Uzun süredir traduction Russe
3,093 traduction parallèle
Uzun süredir ortağı olduğum için Fransa'da oldukları zaman bile onlarla ilgilendim.
И... я так долго был его связным, что чувствовал за них обоих ответственность, даже когда они были во Франции.
Biliyor musunuz, çok uzun süredir kamu hizmetindeyim.
Вы знаете, я была государственным служащим долгое время.
Çok uzun süredir yürüyoruz.
Мы целую вечность идем.
- Uzun süredir sessiz.
- Пока тихо.
Çok uzun süredir oldukça önemli, tüm sırlardan daha muazzam ve anlaşılmaz bir şeyin peşindeyim.
Довольно долго я искал нечто важное, величайший секрет всех времен.
Bahsi geçen istihbarat ajanına bipolar teşhisi konulmuş ve bu durumunu 10 yıldan uzun süredir üstlerinden saklamıştır.
У сотрудницы, которая руководила операцией, диагностировали биполярное расстройство, своё состояние она скрывала от начальства на протяжении десяти лет.
Bay Bennett'in uzun süredir tanıdığı birinden, evet.
Давний знакомый Беннета, да.
Hayır, uzun süredir bunun üzerinde çalışıyordum.
Нет, я давно над этим работал.
Bunu uzun süredir planlıyordu.
И давно это планировал.
Nikita uzun süredir spot ışıkların rahatsızlığı altında yaşıyor.
Никита живет в свете прожекторов.
Kizimi bir yildan uzun süredir görmedim.
Я не видела дочь больше года.
Bilmiyorum, dereyi görmeden paçaları sıvamak istemem çünkü o kadar uzun süredir birlikte değiliz ama meraktan soruyorum, sen ne düşünüyorsun?
Не знаю, я стараюсь не забегать вперед, потому что мы вместе еще не так долго, но чисто из любопытства, о чем ты думаешь?
Özür dilerim, onların annesi, uzun süredir bizimle birlikte değil.
Извините, их матери более нет в нашем мире.
Uzun süredir bu şehirdeki insanlar ölüyor galiba.
Эй, люди здесь подыхали долгое время.
Çok uzun süredir Harikalar Diyarı'ndayız.
Мы слишком долго находимся в Стране чудес.
Ama benim için, uzun süredir hiçbir şey hissetmemiştim.
Но не для меня, ведь я ничего не чувствовал долгое время.
Bölgede ki Evenk yerlileri tarafından tüketilir ve onu şamanist ritüellerinde uzun süredir kullanırlar. "
Его собирали местные жители - Эвенки и часто использовали в своих шаманских ритуалах. "
Uzun süredir burada değilmiş. Aynı gün yakın zamandaki bir otobüsle geldiğini varsayabiliriz.
Он пробыл здесь недолго, так что, предположительно, в тот день он приехал ближайшим автобусом.
Seninle birlikte olmak için uzun süredir bekliyorum.
Вы не должны...
Bu insanlar için yeterince uzun süredir çalışıyorum.
Я работал на вас достаточно долго.
Artie, uzun süredir arkadaşız, bu yüzden direkt soracağım. Kitty ve sen birlikte misiniz?
Арти, мы с тобой давно дружим, поэтому, я всё же спрошу, ты и Китти вместе?
Uzun süredir burada mı?
Давно стоит?
Uzun süredir kızı evlendirmek istiyordu. Evlendirmek mi?
Он пытается ее выдать замуж уже очень долгое время.
- Ve o krallık uzun süredir buralarda.
- А это Королевство существует уже давненько.
Onu uzun süredir tanıyorsun.
Дольше чем ты Волта никто не знает.
- Uzun süredir orada.
- И не одна.
Bunu uzun süredir planlıyordu.
Какое-то время он планировал.
Uzun süredir baygındınız.
- Вы ребята были в отключке долгое время.
Uzun süredir kız arkadaşım olmamıştı.
У меня долго не было девушки.
Hayır, gerçekten oldukça uzun süredir kapının önünde duruyordu.
Нет, правда это лежало там некоторое время.
Uzun süredir, ileriye bakıyordum.
Долгое время, я смотрел вперед.
Çok uzun süredir yalnızsın ve kendini nasıl açacağını ve savunmasız kalmayı bilmiyorsun ama bu gerçekten çok iyi bir ilk adımdı.
Ты была одна слишком долго, ты не знаешь как быть открытой и ранимой, но это был действительно хороший первый шаг.
Uzun süredir bunun için eğitim alıyorum.
Я готовилась к этому уже очень давно.
Bence uzun süredir bir şeyleri saklamaya çalışıyorsun.
Потому что мне кажется, что ты что-то скрываешь уже очень давно.
Uzun süredir senin önemli projen.
Это была твоя идея-фикс долгие годы.
Uzun süredir gözümüz üzerindeydi.
Мы уже давно приглядываем за тобой.
Uzun süredir görüşmüyoruz ahbap.
Давно не виделись.
Ve o kadar uzun süredir acı çekiyordun ki şimdi bu sana normal geliyordur biliyorum.
И... Я понимаю, ты так долго страдала, что, вероятно, стало для тебя нормой.
Uzun süredir burada bekliyoruz.
Мы уже довольно долго вас ждем.
Uzun süredir hiçbir şey hissetmemiştim.
Я ничего не чувствовал в течении долгого времени. Я найду Одри.
Uzun süredir orada bekliyor.
Уже давно здесь.
- Uzun süredir ailemize ait.
Она всегда принадлежала семье.
Çok uzun süredir görüşmüyoruz ama çocuklar inanın bana gördüğüm en havalı ikinci insandır.
Я не видел его целую вечность, но уж вы мне поверьте... Он второй самый офигенски крутой парень, так что будет супер.
Ofisimde oturmuş ebedi düşmanlarımın özel yapım sallanan kafalı oyuncaklarını düzenliyordum ve Henry Kissinger ile Drake arasında senin kafanın yukarı aşağı sallandığını gördüm ve fark ettim ki uzun süredir buraya gelip size darbe indirmiyorum.
Знаешь, сидела я в своём кабинете, приводила в порядок мою коллекцию изготовленных на заказ фигурок моих заклятых врагов с болтающимися головами, и рядышком с Генри Киссинджер и Дрейком я увидела твой шлем из волос, болтающийся вверх-вниз. Тогда-то я и поняла, что давненько сюда не заходила и не портила вам жизнь.
Uzun süredir o orospu çocuklarının yaptıklarını göz ardı ediyorum.
Я закрывал глаза на то, что делали эти ублюдки слишком долго.
Çok uzun bir süredir kayıptın.
Тебя очень долго не было.
d Çok uzun süredir bekliyoruz Biraz olgunlaşmam gerek, değil mi?
Мне когда-то пора уже вырасти, так?
Rayna'yı mutlu edebilmek için elimden gelen her şeyi yaptım. Uzun bir süredir çok mutluydu. Ama duvardaki yazıyı gördüm ve seninki gibi benim karımın da bavulunu hazırlayıp beni terketmesini beklemedim.
Я сделал всё, что мог, чтобы сделать Рейну счастливой, и она была счастлива долгое время, но у меня было плохое предчувствие, и я не ожидал, что моя жена упакует свои вещи и оставит меня, как это случилось с тобой.
Çünkü ben artık çocuk değilim, çok uzun bir süredir değilim. Bu insanlarla yakınlaşmaya çalışmanın yararı yok.
Я хочу догнать всех в моём классе, но они никогда не догонят меня, потому что я больше не ребёнок, и уже давно, и бессмысленно пытаться стать ближе этим людям.
Banyo dolabında antipisikotik ilaçlar var ; Uzun bir süredir... -.. yenisi alınmamış.
В ванной комнате есть антипсихотические препараты и их не пополняли некоторое время.
Uzun bir süredir... sinir uçlarımı körelten bir tek şey var ve o da yoğun uyuşturucu kullanımı.
Долгое время... существовало только одно лекарство для моих нервных окончаний, и это был... постоянный прием наркотиков.
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25