English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ S ] / Söyleyeceksin

Söyleyeceksin traduction Russe

2,480 traduction parallèle
Sen de bana bağlantısının adını söyleyeceksin.
По этому ты мне скажешь имя его заказчика.
Cevap verecek misin? Tamam, tamam, her şeyi söyleyeceksin.
Ладно, ладно, ты нам всё расскажешь.
Ama bana kimin o programın parçası olduğunu söyleyeceksin.
Но ты расскажешь мне, кто в этом участвует.
Ve sen de orada oturup intikam istemenin nasıl bir şey olduğunu bilmediğini mi söyleyeceksin?
И ты собираешься сидеть здесь и говорить, что не знаешь, каково это - жаждать мести?
Ona ne söyleyeceksin?
Что ты ему скажешь?
Eğer kazanırsam, arabayı dün gece nerede bıraktığını söyleyeceksin.
Если я выиграю, вы скажете, где вы оставили машину прошлой ночью.
Mbarga gibi kötü bir adamdan mülteci sığınma merkezini açık tutmak için para aldığını mı söyleyeceksin?
Вы собирались получить деньги от плохого парня, типа Мбарги, а это стоит жертв, потому что может сохранить центр беженцев открытым?
Bunu söylerlerse sen de şunu söyleyeceksin.
Если они скажут это, ты говоришь это.
Ona ne söyleyeceksin?
Что ты ей скажешь? Ничего.
Onu arayacaksın ve her şeyin bittiğini söyleyeceksin.
Ты позвонишь ему и скажешь, что все кончено.
Sonra da bana onun bir UFO'ya binip ortalıkta dolaştığını mı söyleyeceksin?
Потом ты скажешь что он перемещается на НЛО?
Sanırım bana o polisi öldürenin sen olmadığını söyleyeceksin.
Полагаю, ты хочешь сказать, что не убивал полицейского.
Buradakinin de sen olmadığını söyleyeceksin.
Ты скажешь, что это тоже не ты.
Bana durmamı mı söyleyeceksin, Michael?
Ты собираешься сказать мне остановится сейчас, Майкл?
Bana ne söyleyeceksin?
Сказать мне что?
- Ne zaman söyleyeceksin?
Когда сообщишь ему?
Sanırım sana yardımcı olacak ne varsa, söyleyeceksin.
То есть, думаю, ты скажешь что угодно, что будет выгодно для тебя.
Gerçekte ne olmasını istiyorsan onu söyleyeceksin.
Думаю, скажешь все, что хочешь принять за реальность.
- Neyi söyleyeceksin?
- Что говорить?
Sana yardım etmeme yardım edeceksin. Bana Dylan'ı nerede bulacağımı söyleyeceksin.
Помоги мне помочь тебе и скажи мне, где мне найти Дилана.
Caza'ya geri döneceksin ve onlara Bello'nun onlardan korkmadığını söyleyeceksin.
Ты вернешься к Каза и скажешь им, что Белло не боится их.
Arayacaksın da Damon ile ne kadar mutlu olduğunu mu söyleyeceksin?
Чтобы он узнал, как счастливы вы с Дэймоном?
Hayır, sen söyleyeceksin.
Неа. Ты должен рассказать ей.
Gerçekten orada dikilip bana Kont'un peşinde olmanın kişisel olmadığını mı söyleyeceksin?
You're actually gonna stand there and tell me that you going after the Count is not personal?
- Şarkı falan söyleyeceksin değil mi?
- Будешь петь, да?
- Işıktan ışığa mı söyleyeceksin?
You're gonna give me directions one light at a time?
Ona ne zaman söyleyeceksin?
Когда ты ему скажешь?
Nerede olduğunu söyleyeceksin, yoksa senin için geldiklerinde kılımı bile kıpırdatmam!
Ладно. Ты говоришь мне где он или потом они придут за тобой. Я просто позволю повесить тебя
Medya kapına geldiğinde şunları söyleyeceksin.
Когда к вам начнёт обращаться пресса... -... вот что вы скажете. - Ладно.
- Neyi söyleyeceksin?
- Пожаловаться на что?
- Bunu suratima mi söyleyeceksin?
- Хочешь сказать это мне в лицо?
- Adama ne zaman söyleyeceksin?
- Когда ты ему скажешь?
Onu arayıp bombalar için potansiyel bir alıcı olduğunu söyleyeceksin.
Позвоните ему и скажите, что есть потенциальный покупатель на его бомбы.
Önce kimlik bilgilerini söyleyeceksin. Sonra defteri gösterececeğim. Sorularla devam edeceğim.
Итак, после того, как мы установим вашу личность, я покажу записную книжку и задам свои вопросы.
- Yüzlerce askerin önünde şarkı söyleyeceksin.
- Ты будешь петь перед сотнями солдат...
Hayır, söyleyeceksin.
Скажи это. Извиняюсь за это.
Sadece art arda bir sürü güzel şey söyleyeceksin.
Просто скажи всякие приятные вещи.
Sen söyleyeceksin.
Ты расскажешь сама
Ona hile yaptığını, başarısız olduğunu senin tedaviyi hak etmediğini söyleyeceksin.
Ты скажешь ему, что сжульничала, Что у тебя ничего не вышло что ты не заслуживаешь лекарства
Daha sonra işlerini halletmek için zamana ihtiyacın olduğunu söyleyeceksin.
Затем скажешь, что тебе необходимо немного времени, чтобы закончить свою работу.
Ben başlayacağım, işaret edince sen söyleyeceksin.
Сейчас я начну, и когда я укажу на тебя, ты споешь свою часть.
Yanıldığımı mı söyleyeceksin?
Что? Хочешь сказать, что я ошибаюсь?
Ona ne söyleyeceksin?
Что ты собираешься сказать ему?
Catherine, Muirfield'la ve bana yaptıklarıyla ilgili seninle paylaştığım onca şeyden sonra, yüzüme bakıp bana yalan mı söyleyeceksin?
Кэтрин, после всего чем я поделился с тобой о Мюрфилде, и что они со мной сделали, ты собираешься лгать мне в лицо?
H Bölgesi. Burada bir imalathaneniz var. Şimdi sen de bana nerede olduğunu söyleyeceksin!
Подразделение Х. Быстро, у вас здесь "кухня", и ты скажешь мне где!
Nerede olduğunu hemen söyleyeceksin!
Говори, сейчас же!
Söyleyeceksin, şimdi.
Говори, сейчас же.
Bana hikâyeyi anlatacaksın ve bana gerçeği söyleyeceksin.
Ты должен рассказать мне историю, и ты должен сказать мне правду.
Kimsenin bana inanmayacağını mı söyleyeceksin?
Хочешь сказать, что мне никто не поверит?
Bana yalan mı söyleyeceksin?
- Будешь продолжать мне врать?
Beni buradan indirmek için ne gerekirse söyleyeceksin değil mi?
Ты скажешь что угодно, чтобы остановить меня.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]