English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ Y ] / Yapmamalısınız

Yapmamalısınız traduction Russe

82 traduction parallèle
- Bunu yapmamalısınız.
- Не стоило Вам так делать.
- Ben, "Klara, sevgilim" der... - Hayır, yapmamalısınız.
- Нет, вы не должны!
- Hayır Albay, bunu yapmamalısınız.
- Нет, полковник, прошу, не надо!
Hayır efendim, yapmamalısınız!
Нет, сэр, не надо.
- Yapmamalısınız. Söz verdiniz.
Д-p Зeyc, тaк нeльзя!
- Bunu onlara yapmamalısınız.
- Не надо так с ними поступать. - Я должен.
Böyle yapmamalısınız.
Так не пойдет.
Bay Yasuda, yapmamalısınız.
Не надо, господин Ясуда.
- Sanırım bunu yapmamalısınız. - Bu konuda ne yapıcaksın?
- Думаю, вам не стоит этого делать.
Biliyorsunuz, 18 yaşından küçüklere içki servisi yapmamalısınız.
Вам известно, что вы не имеете права проавать алкоголь несовершеннолетним.
- Hayır, Matmazel Howard. Yapmamalısınız.
Нет, нет, мадмуазель Говард, не делайте этого.
Bayım, bayım, arabanıza bunu yapmamalısınız.
Baм нe cлeдyeт тaк oбpaщaтьcя co cвoим двигaтeлeм.
- Bunu yapmamalısınız.
- Не делай этого.
Leydim, bunu yapmamalısınız.
- Леди, вам не нужно это делать.
Bunu yapmamalısınız.
В ней плод Малковича!
Bakın, öyle yapmamalısınız.
Нет, так нельзя. Объясняю популярно :
Neticede Ted'in akrabasıydı. Her şeyi siz yapmamalısınız.
Тэд - ее родственник, не надо все взваливать на себя, это очень тяжело.
Siz kızlar bunu yapmamalısınız ve sanırım yaptığınız şeyi babana söylemek zorundayım.
Не думаю, что вам следует этим заниматься, и я просто обязан рассказать ему об этом.
Bunu tek başınıza yapmamalısınız, Kaptan.
Вы не обязаны делать это одна, капитан.
Böyle yapmamalısınız Bay Collignon.
- Зачем же Вы так, месье Колиньон?
Yalancı şahitlik yapmamalısınız.
Не произноси ложного свидетельства.
Zina yapmamalısınız,
Не прелюбодействуй
Bunu yapmamalısınız da ondan!
Вы же получите.
- Bunu yapmamalısınız.
- Ты этого не сделаешь.
- Tanrım. Babam beni öldürecek. - Belki de bunu yapmamalısınız.
Боже, отец меня убьёт!
Acıları böylesine benimseyecekseniz başka insanlara danışmanlık yapmamalısınız.
Может, я даже тогда прошел мимо Вас, одетой в сейлор-фуку ( школьная форма ), и даже не знал об этом.
Beyler, belki de bunu burada yapmamalısınız.
- Ребята. Может, не здесь?
Sen ve senin gibiler tiranlık hakkında şaka yapmamalısınız.
Кому-кому, но тебе не пристало шутить насчет тирании.
Şey, siz çocuklar bunu yapmamalısınız.
О ничего себе, Вы парни не должны делать этого.
Bunu yapmamalısınız.
Отпустите меня, прошу..
Okazaki-san ve Sunohara-san. Fuko'yu rahatsız edecek bir şey yapmamalısınız.
Все больше удивляюсь... хоть в этой школе удастся побыть обычной девчонкой.
Bunu yapmamalısınız.
Вы так не сможете.
Yapmamalısınız!
Не нужно этого!
- Yapmamalısınız, değil mi? Yani, sen çok...
В том смысле, что...
Ve eğer durumunuzu açıklamayacaksanız avukatlık da yapmamalısınız.
И если вы не раскроете информацию о своем состоянии, вам также не следует заниматься юриспруденцией.
Hayır, Müfettiş, bir bayanın vücudu hakkında asla yorum yapmamalısınız.
Нет, инспектор, вы не должны комментировать женское тело.
Bence bunu yapmamalısınız.
Уверен, вы не будете...
Lütfen, bunu yapmamalısınız.
Пожалуйста, ты не должен этого делать.
Yapmamalısınız..
Вы не должны.
Charlie'yle bunu yapmamalısınız. " demek geldi içimden.
Вы с Чарли не должны... "
Siz az önce yaptığınızı yapmamalısınız.
Не стоило вам парни делать этого!
Bunu yapmamalısınız.
Не надо было этого делать!
Böyle yapmamalısınız.
Как ты можешь так поступить?
Haklısınız, yapmamalıydım.
Да. Я была не права.
Seni rahatsız edecek bir şeyi bilinçsizce yapmamalısın.
Ты определенно не должна делать ничего вопреки своим принципам.
Yapmamalısınız.
Тогда почему я должен? Вы не должны.
- Yapmamalısınız.
Мадам, я только.
Ama yapmamalısınız.
Но вам нельзя.
Göçmenler sınır dışı edilirse öğrenciler pataklanırsa, hiçbir şey yapmamalı mıyız?
Ничего не делать, когда депортируют иммигрантов, избивают студентов?
Evet, kızların gece muhabbeti sıcak yağla yapılan masajlar ve "Yapmamalıyız!" diye gizli fısıldaşmalar.
Да, ночные девичьи разговоры... массаж с теплым маслом... и еле слышный шепот : "Не надо!"
Onu artık yapamayız. Haklısın, yapmamalıyız.
- Мы больше не можем делать это.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]