Tıpkı bunun gibi traduction Russe
119 traduction parallèle
Tıpkı bunun gibi.
Такой же как этот.
Bizim de tıpkı bunun gibi bir radyomuz var.
У нас точно такое же радио.
Ama hatırlamalısın ki çocuğum, eğer onu kaybedersek, tıpkı bunun gibi yaklaşık 200 tane daha var.
Но запомни, дитя, если мы его потеряем впереде нас ждут ещё две сотни. Таких же.
Tıpkı bunun gibi bir tane de annen için yapmıştım.
Я делал такой же для твоей матери.
Tıpkı bunun gibi büyük bir ağacın dibine oturmuştu.
Сиддхартха сел под огромным деревом, совсем как это.
Beynin kafatasına baskı uygular tıpkı bunun gibi!
Твои мозги разрывают череп, примерно так.
Tıpkı bunun gibi ( Fransızca ).
Comme sa.
İşte gelecekteki dünya da tıpkı bunun gibi olacak.
Вот таким будет мир в будущем.
500 yıl önce.. generaller adamları ile bir hat oluşturdular... tıpkı bunun gibi silahlarla onları kararlaştırılmış pozisyonlarda gönderdiler...
500 лет назад... генералы строили солдат рядами... и отправляли их на штурм вражеских позиций... вот таким образом.
Tıpkı bunun gibi.
Только так...
Bir gün, senin de bunlardan olacak. Tıpkı bunun gibi.
У тебя тоже появится такая тетрадь.
Tıpkı bunun gibi bir çölde...
в пустыне, похожей на эту...
Daha büyük bir araca. Tıpkı bunun gibi.
Что-то побольше, например, это.
Tıpkı bunun gibi bir gitar penası arıyoruz
Да, мы ищем гитарный медиатор подобный этому.
Bunu hatırlıyorum, çünkü tam o sırada bir kek yiyordun ve sen, "Ahbap, bu dönem tıpkı bunun gibi olacak."
Я это помню, потому что ты в этот момент ел кусок торта и сказал : "Чувак, мой семестр будет похож на это".
Tıpkı bunun gibi mimari şeyleri sevdiğin gibi.
Так же, как любишь хренову архитектуру,
Tepenin arkasında, tıpkı bunun gibi bir tane daha var.
За холмами другие такие же.
Yepyeni bir tane, tıpkı bunun gibi.
Нoвенькую, кaк этa.
Tıpkı bunun gibi bir 57model Chevrole'nin Transistörünü düşürmüştüm.
Я действительно откопал трансмиссию от шевроле 57-го, такую как эта.
Tıpkı bunun gibi.
Как и это.
Milan'daki Armani şovunda tıpkı bunun gibi bir şey taşıyordu.
Она носила точно такую же на показе Армани в Милане.
Fakat gerçekten de bu kayalarda, çok nadiren, tuhaf şekillere rastlanabiliyordu. Tıpkı bunun gibi.
Но надо сказать, здесь встречались другие довольно странные формы, вроде этой.
- Tıpkı bunun gibi bir kulüpte büyüdüm.
- Я выросла в подобных праздных встречах. - Я тоже.
geçmişte tıpkı bunun gibi bir fabrikada çalışmıştım.
Я раньше проектировал подобный объект.
Tıpkı bunun gibi.
Вот так.
Annemin de tıpkı bunun gibi bir çantası vardı.
У моей мамы была такая же сумка.
Eskiden ben de tıpkı bunun gibi bir kıyafet giyerdim. Benimkisi motosiklet fetişinden çok daha görkemliydi.
Когда я носил подобную маску, я отдавал дань пристрастию к мотоциклам.
Tıpkı bunun gibi.
Как-то так.
Altı yaşımdayken de tıpkı bunun gibi bir takımım vardı.
У меня был такой костюм, когда мне было 6 лет.
Şöyle dedi ; " yağmur yağıyordu... tıpkı bunun gibi...
А он сказал : " Дождь идет,
... Tıpkı bunun gibi. "
- как тогда... - как тогда...
Bir engelli araç park yeri gördüğümde,... arabayı oraya çeker, ve sonra bara doğru giderken kollarımdan birisi işlevsizmiş gibi yapardım,... tıpkı bunun gibi.
Ты же знаешь, если я видела место для инвалидов на парковке, я занимала его и потом в баре просто притворялась, что моя рука отнялась.
Tıpkı bunun gibi desene!
Ну, тогда это тоже.
Bunu sen de biliyorsun. Tıpkı bunun gibi.
- Рита, это было его решение.
Tıpkı bunun gibi.
Просто так.
30 yıl önce, tıpkı bunun gibi küçük bir çocuğu verdim ben. Bunun bir kez daha olmasına katlanamam.
Не могу поверить, что вы продали этот костюм 15-летней девочке.
Bekle de gör. Bir gün, Londra tıpkı kor gibi parıldayacak... ve o kadar güzel olacak ki sen bile bunun karşısında hayran kalacaksın.
Однажды Лондон засветится светом ламп накаливания... и это будет так прекрасно, что даже тебя тронет.
Bir mühendis bunun mutlak bir şey olduğunu söyler. Tıpkı üstüne bastığımız toprak gibi.
Говорю тебе как инженер, что как... твердость почвы.
Bunun en iyi ilacı, biraz eğlenmektir ; tıpkı senin alt sınıftan olan annenle eğlendiğim gibi.
Меня окружают лишь скука и тлен лучшим лекарством от которых являются развлечения забавы с такой простой девушкой, какой была твоя мать.
Bunun farkındayım, Binbaşı, tıpkı Başkan gibi.
Я, знаю об этом, Майор, как и президент.
Davey, okulun dansı için annemin file çoraplarını giydiğimde bunun kötü olduğunu söyledi, çünkü kadınlar file çorapları eskiden seks partilerinde, içlerine külot giymeden giyerlermiş tıpkı annemin de zamanında giydiği gibi.
Хотя, когда я одела колготки в сеточку своей мамы на школьную дискотеку, Дэйви сказал, что это смело, потому что раньше женщины одевали такие колготки без трусиков, и шли на оргии, поэтому на маминых колготках должны были остаться следы.
Sizin gibi kim kurallara riayet etmezse, para ve izlenme cezasına çarptırılacak, eğer devam ederse süresiz kapatmaya kadar gider, tıpkı Kappa Tau'ların içinde bulunduğu durum gibi, bunun hepimize bir iyilik olacağını umuyorum.
За неисполнение, последуют наказания со штрафами и испытательным сроком, Которые могут привести к полному закрытию. и если это случиться с Kappa Tau, то это будет для всех нас услугой.
Belki ayrılırlarsa bunun senin suçun olabileceğinden korktun. Tıpkı Cy'la Darlene'in evliliğini mahvettiğini düşündüğün gibi?
Возможно, вы боялись, что они расстанутся и это будет вашей виной, также как вы думали, что разрушили брак Сая и Дарлин, помните?
Tıpkı birinin çok fazla kilo vermesi ve bunun hakkında böbürlenmesi, sonra da tüm kilolarını geri aldığı zamanki gibi.
Это тоже самое, если кто-то худеет и хвастается этим, а потом обратно толстеет.
Dr. Bailey bunun için eğitilmedi, tıpkı diğer doktorlarının % 90'ı gibi.
Доктора Бэйли этому не учили. Как и 90 % врачей этой больницы.
Tıpkı bunun gibi.
Как сейчас.
Bunun üzerinde tıpkı bir saat gibi çalışan ağ sistemleriniz var.
У тебя по каждому каналу крутится всё это круглые сутки.
Tıpkı senin gibi, bunun yüzünden ben de acı çekiyorum.
Я болею за наше дело так же, как и вы.
Aman Tanrım, bunun tadı tıpkı sperm gibi!
О, Господи! На вкус как моча!
Bunun için zaman ayırman gerekecek, tıpkı fazla ders için zaman ayırdığın gibi.
Тебе придется найти для этого время, так же, как ты находишь время для дополнительных занятий.
Tıpkı diğer akşamlar gibi sonra, uh... Bunun olduğuna inanamıyorum.
Мы просто сидели и ужинали как обычно по вечерам, а потом... Я не могу поверить что это произошло.
bunun gibi 190
bunun gibi bir şey 34
bunun gibi mi 57
bunun gibi şeyler 48
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
tıpkı 157
bunun gibi bir şey 34
bunun gibi mi 57
bunun gibi şeyler 48
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
tıpkı 157