English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ O ] / Oldürmek

Oldürmek traduction Russe

11,013 traduction parallèle
Seni öldürmek için özel güçlere ihtiyacım yok, korkak herif.
Мне не нужны специальные силы, чтобы убить тебя, трус.
Mutlu olmamın tek yolu, Pamuk Prenses'i öldürmek.
Только смерть Белоснежки сделает меня счастливой.
Daha dikkatli olması gerektiğini biliyor çünkü hedeflerini gerçekten öldürmek istiyor.
Ее убийства - личные. Она знает, что требуется особая осторожность, поскольку сама заинтересована в убийстве своих жертв.
Ben hamile karısını öldürtmek isteyen bir koca rolü yapacağım. Bunu bana desen ben de seni öldürmek isterim.
Я представлюсь мужем, кто желает смерти своей беременной супруге.
Yemeğinizi öldürmek yok.
Не убивайте ужин
- Adamı öldürmek mi istiyorsun?
— Хочешь убить его?
İşimiz sıradanları korumak, öldürmek değil.
Наш долг защищать примитивных, а не убивать их.
Önce beni öldürmek istedin, şimdi de bana katılmaya çalışıyorsun.
Сначала ты хочешь убить меня, а потом ты хочешь присоединиться ко мне.
Babanı öldürmek için o Haşhaşi'yi kim tuttu?
Кто нанял ассасина, чтобы убить твоего отца?
Kendim hakkında endişeleniyordum ve şimdi kim olduğunu ne olduğunu ve o çocuklara, Martin'e ne yaptığını biliyoruz ben onu öldürmek istiyorum.
Я беспокоился о себе, но теперь, когда мы знаем, кто это, какой он, что он сделал с этими детьми, с Мартином, я просто... Я хочу убить его.
Neden öldürmek isteyeyim?
А какой же у меня мотив?
Pekala, öncelikle, artık adam öldürmek yok.
Во-первых, больше никаких убийств.
Artık birini öldürmek yok.
Больше никаких убийств.
FBI, mutfağında TheScrubJay'i öldürmek için kullandığı zehirin izlerini buldu.
В его кухне ФБР нашли следы яда, которым он отравил TheScrubJay.
İki günlük ciddi iş ilişkisinden sonra Mavi Sınır'ın, Lucy'nin muhbiri dahil olmak üzere kadınları öldürmek için para ödediği kişinin adresini bulduk ama bir sorunla karşılaştık.
Итак, после двух дней строго профессионального сотрудничества мы достали адрес парня, которому "Голубой Предел" платил за убийство женщин, включая источник Люси, но у нас возникла проблема.
Belki içlerinden birinin Gordon Roper'ı öldürmek için bir sebebi vardır.
Может, у кого-то был мотив убить Ропера.
Sands onu öldürmek istemedi.
Сэндс не хотел убивать его.
OREA ajanlarını veya Senatörüde öldürmek kolay değildi.
Агентов и Сенатора убивать было тоже непросто.
Açık olalım. Eğer konuşursan onlara seni öldürmek için bir şans vermiş olursun.
заговоришь - есть шанс, что они тебя убьют.
Bilmiyordum. Bu insanları öldürmek bir kenara dursun şimdiye kadar bir tek savaş suçuyla yargılanacak ilk Amerikalı yetkili olma onuruna ve ayrıcalığına sahip olacaksın. Bize şüphesiz suçlanacak birisi lazımdı.
Но тебе будет оказана честь стать первым американским госслужащим, когда-либо обвинённым в военном преступлении, не говоря уже о волне других, в которых тебя без сомнения обвинят, еще и неделя не закончится.
Yani bir Tanrıyı öldürmek için neden toplantı düzenlenir ki?
Я имею ввиду, зачем совет чтобы убить одного лорда?
Seni öldürmek isteyen düşmanlar yakalamaya çalışan federaller var.
Враги хотят вас убить. Федералы сидят на хвосте.
Öldürmek gibi birşey mi?
Кроме убийства, надеюсь.
Kate'i öldürmek mi?
Прикончить Кейт?
Seni öldürmek zorunda olmasaydım... seni geri alabilirdim.
Я бы приняла тебя назад, но мне надо убить тебя.
Sizi öldürmek istemiyorum.
- Ниган. Я не хочу убивать вас.
Önce biraz deneme yapmadan onları öldürmek yok.
Нет, ты не убьешь их... пока не станешь немного усерднее.
Beni öldürmek seni kurtarmayacak.
Моя смерть тебя не спасет...
Yani öldürmek istemiyorum ama...
Не убить, конечно, просто...
Lobos'u öldürmek arkanda bıraktığın pisliği temizleyecek mi sanıyorsun?
Или думаешь, вместе с Лобосом исчезнет все твое прошлое?
İşte bu yüzden onu öldürmemiz lazım. - Öldürmek mi?
Поэтому надо убить и его.
Milan'ı öldürmek mi istiyorsun?
- Да. - Хочешь убить Милана?
Cerberus'u öldürmek Herkül'ün kaderinde vardı.
Геркулесу было суждено убить Цербера.
Pekala, elemanı öldürmek veya sınırdışı etmek dışında başka bir fikriniz var mı?
Мы хорошо работать, мы жить с тобой?
Kendimi öldürmek isteyeyim diye mi beni buraya çağırdın?
Так ты позвал меня сюда, чтобы подтолкнуть к самоубийству?
Ya onlara bu isimleri veren kişi istediği kişiyi öldürmek için Vehm'i bir aracı olarak kullanıyorsa?
Что если у человека, предоставляющего им дела, свои цели, и он использует Фем для их достижения?
- Evet. Öldürmek için kandıran birkaç insanla iş yaptım.
Я имел дело с несколькими людьми, которых обманом подвели к убийству.
Neden Promnestria Christopher'i öldürmek istedi.
Зачем Промнестрии нужно убивать Кристофера?
Oğlunu kandırıp hayatının aşkını öldürmek.
Обманул сына, убив любовь его жизни.
- Onu öldürmek için mi?
- Убить?
Beni öldürmek için burada.
Он здесь, чтобы убить меня.
- Liz'i öldürmek için kullanmışlar.
И использовали её в убийстве Лиз.
Sana onu öldürmek için değil kaçırmak için tutulduğumu söylemiştim.
Говорю, меня наняли похитить ее, а не убить.
Seni öldürmek için gelmedim.
Я не собираюсь тебя убивать.
Gerçi bazen birbirimizi öldürmek istediğimiz bir aile biraz işlevsiz olur.
Хоть и немного ущербная семья, тем, как вы пытаетесь периодически прикончить друг друга.
Sen adam öldürmek.
Вы убьете человека.
Biz hiçbir adam öldürmek.
Мы не убьем человека.
Evet, ama biz sadece bazı adam izin veremeyiz insanların bir sürü öldürmek.
Да, но мы не можем позволить, какому-то человеку перебить кучу народа.
Bizi öldürmek edin.
Прошу, убей нас.
Biz genetik olarak modifiye edildi hızla büyüyen bir süper mantar mikropları öldürmek için.
Мы генетически модифицировали быстро растущий супер грибок против микробов.
durumda biz daha sonra onu öldürmek gerekir.
В случае, убьем ее позже.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]