English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ B ] / Bir yerde okumuştum

Bir yerde okumuştum traduction Russe

116 traduction parallèle
- Bunu bir yerde okumuştum.
Я где-то это уже читал. Ну, послушай.
Bir yerde okumuştum, bilimkurgu aslında kurgu değildir diye.
Я читал, что научная фантастика - не совсем фантастика.
Bir yerde okumuştum Dünyadan fayda yok
Где-то я прочитала : "Никто на свете не может мне помочь".
Bir yerde okumuştum... "S" harfiyle başlayan isimler... Yılanların adlarıymış.
Однажды я читала... что имена начинающиеся с буквы "S"... это имена змей.
- Bir yerde okumuştum.
- Я читал об этом.
Bunu bir yerde okumuştum.
Я читал где-то.
Bu gerçek. Bir yerde okumuştum.
Но, это правда.
Her bölge ayrı. Emindim. Bir yerde okumuştum.
Я был уверен в этом- - Я об этом читал- -
Bir yerde okumuştum.
Я читала об этом.
Bunu bir yerde okumuştum. Senin hayalin ne?
Ты сам-то о чем мечтаешь?
Bir yerde okumuştum
Я прочитала.
Bir yerde okumuştum, heteroların % 64 ü sadakatsiz olduklarını kabul ediyor. Bilemem.
У натуралов всё то же самое – я читал где-то, что шестьдесят четыре процента мужчин-натуралов признаются в неверности.
Bunu bir yerde okumuştum.
Я читал об этом. Где, старик?
Bir yerde okumuştum. Bir görüntü internette çıkınca silinemiyormuş.
- Я где-то читал, что если изображение попадет в интернет, его будет невозможно уничтожить.
Bir yerde okumuştum, bir erkeğin gerçek karakter testi savunmasız bir yaratığa davranışında saklıymış.
что истинную мужскую натуру как он обращается с животными.
Sanırım dediğini bir yerde okumuştum.
Кажется, я где-то читал об этом.
Bir yerde okumuştum.
И... Я подозреваю.
Bir yerde okumuştum.
Я просто где-то прочитала об этом.
Bir yerde okumuştum. Mahkemedeki tanıklar aynı kişiyi çok farklı tanımlayabilirmiş.
Я помню, читал где-то, что свидетели в суде часто дают разные описания одного человека.
Pembe buğu, bir yerde okumuştum.
Розовый туман. Я где-то об этом читал.
Bir yerde okumuştum, sohbet için ideal sayı dört kişiymiş.
Я где-то читала, что для идеальной беседы нужно именно 4 человека.
Bir yerde okumuştum.
Когда труп смотрит в глаза?
Galiba bir yerde okumuştum.
Вроде бы я об этом где-то читал.
Bir yerde okumuştum, muhtemelen o bizden daha fazla korkmuştu.
Я читал где-то, что они, скорее всего, боятся нас больше, чем мы их.
Evet, sanırım bunu bir yerde okumuştum.
Да, я... думаю... я читал это где-то.
Biliyor musun, bir yerde okumuştum da anneleriyle uzun süre beraber yaşayan erkekler eşcinsel olabiliyorlarmış.
Я читала где-то, что мужчины, долго живущие с матерями склонны к гомосексуализму.
Bir yerde okumuştum. İtalyan nüfusunun yarısı biseksüelmiş.
Я где-то читала, половина населения Италии - бисексуалы.
Bir yerde okumuştum.
Я читал статью.
Biliyor musunuz, bir yerde okumuştum çok ilginç bir şey- - Ortalama bir uyuşturucu satıcısı hamburger satışı yapanlardan daha iyi kazanıyormuş.
Ты знаешь, я где-то читал, что... И это очень интересно- - средний наркодилер может зарабатывать больше, продавая бургеры.
Bir yerde okumuştum ; bir bebek, ancak giden bir arabada uyuyormuş.
Я читал о ребенке, который спал только в движущемся автомобиле.
Ama bir yerde okumuştum, sevdiğin bir kız için savaşırken rekabeti bırakmamalısın çünkü bu seni güvensiz yapar.
Но с тех пор, как я однажды прочитал, когда ты сражаешься за девушку, которую любишь ты не можешь уйти от соперничества, потому что будешь выглядеть неуверенным.
Bir yerde okumuştum.
Я про это читал в - Ну, как его, типа,...
Sanırım, bir yerde okumuştum yıldız geçidine yakın yeteri kadar büyük bir patlama geçidin yapıldığı süper iletken maddeyi patlatabilirmiş.
Послушай, мне кажется Я помню, что читал где-то В такой близости от звездных врат
- Bir yerde okumuştum.
И я запомнил.
Bir yerde anneyle tanışmanın en iyi yolunun çocuğa karşı... sevecen olmak olduğunu okumuştum.
я гдe-тo читaл, чтo бы пoзнaкoмитьcя c мaтepью, нужнo пoдpужитьcя c eё peбeнкoм.
Galiba bunu bir yerde bir el kitabında okumuştum.
Я, кажется, это прочёл в какой то инструкции.
Bir yerde kendilerini kapatan insanların sıkıntı çektiklerini okumuştum.
Кика. Это плохо.
Bir yerde köpeklerin 400 kelimeye kadar anladıklarını okumuştum.
Эй, я где-то читал, что собаки понимают до 400 слов.
Bir yerde çoğu kadının... onlara dürüstçe sorsan, yatkınlıkları olduğunu okumuştum... - Herkesin biraz...
Я где-то читал, что большинство женщин... имеют наклонности... — Любая хотела бы...
Bir yerde şöyle okumuştum : Çocuk annesinden doğumda bile ayrılsa, annesinin sesini asla unutmazmış.
Эвелин, я слышала, что если ребенка разлучать с матерью, даже сразу после рождения,..
Bir yerde, her orgazmdan sonra bir yumurta sarısı yenmeli diye okumuştum.
Я где-то прочел, что нужно есть сырой желток после каждого оргазма.
- Bir yerde kaplanları sevdiğinizi okumuştum.
- Ну, я где-то читал, что вы любите тигров.
Bir yerde adetlerinin ayıları çektiğini okumuştum.
Я читал, что менструация привлекает медведей.
Bir yerde kadınların yumurtlama döneminde aldatmaya daha meyilli olduklarını okumuştum.
Я где-то читал, что беременные бабы чаще врут.
Bir yerde bir hastanın kalbinin kendi kendine iyileştiğini ve LVAD'a gerek kalmadığını okumuştum.
Я читала, что иногда сердце пациента самовосстанавливается и его можно отключить от аппарата.
Bir yerde buralara yeni bir alışveriş merkezi açılacağını okumuştum.
Я слышала, что в городе открывается Супермаркет Америка.
Dr. Ainley, bir yerde eşcinsel penguenlerin olduğunu okumuştum.
Доктор Эйнли, я где-то читал, что пингвины гомосексуальны.
Bir yerde Kuzey Amerikan kabilelerinin Şamanlarının görevinin sadece iyileştirmek olmadığını okumuştum. Hava üzerinde de bazı güçleri varmış.
Я читал, что во многих северо-американских племенах шаманы умели не только исцелять, но и обладали властью над атмосферой.
Bir yerde ayna sendromu tedavisinin sakıncalı olduğunu okumuştum.
В диагностическом эквиваленте это два по цене одного. Я читала, что исход зеркального синдрома почти всегда неблагоприятен.
16 kez gördüm. Galiba bir yerde Julia Roberts'ın Danny Moder'a gerçekten sahip olduğunu okumuştum.
- Я думаю, что читал где-то, что Джулии Робертс буквально принадлежит Дэнни Mодер.
Bir yerde karaciğer nakli yapılınca, vericinin kan grubu neyse alıcının da kan gurubu o oluyor diye okumuştum.
Я читала, что если человеку делают пересадку печени, химия крови меняется, подстраиваясь под донорский орган.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]