Yapmak zorundayız traduction Russe
580 traduction parallèle
Birlikte olalım. Bunu yapmak zorundayız.
Это то что мы должны делать.
Bir şeyler yapmak zorundayız.
Мы должны что-то делать.
Ekinlere zarar vermemeleri için tel örgü yapmak zorundayız efendim.
Мы должны установить проволочные ограды, чтобы уберечь посадки.
Arama yapmak zorundayız.
Вот как? А мы должны вас осмотреть.
Yakında bir şeyler yapmak zorundayız.
Говорю вам, скоро что-то будет.
- Bir şeyler yapmak zorundayız.
- ћы должны сделать что-нибудь.
Bunu yapmak zorundayız. Önce sıcak bir şey koymak lazım!
Мы должны продвигаться, но сначала мы хорошо оденемся.
Ama bir sahne gösterimiz var ve yapmak zorundayız.
Раз уж у нас есть маленькая сцена, надо ее использовать.
- Bu gece teslimat yapmak zorundayız.
Наверное, доставлены вечером.
Kendi yapacaklarından daha iyisini mi yapmak zorundayız?
Должны ли мы делать лучше, чем они смогли бы сами?
Yani şimdi sadece ikimiz kaldık... ve yine numara yapmak zorundayız.
Вот мы с ним и остались одни. Придется опять кувыркаться, такая морока.
Ona zarar veremesek de bir şeyler yapmak zorundayız.
Жив он или мертв, надо попытаться что-то предпринять.
Bazı testler yapmak zorundayız.
Следует провести испытания.
Bu tartışmayı neden burada yapmak zorundayız?
Ну зачем нам здесь сидеть и спорить, говорить?
Katılıyorum - birşeyler yapmak zorundayız.
Я согласен - мы должны сделать что-то.
Yapmak zorundayız!
Мы просто должны сделать это!
Bunu yapmak zorundayım. Yapmak zorundayız.
Я должен это сделать, мы должны это сделать.
Seçmenler ve politik ittifak ettiğiniz kişiler arasında bir seçim yapmak zorundayız.
Нам надо выбирать между избирателями и политическим альянсом.
Şimdi diğerlerinin adlarını ve neler yaptığınızı öğrenmek için sana da Mendoza'lara yaptığımızı yapmak zorundayız.
С тобой сделают то же, что сделали с Мендосой Ведь нам нужно узнать имена остальных и все, что вы замышляли
Harold, bu yaşam için bir şeyler yapmak zorundayız.
Гарольд, мы просто обязаны что-нибудь предпринять.
Bir atılım yapmak zorundayız.
Мы должны доказать верность этой теории.
Yapmak zorundayız.
пяепеи ма та йатажеяоуле.
Bu yanyolu yapmak zorundayız.
Эта дорога должна быть построена.
Evet, yapmak zorundayız.
— Да, придется.
Dinle Yori! Plan yapmak zorundayız.
У нас есть план.
Bir şeyler yapmak zorundayız.
Нам нужно что-то делать.
Doğumgününde öteki için de aynı şeyi yapmak zorundayız.
Конечно, теперь придется то же самое сделать для другого... на его день рождения.
Şimdi doğru şeyi yapmak zorundayız.
Теперь мы должны делать что положено.
Neden her şeyi biz yapmak zorundayız?
Почему мы должны все делать?
Ama yapmak zorundayız.
Но у нас нет выбора.
- Bunu yapmak zorundayız, baba.
- Пап, нам надо это сделать.
Hem, neden her geldiğindee bunu yapmak zorundayız?
Кроме того, почему всегда надо вести себя вот так, когда ты приходишь сюда?
Bir şeyler yapmak zorundayız.
Надо что-то делать.
Ajanları dışarı çıkarmadan böyle bir deneme yapmak zorundayız.
Мы должны были проверить тебя по полной, прежде чем выпускать из центра.
Bay Spock, bir şeyler yapmak zorundayız.
Мистер Спок, мы должны что-то сделать.
Bunu şimdi yapmak zorundayız.
О, мы должны сделать это сейчас.
Bunu elle yapmak zorundayız.
Знаешь, нам придётся сделать это вручную.
Öyleyse yapmak zorundayız.
Я думаю, всё будет отлично.
- Yapmak zorundayız. - O koloniyi anlıyor musunuz?
Вы понимаете, что это будет значить для колонии?
Evet. Yapmak zorundayız.
Нам придется жить с ним.
James, bunu yapmak zorundayız.
Джеймс, мы вынуждены.
Biz bunu yapmak zorundayız.
А мужчины должны это делать.
Eva birimine senkronize olma ihtimali olan birini koymak bize hiç olmazsa ufak bir şans verir, bunu yapmak zorundayız.
Нам нужен хоть кто-нибудь на место пилота даже если вероятность его синхронизации с Евой очень мала.
Adamların istediklerini yapmak zorundayız.
Мы играем по их правилам.
Bir hologram ve bir psikopat Kazon'a karşı duramayabilir, ama bunu yapmak zorundayız.
Одна голограмма и один психопат - может и не сравнятся с кейзонами, но... прийдется смириться.
Ama bu aynı zamanda demek ki arkada kalmamak için elimizden gelenin en iyisini yapmak zorundayız.
чтобы не отстать от него!
Yapmak zorundayız.
пяепеи ма то йамоуле.
Gloria, neden sürekli aynı konuşmayı yapmak zorundayız?
Глория, почему мы постоянно заводим разговор об этом?
Bu çocukların akrabaları da yok ve bu konuda birşeyler yapmak, onları... almak zorundayız.
Это дети, у которых нет родственников, и мы обязаны как-то помочь им а именно усыновить.
Bunu yapmak zorundayız.
Мы должны смириться с этим.
Bunu yapmak zorundayız.
Вот зачем мы делаем это, ясно?
zorundayız 21
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yapmak istemiyorum 51
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmamalısın 52
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmamalısın 52
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmam 83
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69
yapmak zorundasın 42
yapmayın çocuklar 34
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69
yapmak zorundasın 42
yapmayın çocuklar 34