Oralarda bir yerde traduction Russe
160 traduction parallèle
Sonra, oralarda bir yerde, zamanın bir anında, hiç bir insanın hayal edemeyeceği, bütün yaratılışın başlangıcı oldu,
Там далеко, во времена, которые человек может себе только представить. началось сотворение мира...
Harika. Şimdi farklı yönlere gitmeyi ve şu köşeyi dönünce, muhtemelen oralarda bir yerde olan en uç noktada tekrar buluşmayı öneriyorum.
Отлично, теперь я предлагаю разойтись в разные стороны и встретиться вероятно, вот там за углом.
Sanırım, oralarda bir yerde asılı duruyorlardır, evladım.
Я думаю, она там, где она и... и... должна быть.
Oralarda bir yerde.
— Где-то там.
Ama oralarda bir yerde, sensörlerimiz o kadarını gösteriyor.
Но наши датчики показывают, что оно еще где-то здесь.
Oralarda bir yerde 1.000 küp parsek büyüklüğündeki uzay alanında.
Он где-то там, доктор. Где-то там, в 1000 кубических парсеков пространства.
Oralarda bir yerde, acı içinde olma olasılığı var.
Мучается от боли где-то там.
Evet, oralarda bir yerde.
Да, где-то там.
- Oralarda bir yerde.
Он где-то здесь.
Bob'un oralarda bir yerde vücut bulduğunu düşünün. İçine girebileceği bir başka kurban aradığını.
Я могу себя представить, как он рыщет в поисках ещё одной жертвы, в которую он мог бы вселиться.
Oralarda bir yerde olmalı.
Он где-то поблизости.
Sanırım kabullenmesi zor olan oralarda bir yerde başka bir gerçeklik olması beni hiç sevmediğin.
Полагаю, мне просто трудно принять то, что существует реальность, в которой ты никогда меня не любил.
- Onları görmüyor olmamız, oralarda bir yerde olmadıkları anlamına gelmez, efendim.
То, что их не видно не значит, что их здесь нет, сэр.
- Eğer oralarda bir yerde yerli varsa onları bulacağım.
Если тут есть индейцы, я их найду.
Adam oralarda bir yerde olmalı.
Они должны быть где-то здесь!
- Limanın oralarda bir yerde.
- Где-то здесь, в гавани.
Oralarda bir yerde olmalılar.
Они где-то здесь.
'Tecessüdü İsa'oralarda bir yerde.
Ангелус где-то здесь.
Artık oralarda bir yerde olduğunu biliyorum.
Но теперь я знаю, что он все еще где-то там.
Oralarda bir yerde.
Оно где-то здесь.
Oralarda bir yerde yardım için ağlıyor olabilir tam da şu an.
Может быть, она кричит о помощи... прямо сейчас.
- Cevap oralarda bir yerde, Neo.
Ответ где-то там, Нео.
Eğer oralarda bir yerde bir uzaylı varsa bu henüz onu öldürmediğimdendir.
Зовите меня бякой, но если есть инопланетянин, которого я не могу убить то я его еще не убивал. Но сам я не справлюсь.
Oralarda bir yerde memleketim evim.
Она - - где-то вдали, моя родина, мой дом.
Oralarda bir yerde onu bir gelecek bekliyor.
Будущее ждёт её где-то.
Benim çocuğum hala oralarda bir yerde, ve dışarı çıkmak istiyor.
Мой мальчик все еще здесь, и он хочет выйти наружу!
Tüm Amerika oralarda bir yerde.
А ведь где-то там - целая Америка.
Konukçunuz oralarda bir yerde mi?
Ваш носитель... где-то здесь есть?
Gerçek oralarda bir yerde önünde duruyor ama yalanlar büfesinde sergiliyorlar onu!
Правда здесь, прямо перед вами, но они навалили вокруг горы лжи!
Mezhep karargahının oralarda bir yerde olduğuna inanıyoruz.
Мы подумали, что штаб-квартира культа должна быть где-то в центре.
Hepimiz ölüyüz ve oralarda bir yerde silahlanmış ve serbest bir Goa'uld var.
Мы все мертвы и у нас на свободе вооружённый Гоаулд.
- Thor'un oralarda bir yerde olmadığına emin misin?
- Вы уверены, что поблизости нет Тора?
Oralarda bir yerde bir erişim paneli olmalı.
Где-то здесь должна быть панель доступа.
Bakın Avon'a sonra geri döneriz ama benim acile gitmem lazım tuttuğu adam beni parkın oralarda bir yerde bekliyor.
Сынок, если я пойду в скорую, и Эйвон узнает об этом... его прихвостни будут ждать меня на парковке.
- Oğlum oralarda bir yerde.
- А где-то меня ждет мой сын.
Lana, o parçamı atmaya karar verdim, ve her zaman oralarda bir yerde olacak.
Лана, я хотел позволить этой части себя выйти, и она всегда будет внутри меня.
Eğer Philly'de öldürdülerse herhalde oralarda bir yerde cesedi atmışlardır, değil mi?
Если они отправили его в Филадельфию... они, вероятно, сбросили тело где-то в том районе, верно?
- Oralarda bir yerde.
Где-то там, наверху.
Oralarda bir yerde ben de mutluydum.
Иногда среди всей этой кутерьмы счастье посещало меня.
Ama oralarda bir yerde.
Но он есть.
- Oralarda bir yerde!
- Она где-то там!
Eminim o psikopat onu oralarda bir yerde tutuyor.
И я уверена, псих держит ее где-то там.
Oralarda bir yerde olduğunu biliyordum baba.
Я знал, что ты был где-то там, отец.
- Belle Reve'de tüm o zaman boyunca oralarda bir yerde benim gibi biri, farklı olmanın anlamını bilen biri olduğu düşüncesi, başlı başına bana umut verdi. - Alicia...
Алисия...
Birisiyle bir yerlerde konuşuyordur... oralarda bir yerde.
Говорят с кем-то там далеко.
Oralarda bir yerde Ori'ın çalışan bir süper geçidi var.
Где-то там Орай строят супер-врата
Lumic'in gönderdiği kontrol sinyali oralarda bir yerde olmalı.
Люмик передаёт управляющий сигнал. Видимо, именно оттуда.
O kadar uzağı kasdetmedim oğlum. yani, Howard kasabasının oralarda bir yerde..
Я не имел в виду так уж далеко.
Ormanın Ruhu oralarda bir yerde olmalı.
Лесной бог недалеко.
Eğer kendini, oralarda, ateşin ortasında bir yerde bağırsakların dışarıda, "sıhhiye" diye çığlık atarken bulursan kendi hayatımı tehlikeye atmadan, sana yardım edebileceksem tereddüt etmem!
Вот ты окажешься там, посреди огня,.. ... и твои ребята будут орать, звать врача. Если я смогу тебе помочь чем-то, не ставя под угрозу свою жизнь,..
Oralarda, bir yerde kahrolası derin maviliklerdesin. Sana bunları Penney'den gizlice aldığım kuş tüyü yastıkların kutusunun üzerinde yazıyorum.
Ты уже где-то далеко в синем чёртовом море а я пишу тебе на коробке из-под подушек для постели которые я купила для нас тайком от тебя.