в мозг.
Hindistan cevizinin içinden küçükken sahip olduğum kedi çıktı.
Внутри кокоса был котёнок из моего детства.
Küçükken hep kaçıp, yalan söylerdim.
В детстве я сбегала и постоянно говорила неправду.
Siz küçükken Nate ile seni buraya getirirdim.
Когда вы с Нэйтом были маленькими, я приводила вас сюда.
Benim de küçükken bir köpeğim vardı, fakat şimdi kaplumbağamız ve kertenkelemiz var.
У меня была собака в детстве, а сейчас у нас черепаха и ящерица.
Claire ve Mitchell küçükken, anneleriyle onları Disneyland'e götürecektik.
Когда Клэр и Митчелл были маленькими, мы с их мамой собирались отвезти их в Диснейленд.
Küçükken bizi pikniğe götürürdü. Sonra aklıma piknik sepeti geldi. Sonra kamerayı unutup sepeti aramaya başladım.
А потом я вспомнил о корзине для пикника, и совсем забыл о камере и начал искать корзину.
Ben küçükken buraya gelip korsan gemisi beklediğimizi hatırlıyor musun?
Помнишь, как мы приезжали сюда, когда я была маленькой, искать пиратские корабли?
Küçükken onu tanımıyordum.
Я не знала своего еще с детства.
Ben de annemi çok küçükken kaybettim.
Я потеряла маму, когда была еще совсем маленькой.
Şaşırtıcı, halbuki küçükken süt almaya paramız yetmezdi.
Что удивительно, потому что, когда я была ребенком, мы не могли позволить себе молоко.
Hatırlıyormusun sen küçükken bir tavşanın vardı, Bay. Hopson, sen başka bir ülkeye gitmiştin?
Дорогой, помнишь, когда ты был маленьким, твой кролик мистер Прыгсон отправился жить загород?
Şarkı sözlerinin, müzik ilaveli şiirler olduğunu küçükken annem öğretmişti.
В детстве, мама говорила мне, что песня, это стихи положенные на музыку.
Küçükken yaptığım bir şey.
Я занималась этим, когда была ребенком.
Çocuklar daha küçükken, onlara bir köpek almıştım.
Когда мои дети были маленькими, я купил им собаку.
Ben küçükken babam Legoland'in dışındaki en büyük Lego koleksiyonunu bana almıştı.
Знаешь, когда я был ребенком, отец подарил мне огромный конструктор Лего - больше только в музее Лего.
Hugo, ben küçükken ağabeyim düşüncesizdi ve onu uzun bir süreliğine kaybettim.
Хьюго, когда я ещё была ребёнком, мой брат был беспечным, и я потеряла его очень на долго.
Sybbie küçükken sizinle yaşayacağımı ve büyüyene kadar taşınmayacağımı söylesem... -... bir sakıncası olur mu?
Если бы я сказал, что буду жить с вами пока Сибил маленькая, и что мы не уедем, пока она не повзрослеет, вы не стали бы возражать?
Küçükken vücudumda olan çürükleri görseydin bunu söylemezdin.
Ты бы так не сказал, если бы видел мои детские синяки.
Wood, sen küçükken mahallede böcek arabasının peşinde biraz fazla mı koştun?
Вуд, тебя в детстве не роняли вниз головой?
Annem beni küçükken dans kursuna göndermişti.
Моя мама отдала меня на танцы в детстве.
Küçükken, büyüdüğünde ne yapmak istiyordun?
Когда ты была ребенком, чем ты мечтала заниматься когда станешь взрослой?
Küçükken çok kibar, çok şefkatliydin...
В детстве ты была такой доброй и сострадательной...
Değil mi? Sen küçükken baban seni oraya götürüyordu.
Твой папа брал тебя с собой когда ты была маленькой
Küçükken astronomi ilgi alanımdaydı.
Ребёнком я увлёкалась астрономией.
Dinle, ben... ben küçükken, her pazar akşamı birlikte yemek yerdik.
Слушай, я..
küçük 429
küçük kız 168
küçük kardeş 36
küçük adam 77
küçük kızım 28
küçük çocuk 37
küçük kardeşim 59
küçük prenses 23
küçük ayak 20
küçük hanım 234
küçük kız 168
küçük kardeş 36
küçük adam 77
küçük kızım 28
küçük çocuk 37
küçük kardeşim 59
küçük prenses 23
küçük ayak 20
küçük hanım 234
küçük bir hediye 18
küçük bir kız 38
küçük bir şey 30
küçük bir 20
küçük serseri 26
küçük bey 45
küçük köpek 18
küçük şeyler 22
küçük sürtük 19
küçük mü 41
küçük bir kız 38
küçük bir şey 30
küçük bir 20
küçük serseri 26
küçük bey 45
küçük köpek 18
küçük şeyler 22
küçük sürtük 19
küçük mü 41