Sanıyorum ki traduction Russe
582 traduction parallèle
Fakat sanıyorum ki seni bir süre bırakmalıyım.
Но, допустим, мне придется уехать.
Sanıyorum ki kendimi kötü hissettirmeye çalışıyordu.
Мне кажется, он хотел, чтобы я почувствовал себя виновным.
Fakat ben sanıyorum ki ne yapmak zorundaysan, onu yapacaksın.
Но, полагаю, ты поступишь, как должен.
Öyle sanıyorum ki, evlenince beni görmek istemeyeceksin?
Я предполагаю, что ты не захочешь меня видеть как только вы поженитесь?
Fakat sanıyorum ki arkadaşımız duyguya önem veren biri.
Но я думаю что наш друг слишком сентиментальный.
Öyle sanıyorum ki... Son bir sigara için hâlâ vaktim var.
Полагаю, что у меня ещё осталось время для последней сигареты.
Sanıyorum ki bunu söylemem için bu son şansım olacaksa...
Полагаю... Раз уж это последняя возможность сказать...
Öyle sanıyorum ki kendini suçladığın tereddüt anı senin türünün karakter özelliği.
Я бы хотел, чтобы вы задумались над тем что сомнения, в которых вы себя обвиняете наследственное качество вашего вида.
Büyük Britanya halkının daima dost olduğuna inanmayı red ediyorum öyle sanıyorum ki bu görevde, Afrikalı bir ulusu savunmakla Avrupayı felakete sürüklemeye liderlik ediyorlar.
Я отказываюсь верить, что народ Великобритании, всегда дружественной, считает свой обязанностью вести Европу к катастрофе, защищая этих африканцев.
Evet ama dinleyin sanıyorum ki... inanıyorum ki... Yani küçük bir indirim yapmanızı isterdim.
- Послушайте, мне бы хотелось, хотелось бы, ну, чтобы вы мне сделали небольшую скидочку.
Öyle sanıyorum ki ne isim ne de yüz sizde bir çağrışım yapmadı
Ни лицо, ни имя вам не знакомы.
Sanıyorum ki teminâta ihtiyacım olacak.
Думаю, мне понадобится какая-нибудь мелочь в залог.
Kusura bakmayın Profesör, kişisel almayın ama... sanıyorum ki bu pislik sizi gözde adamı olarak seçeli çok oluyor.
Вы извините, Профессор, я не хочу сказать ничего дурного, но этот гнус выбрал вас любимчиком.
Yine de... Kuvvetle sanıyorum ki karar mutlaka bozulacak.
Даже дату не назначили.
Onları henüz bitiremedim fakat öyle sanıyorum ki zamanında...
Я их еще не закончил, потому что подумал, что они нужны только к... Эй?
Aslında, henüz değil, fakat sanıyorum ki zamanında...
Вообще-то, я подумал, что раз оно нужно только к понедельнику... Эй?
Birkaç yıl sonra... Öyle sanıyorum ki 1960 yılında..... kadıncağız fotoğraf çektirmek için..... tekrar fotoğrafçıya gitmiş. Hatıra olarak bir arkadaşına verecekmiş.
Однажды, думаю, это было в 1960-м, женщина отправилась к фотографу, чтобы сделать свою фотографию.
Öyle sanıyorum ki..... babanın yüreğinde taşıdığı sıcaklık..... hepimize yeter de artar bile.
Я думаю, что его нежности хватит на всех до конца жизни. И ещё останется.
Öyle sanıyorum ki Douglas Gold'dan ceplerini kendisi boşaltmasını istediniz.
Полагаю, Вы попросили Дугласа Голда самому вынуть то, что находилось у него в карманах.
Bunu duymaktan memnun olacağınızı sanıyorum ki, evliliğimiz kraliyet kilisesinde kutlanacak, bizzat Kralın da katılımıyla.
Полагаю, Вас порадует и то, что наша свадьба состоится в Королевской капелле в присутствии самого короля!
... Öyle sanıyorum ki...
Что либо этот мозг уж не годится
Bayan Beethoven, sanıyorum ki bu size gönderilmiş.
Фрау Бетховен, я уверен... Оно адресовано вам.
Üzgünüm hemşire, ama sanıyorum ki ben halüsinasyon görüyorum.
ѕростите, сестра, но, мне кажетс €, у мен € галлюцинации.
Öyle sanıyorum ki gördüklerinden ziyade kendilerinden hoşnutlar.
Скорее больше довольны собой, чем окружением.
Öyle sanıyorum ki kız kardeşinizin kendisini bu şekilde sergilemesini istemezdiniz.
Полагаю, что вы не хотели бы, видеть свою сестру на ее месте.
Sanıyorum ki gördüğü kişinin diğer... hırsızlıkların da sorumlusu olduğunu farz etti.
Я полагаю, она считала, что увиденный ею человек виновен в других кражах.
Sanıyorum ki bazılarınız yüksek teknolojili bir şeyler bekliyor.
Я чувствую что вы ждёте чего-то высоко-технологичного.
Sanıyorum ki bu...
Я не думаю, что...
O senin dilindi. Sa-sanıyorum ki...
Этo был твoй язык, да?
Sanıyorum ki Çin kültürünü bütünüyle yansıttık buraya geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
Ладно. Думаю, мы коснулись всех сторон китайской культуры. Хочу поблагодарить вас за то, что пришли сюда.
Öyle sanıyorum ki ateş etmeniz onları ürkütebilir.
A вaшa cтpeльбa мoжeт иx oтпугнуть.
Sanıyorum ki Pol Pot'un ev hapsinde olmasından memnunuz.
Так что мы должны быть довольны, что Пол Пот сидит дома под замком.
Phoebe, üzgünüm ama sanıyorum ki Jacques Cousteau öldü.
Фиби, прости но я думаю, Жак Кусто уже умер.
İyi, sanıyorum ki gidebileceğim en yüksek rakam... 300,000!
Ну - у, я думаю, что смогу дать 300 000.
Sanıyorum ki bu değişiklik...
Полагаю, смена...
Ve sanıyorum ki Ross da çok cömert.
Я думаю, Росс тоже проявит доброту.
- Sanıyorum ki.
- Я думаю, да.
Birbirinizi uzun zamandır tanıyorsunuz ve sanıyorum ki Katie'nin ihtiyaçlarına senden başkası cevap veremez.
И Вы понимаете её нужды.
Sanıyorum ki sen de... Aynı şekilde...
... по крайней мере, у меня такое впечатление, я думаю, что тьi согласишься.
Bunları sana hemen yazıyorum ki ; sen, benim şan ve şeref ortağım sevinç payını eksik tatmayasın, yarın ne olacağımı bir an önce bilesin.
" Я счёл моим долгом уведомить об этом тебя, дорогая подруга моего величия, чтобы ты не была лишена своей доли радости, не зная об обещанном тебе величии.
Ve ben daha iyi neler yapılabileceğini görmeye çalışıyorum. Bir adam kendi bildiği işe bakmalı, sanırım... Ama bazı büyük adamlar tanıyorum ki...
Конечно, лучше всего остаться в стороне, но... я знаю серьезных людей, которых это может заинтересовать.
Mel, sanıyorum ki şimdilik temizim.
Можешь быть спокоен какое-то время.
Bir pikniğe davetli olduğumu sanıyordum. Savaş boyaları sürmüş çatlak eşlerin isyanına değil, ki ben buna katılmıyorum.
Я думал, нас позвали на пикник, а не на бунт чокнутых жен в боевой раскраске - мне это неинтересно.
Sanırım artık sadece kuşları dolduracağım çünkü diğer yaratıkların doldurulduktan sonra ki görünüşlerinden hoşlanmıyorum.
Думаю, делал чучела птиц потому что, ненавижу вид чучел животных.
Sanıyorum sizi uyarmalıyım, üstçavuş sinirlerime dokunuyorsunuz, kaldı ki kaybedecek hiçbir şeyim yok.
Сама... Я, между прочим, товарищ старший сержант, очень нервная, и терять мне нечего.
- Sanırım, eğer hayatı kurallarına göre yaşasaydım, ama biliyorsun ki yaşamıyorum.
- Нужно было бы, если бы я играл по правилам. Но я не играю.
- Neyi yanlış yapmadın ki? Biliyor musun, bazen işe gelmenin tek nedeni yaşamımı sefilleştirmek olduğunu sanıyorum.
Иногда я думаю, что ты приходишь на работу только за тем, чтобы испортить мне жизнь.
Bir uyanıyorum ki SeaTac'tayım. San Francisco'dayım. Los Angeles'tayım.
Можно проснуться в Сиэтле, в Сан-Франциско, в Лос-Анджелесе, можно проснуться в О'Харе в аэропорту Далласа или Вашингтона...
Kardeşim derken, gerçek kardeşim anlamında söylemiyorum. Siyahların kullandığı anlamda kullanıyorum ki, bu daha bir anlamlı sanıyorum.
Когда я говорю брат, я не имею ввиду брата по крови,... но я использую это словно в том глубоком смысле, как это делают черные.
Seni doğru anladıysam, ki öyle olduğunu sanıyorum ulaşılması en zor kasa.
Если я всё понимаю правильно, а я хочу думать, что это так это самое неприступное хранилище на свете.
Komutan... mahremiyetiniz hakkında ki arzunuzu anlıyorum, ama sanırım Kaptan'ı bu konuda bilgilendirme zamanı geldi.
Коммандер... я понимаю ваше желание избежать огласки, но наверно, пришло время сообщить капитану.