Yapmak zorundasın traduction Russe
783 traduction parallèle
- Yapmak zorundasın.
Ты должен.
Kapa çeneni! Güzel bir yüz ama zengin bir koruyucusu yok. Gene fahişelik yapmak zorundasın.
- У такой красавицы проблемы с поиском покровителя.
Ama yapmak zorundasın Becky!
Но мы должны, Бекки!
Hiç şüphesiz, genç bir avukat olarak kimi bulursan onu müşterin yapmak zorundasın ama... - Durun bir dakika.
Как адвокат ты можешь подбирать клиентов по своему усмотрению, но сейчас...
Sizin ve komitenizin tebrik edilmesi gerektiğini biliyorum. Sayın başkan, bir şeyler yapmak zorundasınız.
я знаю, что вас и ваш комитет следовало бы поздравить... √ осподин мэр, мы должны что-нибудь сделать.
Yapmak zorundasın!
Ты должен!
- Yapmak zorundasınız Bayan Simmons.
- Вы должны, миссис Симмонс.
Bunu yapmak zorundasın.
- Сделай это, Кэти.
- Anlıyorum, ama ne kadar iyi bir öğretmen olursan ol yine de ek iş yapmak zorundasın.
Такой хороший учитель как ты, и должен... работать на стороне.
Eşinizin sağlığı için Bay Crabtree, Bence bunu yapmak zorundasınız.
Ради вашей жены, мистер Крабтри, вы должны сделать это.
Kendiniz yapmak zorundasınız.
Нет уж, придется вам самим.
Yapmak zorundasın. Çünkü onu seviyorsun.
Ты должен, ты же ее любишь.
Festival ziyaretçisi olsanız bile bunu yapmak zorundasınız.
Это нужно сделать,.. даже если Вьi приехали на праздник.
- Yapmak zorundasınız!
- Пожалуйста.
Ben ne zaman dersem yapmak zorundasın.
Ты будешь выполнять любые мои желания.
Kaçmak istiyorsan bunu hemen yapmak zorundasın.
Если ты хочешь сбежать, то сейчас у тебя есть последняя возможность.
Şey, sanırım sen ve Koko bensiz yapmak zorundasınız.
Ну да... только вы с Коко будете отрываться без меня.
İnanmasan bile yapmak zorundasın.
Ты должен это сделать, даже если ты в это не веришь.
- Yapmak zorundasın.
Вы обязаны, это срочно.
Yapmak zorundasın.
Ты должен успеть.
Yapmak zorundasın.
Тебе придётся.
Vaiz mi, ben mi... seçimini yapmak zorundasın.
Тебе придется выбрать... между мной и Проповедником.
- Ama yapmak zorundasın.
- Ты должна.
Onu kabul etmek ; kendi kendine yapmaya çalışmak ve yapmak zorundasın.
Ты должен принять это и делать вещи по-своему.
Sadece bunu yapmak zorundasın.
Ты просто должен это делать.
Yapmak zorundasın. Kural bu.
Вы должны, это закон.
"Annabel," dedim. "Büyüdüğün zaman, kimse gelip sana ne yapacağını söylemez. Sen kendin yapmak zorundasın."
я сказала : " јннабель, когда ты повзрослеешь, будешь обходитьс € без чужих подсказок.
Stevie, bunu yapmak zorundasın.
Я этого не выдержу. Стивен, ты должен это сделать.
Bir şey yapmak zorundasın.
Надо что-то придумать.
Neden yapmak zorundasınız?
Почему она должна быть построена?
Ne demek, neden yapmak zorundasınız?
В смысле — "почему"?
Yanyollar yapmak zorundasınız.
Объездные пути необходимы.
Bundan daha iyisini yapmak zorundasın.
Ты сделал это лучше, чем я ожидал.
Oh, Tanrım. Bunu yapmak zorundasın.
Сделай это.
En büyükleri olarak fedakârlık yapmak zorundasın.
И ты, как самая старшая, должна собой пожертвовать.
Bunu yapmak zorundasınız.
Вам придётся занятьcя этим.
80'lerde yaşıyoruz Bay Miyagi, bir şey yapmak zorundasınız.
Сейчас 80-е годы, нужно что-то делать, Мр.
Bunu yapmak zorundasın.
Ты просто... Ты просто должен это сделать.
Bir zaman yapmak zorundasın.
Рано или поздно тебе придется.
Geri gel kahvaltını yapmak zorundasın!
Вернись, ты должен съесть завтрак!
Bir seçim yapmak zorundasın.
Ты должн сделать выбор!
- Marge, yapmak zorundasın!
- Мардж, тебе придется!
Korkarım ki daha iyisini yapmak zorundasın, Doktor.
- Боюсь, придется скинуть цену.
- Bana açıklama yapmak zorundasın.
- Чёрт возьми! Не смей меня выгонять!
Whistler, bunu sen yapmak zorundasın.
Свистун, ты должен сделать это.
Bunu yapmak zorundasınız.
Не упирайтесь!
İdman yapmak değil, dinlenmek zorundasın.
Тебе необходим отдых, а не тренировки.
Neden bunu yapmak zorundasın ki?
А почему ты должна что-то делать?
Yine de doktoranı yapmak zorundasın.
Тебе еще надо написать докторскую.
Anlamıyor musun yapmak zorundasın.
Если ты этого не сделаешь, клянусь, я сам убью!
Tetsuo'nun gücü hakkında bir şeyler yapmak zorundasınız, değil mi?
Он что-то делает, что дает такую силу Тецуо, верно?
zorundasın 42
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yapmak istemiyorum 51
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmamalısın 52
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmamalısın 52
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmam 83
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69
yapmayın çocuklar 34
yapmak mı 28
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69
yapmayın çocuklar 34
yapmak mı 28