English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ O ] / Ortaya çıkın

Ortaya çıkın traduction Russe

1,037 traduction parallèle
Ortaya çıkın!
Сдавайтесь.
Elde ettikleri bu başarıdan cesaret alan... Kızıl Sigorta'nın umutsuz ve ve nispeten vahşi çalışanları güneş batıda yavaşça batıncaya bu cesur piyasa maceralarının göz alıcı hasılası ortaya çıkıncaya kadar muharebeye devam ettiler.
И вот, воодушевленные своим первоначальным успехом отчаянные и в меру жестокие головорезы из Вечного Страхования выигрывали сражение за сражением до тех пор, пока в лучах солнца, медленно клонящегося к закату не стала очевидной невероятная прибыль от их доблестного делового начинания.
Eski başkan Eisenhower'ın çizgi film karakteri Elmer Fudd olduğu ortaya çıkınca şöyle dedi : " Seğ olun.
"Бывший президент Эйзенхауэр, на самом деле - мультяшка Элмер Фадд". Вот фрагмент его выступления :
Daha sonra devralmanın asılsız olduğu ortaya çıkınca... alıcılar çıkış aradı ve 17 ile kapanmadan önce hisse senedi 16 1 / 2'ye düştü.
Когда выяснилось, что слухи были необоснованы, покупатели бросились продавать и загнали цену вниз до 17.
Ortaya çıkın!
Выходите!
Ortaya çıkın ve savaşın!
Выходите. Выходите!
Kalçaların ortaya çıkıyor. Tam avuçlarıma göreler.
Я держу тебя за бедра.
Hadi, çıkın ortaya!
Хорошо, девушки, вернемся к работе.
Kızgınlığının ortaya çıkmasıdır. Kızgınlığının rengi ise mor.
Это просто выход твоего гнева, и цвет этого гнева - фиолетовый.
Siz de hayır demeyin. Ne zaman birisi ortaya çıkıp "Gülümseyin gizli kameradasınız" diyecek?
И когда же появится Аллен Фант и скажет, что нас снимали скрытой камерой?
Tamam diyelim ki anlaştık ve yarın canlı yayında bütün foyalarını ortaya çıkardık ya sonra ne olacak?
Хорошо, допустим, завтра мы в эфире все разоблачим, и что тогда?
Şu senin arkadaşın NASA'da çalışıyor, sana gizli bilgi veriyor, sonra kayboluyor. Sonra ortaya çıkıyor ki öyle birisi, o dairede hiç yaşamamış ve NASA'da hiç çalışmamış.
Значит, твой друг, работавший в НАСА, Сообщает тебе нечто, а затем пшик, исчезает.
Sonunda geçen hafta Yigael'in Duvarı'nı ortaya çıkardık.
На прошлой неделе мы наконец-то обнаружили стену Игеля.
Çağımızda, Mars'ın kumlarını eledik orada bir varoluş yarattık ve bir düşler yüzyılı ortaya çıkardık.
За все это время мы тщательно изучили пески Марса, обозначили свое присутствие и исполнили вековую мечту.
Mars havasının, Dünya'dakinin yüzde 1'inden daha seyrek ve çoğunlukla karbondioksitten meydana geldiğini ortaya çıkardık.
Мы узнали, что плотность марсианского воздуха составляет меньше 1 % от плотности нашего и почти полностью состоит из углекислого газа.
Dünya'nın erken tarihinde, canlılık ortaya çıkmadan önce toprakta, fotosentez ve nefes alma benzeri küçük kimyasal döngülerin gerçekleşmiş olması ve hayat yeşerince bunların biyolojiye katılmış olması olasıdır.
Возможно, что в ранней истории Земли, до возникновения жизни, в почве происходили небольшие химические циклы, схожие с фотосинтезом и респирацией, которые позже были включены в биологический процесс при зарождении жизни.
Yalnızca bunlardan bir kısmının üzerinde zeka ortaya çıkacaktır.
Только на некоторых из тех планет может возникнуть разум.
İyon Yunanlıları'nın bilimsel geleneği ortaya çıkıp gelişmeseydi ne olurdu?
Что если бы научная традиция древних ионийцев сохранилась и процветала?
Bu tarih aynı zamanda hem karaya hem suya uyum gösterebilen, ilk ikiyaşamlıların ve akciğerli balıkların ortaya çıkışına rastlar.
Тогда же появились и первые амфибии, создания, похожие на двоякодышащую рыбу, способные жить как на суше, так и в воде.
Bir süre sonra, atlı arabalar ve sürücüleri ortaya çıktı, kırbaçlarını şaklatarak gidiyorlardı.
Позже появились коляски : по улицам гарцевали лошади, кучера щелкали кнутом.
"... tanıdık bir şeyin resmini ortaya çıkardığınız türden bir çizim olabilir. " Olan biten sadece budur işte!
... полученный в результате соединения всех указанных точек и составляющих некую полную картину.
İIk ortaya çıkışın - devamlıIık testi için eve gönderin ne kadar işe yarayacaksa artık!
Первая явка - послать домой и вести контроль посещаемости для какой бы то ни было пользы!
o, ortaya çıkardı senin fes rengi neşeden yatağını ve onun karanlık, gizli aşkı mahvediyor senin yaşamını.
Пурпурной радости Обитель уж нашел, Его слепая страсть Свергает твой престол.
Operalarının içinde en karanlık olanın ürpertici hayaleti ortaya çıkıverdi.
И так появился ужасный призрак из его следующей и самой мрачной оперы.
Daha önceki hayatınızdaki bir olay şimdi ortaya çıkıyor olabilir.
Вы знаете, что это может быть? Опыт прошлой жизни, вторгся в настоящее время.
Komplocuların ve sabotajcıların birçok yuvası ortaya çıkarıIdı ve kısa zaman içinde tutuklamaların başlaması bekleniyor.
Были дополенительно раскрыты группировки заговорщиков и диверсантов... и в скором времени ожидаются дальнейшие аресты.
Birden ortaya çıkıp kadını engelliyordu.
Просто появлялся и останавливал её.
Çıkın ortaya!
Выходите!
Çıkın ulan ortaya!
Выходите на улицу!
Hadi, çıkın ortaya!
А ну, вылезай!
Hayatını tuvalete fırlattın kızım. Gerçek ortaya çıkınca, iyi olacağım.
Ты только что спустила свою жизнь в унитаз, девочка.
İlk bölümdekilerin uygulanması bu karanlık ruhun bedenen ortaya çıkmasını sağlayacak.
поможет тёмному духу обрести плоть. И зачем нам это нужно?
Pek tabii, yaban tavşanı ve domuzu arayışıyla bu yüksekliklere tırmanan avcılar fidanların aniden ortaya çıkışını fark etmiş oysa bunu doğanın gelgeç hevesine yormuştu.
Охотники, забирающиеся на верхушки гор в поисках зайцев или диких кабанов, разумеется, заметили внезапный рост молодых деревьев, но связали его с какими-то процессами в Земле.
Birilerinin ortaya çıkıp otoritesine karşı çıkacağını hiç hesaba katmamış demek ki.
Он не представлял себе, что может появиться кто-то, кто может оспорить его полномочия.
çıkın ortaya!
Ну и оставайся снаружи!
Söyleyin, sevgili Baş Müfettiş,... sizce de bu çok dikkate değer bir tesadüf değil mi? Sizin cüzdanınızı çalan adamın Mösyö Davenheim'ın davasındaki en önemli tanık olduğu ortaya çıkıyor.
Итак, скажите мне, дорогой мой старший инспектор вам не кажется подозрительным совпадением то, что человек, который украл ваш бумажник оказывается также главным, самым важным свидетелем в деле господина Давенхайма?
Bana göre güzel olan şu anda bu küçük 8 milimetrelik kameraların ve malzemelerin ortaya çıkıyor olmasıdır. Normalde film yapmaya imkanı olmayan insanlar kendi filmlerini yapabilecekler.
Я больше всего надеюсь на выпуск этих маленьких, 8-миллиметровых камер и прочего, и те люди, кто раньше не мог снимать фильмы, теперь снимут.
Sonra bu gizemli kadın, ki o da Mayo bölgesinden geliyor, ortaya çıkıyor ve Bayan Middleton'ın yerine geçiyor.
Тогда эта загадочная женщина, из того же графства Мейо, появилась здесь под видом миссис Мидлтон.
İki adam ortaya çıkıp hükümetten olduklarını söylüyorlar ve sen de yiyorsun.
Явились два типа, сказали, что работают на правительство, и ты им поверил.
- Bir de Madame Giselle'in kızının aniden ortaya çıkışı var, ki bunu da annesinin parasını miras alma isteğine bağlıyoruz.
Во-вторых, неожиданное появление дочери мадам Жизель, которая унаследует деньги своей матери.
ve burası da Bay Cust'ın kişiliğinin, katile ait olan payı ortaya çıkıyordu.
Вот где понимание личности месье Каста - убийцы начало приносить плоды.
kapana kısıldı. - Barney Gumble, şu an Shelbyville Dans Tiyatrosuna 50.000 dolar bağışlarken görülen kişi sabahın erken saatlerinde Dul Tepesinde aniden ortaya çıkan bir heyelanın altında kaldı.
Сегодня Барни Гамбл, которого вы видите на экране вручающим 50 тысяч долларов труппе танцевального театра Шелбивилля, попал под лавину близ Пика Вдов.
Kıçımı halkın içinde ortaya çıkarıp bir daha asla sallamayacağım.
Никогда больше не буду вилять голым задом на публике.
Goya'daki canavarlık kavramı örnek olarak Crumb'ın tehditkar kuş kafalı kadınlarında ortaya çıkıyor.
Ощущение чудовищности Гойи... хорошо прослеживается, например, в этих угрожающих женщинах с птичьими головами.
Vücut hatlarını istediğim şekilde ortaya çıkarabilmek için ince eleyip sık dokuyorum.
Я много суечусь, стараясь чтобы форма получилась именно такой как я хочу.
Ancak bunu nasıl kurcaladığını ve başınıza kaktığını düşünmeye başladığınızda o zaman tavırlarınızı gözden geçirmeye, klişelerin nasıl ortaya çıktığını ve nasıl o kadar karışık bir hal aldığını düşünmeye başlarsınız.
Но если вы немного подумаете, как он играется с этим... как он сует это вам в лицо... вы начнете думать о своих собственных позициях... и как вылезают стереотипы и все усложняется.
Şiir sanatının ortaya çıkardığı... onu anlamaya yetecek kadar açık olan duyguları deneyimlemek... herhangi bir açıklamadan daha iyidir.
Лучше любого объяснения служит эмоциональный опыт,.. ... который может снять покровы с поэзии для души,..... предрасположенной к его пониманию.
Böylece altında yatanı kışkırtabilir... ve aşkın köpüklü zevkini ortaya çıkarabilir.
и превратить это в пенящееся наслаждение на поверхности.
Son olan olayların da gösterdiği gibi korkunç bir güç ortaya çıkıyor.
Сила ужасающей мощи, как показали нам недавние события.
Minbarilerin savaşçı sınıfından üst rütbeli bir subay neredeyse 12 yıldır kimsenin görmediği halde birden bir ortaya çıkıyor ve elinde silahla sebepsiz yere Büyükelçi Delenn'in dairesine giriyor.
Высокопоставленный член касты войнов Минбара которого никто не видел почти 12 лет вдруг появляется и, без видимых причин, вламывается в каюту посла Деленн с оружием в руках.
Şimdi, anlattıklarını değiştirmek istiyor musun yoksa Kozak ailesinin ortaya çıkıp onu öldüren Ferengili barmeni aramalarını mı bekleyeceksin?
Так что не хочешь ли изменить свой рассказ, или подождешь, пока сюда заявится семья Козака и захочет посмотреть на бармена-ференги, который его убил?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]