Sanıyor musun traduction Russe
222 traduction parallèle
Tüm bunlara tahammül edebileceğini sanıyor musun?
И ты думаешь, что ты сможешь все это вынести?
- Yakalayabileceğini sanıyor musun?
Ты правда думаешь, что нападет?
Eva'nın beni hatırlayacağına sanıyor musun?
Думаешь, Эва меня вспомнит?
Sanıyor musun? Evet mi?
Вам показалось, или стреляют?
Buraya indiğinde beş basamağı bir kerede atlayabileceğini sanıyor musun?
Когда дойдешь до этого места, как думаешь, сможешь преодолеть пять ступеней за один раз?
- Sanıyor musun?
- Вы полагаете?
- Sanıyor musun?
- Вы так думаете?
Onun bir İngiliz olduğunu sanıyor musun?
что он и сам англичанин?
- Yapabileceğini sanıyor musun?
- Ты думаeшь, она выживeт?
Uyuyabileceğini sanıyor musun?
Вы сможете заснуть?
Sen sanıyor musun?
А вы?
IIio Manzetti... - Sanıyor musun ki ben...?
Вы думаете, что я...
Sanıyor musun ki onlar kötü adamlardı?
Ты думаешь они были плохими?
Sanıyor musun?
Думаешь?
Sanıyor musun, biliyor musun?
Вы думаете или знаете?
Julie... yarın başka telgraflar olacağını sanıyor musun?
Джули. Как думаешь, завтра принесут еще?
Gerçekten senin gibi biri için buradaki herkesin toplanacağını sanıyor musun?
Ты правда думаешь, что кто-то расступится тут такими людьми как ты или твой так называемый брат?
- Sanıyor musun?
- Ты так думаешь?
Sanıyor musun ki takdir etti?
Думаешь, она благодарна за это?
Sanıyor musun ki Ronald McDonald bodrum kata insin... Hey, "Bay Nugget", sen bir numarasın desin.
Ты думаешь, что Рональд Макдональд придет к нему в подвал... и скажет, "Мистер Наггет, вы просто бомба."
Sanıyor musun biliyor musun?
Ты думаешь или ты знаешь?
- Seninkinin çıkacağını sanıyor musun?
- Думаешь, твое прирастет?
- Sanıyor musun?
- Как это "кажется"?
San Francisco hakkındaki iyi izlenimlerimi paylaşıyor musun?
Вы разделяете мое мнение о Сан-Франциско? Да.
İtalya'ya ilk geldiğin günü hatırlıyor musun? Sanırım 1947 idi, değil mi?
Помнишь, когда я впервые приехал в Италию, в 47-м?
Anlıyor musun? Sanırım. Andrey senin burada kalmanın kötü, yanlış olduğunu düşünüyorum.
Андрей, по-моему, это вредно, нельзя все время сидеть в деревне, предаваясь одним лишь размышлениям и ни с кем не встречаясь.
Sanıyorum her seferinde biraz biraz daha arttırarak zamanla yüksekliğe alışabilirim, süreklilik, anlıyor musun?
Я думаю, я могу потихоньку приучить себя к высоте. Мало-помалу, каждый раз немного увеличивая высоту, понимаешь?
Sadece, "San Francisco üzerine bir otorite tanıyor musun- -"
С места в карьер : " Ты знаешь специалиста по истории Сан-Франциско?
Sabah 9 akşam 5 çalışan hiç kimse tanımıyor musun?
Tы не знаешь, случайно, кого-то, кто работает с 9 до 5?
Neden labirentten çıkmaya çalışan bir hamster projesi yapmıyor musun?
Почему бы тебе не исследовать поведение хомячка в лабиринте?
- Sen hatırlıyor musun Alfred? - Sanırım Hong Kong'du.
- По-моему, в Гонконг.
Susan'ı hatırlıyor musun? NBC'de çalışan kadını?
Помнишь Сьюзан, которая работала в NBC?
İnsanlar ne sanıyor biliyor musun?
Знаешь, что люди думают?
Bir araştırma gezisinde olduğumu sanıyor- - yalnız, hatırlıyor musun?
Забыла? Она думает, я здесь один.
Tek koluyla yıllarca çalışan ihtiyar Frank Marx'ı hatırlıyor musun?
Помнишь старого Фрэнка Маркса, который все годы работал с одной рукой?
Kay. Kay. Burada çalışan Andy adında birini hatırlıyor musun?
Ты помнишь парня Энди, который работал там?
Sanıyor musun, biliyor musun?
Ты думаешь или знаешь?
Yani, şu küçük kıza ne olduğunu hatırlıyor musun hani çok fazla ve çabucak denemeye çalışan?
Помнишь, что случилось с девочкой, которая.. ... торопилась все попробовать?
- Sanırım burada neler olduğunu anlıyorum. - Anlıyor musun?
- Думаю, я знаю, что здесь происходит.
Paul'ü hatırlıyor musun? Bizim için çalışan şu çocuk..
Того парня, который, бывало, делал для нас разную работу.
- Çalışan indirimi alıyor musun?
15 %.
Sanıyor musun ki bir kez olsun teşekkür etti?
Думаешь, она хоть иногда скажет "спасибо"?
- Yeterince kalsiyum alıyor musun? - Sanırım.
Кальция достаточно едите?
Hala bunu taşıyor musun? Evet, sanırım taşıyorum.
- До сих пор таскаешь этот нож?
Rosa'yı hatırlıyor musun? Şu fabrikada çalışan kız.
Помнишь Росу, девушку с фабрики?
Sanırım tatlı dilin yılanı deliğinden çıkaracağına inanmıyorsun. Ama hazır cevaplığın da yılanlar üzerine aynı etkiyi yapacağına inanıyor musun?
Я так понимаю, ты не слишком веришь в способ приманивания мух на мед, но ты серьезно считаешь, что сможешь наловить их, изощренно насмехаясь над ними?
Kansai-san, beni hala hatırlıyor musun?
Ничего не знаю. Просто раньше никто туда не ездил.
Yani, Sawaki-san'ın ailesine olanları umursamıyor musun? İyi biri olmaktan yoruldum.
[ Интересно, это он по неопытности?
Üstelik, insanlar ponpon kızların gece gündüz eğlendiğini sanıyor... ama biliyor musun, çok yanılıyorlar.
Все думают, что команда поддержки - это сплошное веселье и всё такое,... но знаете, они ошибаются.
Yanında çalışan çifti hatırlıyor musun?
Вы помните пару, которая работала в доме?
Sana şu San Diego'da halledeceğim dediğim işi hatırlıyor musun?
Помнишь, я обещал тебе провернуть дело в Сан-Диего?