Yola çıktım traduction Russe
342 traduction parallèle
New York'a gitmek için yola çıktım ve oraya gideceğim... açlıktan ölmem gerekse bile.
Нет, сэр. Я решила отправиться в Нью-Йорк, и я туда попаду,.. -.. даже если мне придётся голодать всю дорогу.
Böyle bir beyanat verdikten sonra şunu söylemeliyim ki, şu an 54 yaşındayım ama zamanında epey zorluklarla bu yola çıktım çok fazla yükselmediysem, sebebi geldiğim noktayı yeterli gördüğümdür!
После такого принципиального заявления позвольте мне сказать, что мне 54 года и что мой доход достаточно небольшой. Я не поднялся очень высоко, но я пошёл довольно далеко!
Yola çıktım bir kere kanunsuz bir şerifle anlaşmak beni rahatsız etmiyor.
Я поступаю так, как считаю нужным. Если нужно иметь дело с продажным шерифом - я иду на это без колебаний.
Ben de eşyalarımı arabaya koyup yola çıktım.
Я сложил вещи в машину и уехал.
Sonra arabama bindim ve Roma'ya doğru yola çıktım.
Потом взял машину и поехал в Рим.
Böylece 1850'de güneşli, harika bir günde büyük serüvenim başladı ve Polonya'dan Philadelphia'ya doğru yola çıktım.
И таким образом, одним чудесным солнечным днем 1850 года... Я начал мое великое приключение... Я уехал из Польши в Филадельфию...
Dolongs'a doğru yola çıktım.
Пытаюсь добраться до зоны Долонгов.
Yanına gitmek üzere yola çıktım.
Я должна ехать к нему.
Axel, telefonunu alır almaz yola çıktım.
Аксель, я выехал, как только ты мне позвонил. Ты в порядке?
Sonra gün ışığına veda edip... şu anda olduğum şey olmak üzere... yola çıktım.
И тогда я попрощался с солнечным светом и стал тем чем я стал.
Ve ben, Robert Bruce, İngiliz Kralı'nın ordusuna bağlılığımı göstermek ve tahtımın onayını almak için yola çıktım!
И я, Роберт Брюс, выступил, чтобы принести присягу армиям английского короля и получить согласие на мою коронацию.
Aptalca davrandım ve yanlış bir beyazla yola çıktım.
Я вляпался в дерьмо и вот еду теперь не пойму с кем.
Ve iç. Gurura boyanmış Yola çıktım, yürüyorum
И пей.
Evet! Gurura boyanmış Yola çıktım, yürüyorum
- За Джорджию.
Gurura boyanmış Yola çıktım, yürüyorum
Элли МакБил 1 сезон, 9 серия
Gurura boyanmış Yola çıktım, yürüyorum
Ally McBeal season 1 episode 6
Yola çıktım.
Я уже еду.
Gurura boyanmış Yola çıktım, yürüyorum
Элли МакБил 1 сезон, 14 серия
Gurura boyanmış Yola çıktım, yürüyorum
Элли МакБил 1 сезон, 12 серия Кроманьонцы ( жители каменного века )
Gurura boyanmış Yola çıktım, yürüyorum
Ally McBeal. Элли Макбил.
Gurura boyanmış Yola çıktım, yürüyorum
Элли МакБил 1 сезон, 13 серия
Yola çıktığımızı hatırlıyorum.
Помню, мы отправились в путь.
Yola çıktığımı söyle. Sen de gelsen iyi olur.
Позвоните мне домой, скажите, я еду.
Yüzüne yarım kilo makyaj sürdü, bir tülle gizledi ve DeMille'i görmek için yola çıktı.
Она положила на лицо полбанки пудры, прикрыла его вуалькой и отправилась к Демиллу, лично.
Zamanında yola çıktı mı? Hayır.
Эта работа по графику?
- Yola çıktığımız gün, bir adam...
- В день отплытия человек...
Yola çıktığımızdan beri tek kelime etmedin.
И десяти слов не сказал.
Yapmak için yola çıktığımız iş.
Продолжить начатое.
Yola çıktığımızda o kadar çok hayallerimiz vardı ki.
Мы питали слишком много иллюзий, когда отправлялись сюда.
Savunmak için yola çıktığım her şeyi yıktım.
Я разрушила то, что должна была защищать.
Al sana sorun. Geçen gün, değiştirdiğimiz Challenger'la yola çıktığında seni sigorta müfettişleri görmüş ve plakanı tanımışlar.
Оценщик, определявший стоимость твоего "Челленджера", заехал к нему на аукцион, увидел машину и узнал знакомый номер.
- Yani, şimdi biz yola çıktık mı?
- Мы что, уже идем?
Onu orada bıraktım. Yola çıktığımızı.
Я его там оставил.
Oh, fincanım bir taşma oluğuna dönüşerek lekesiz halı boyunca bir sel gibi akıp... kapıdan taşarak Pierrepot caddesine doğru... alaca karanlıkta Brooklyn'in şehevi menziline doğru yola çıktı.
О, содержимое моей чаши выплеснулось на идеально чистый ковер и растеклось через порог дома на улице Пьерпонт по всем потайным интимным уголкам Бруклина.
Hayatım. Yemin ederim yola çıktığımızdan beri yatakta uyumadı.
Дорогая, он не спал в кровати с тех пор, как мы выехали!
Ray Brower diye bir çocuğun cesedini bulmak için yola çıktığımızda neredeyse öğle olmuştu.
Был почти полдень, когда мы отправились на поиски тела мертвого парня по имени Рэй Брауер.
Yola çıktığımıza hâlâ inanamıyorum.
Всё ещё не верится, что мы всё же отправились.
Benim yola çıktığım gün mü?
- Когда я уехала?
Ve bir kere yola çıktılar mı öyle yavaş sürerler ki.
И как только они выезжают на нужную им дорогу, они едут очень медленно.
Bu, birlikte yola çıktığımız geleceğin bir simgesidir.
Это символ нового будущего, которого нам предстоит достигнуть.
Varımızı yoğumuzu toplayıp köyümüze, Avdella'ya dönmek üzere yola çıktık ama yollar kaybolup gitmişti.
Мь собрали вещи и направились в нашу деревню - Авделлу, но путь бьл отрезан.
İstasyona ilk geldiğim zamanlar, bir görev için ikimizin bir mekikle yola çıktığımıza dair bir fantezim vardı.
Когда я только прилетел на станцию, я часто представлял себе, как мы с тобой вдвоём отправились на катере на какую-то миссию.
Gurura boyanmış Yola çıktım, yürüyorum
Элли МакБил 1 сезон, 10 серия
Gurura boyanmış Yola çıktım, yürüyorum
Упс.
Gurura boyanmış Yola çıktım, yürüyorum
Элли Макбил 1 сезон, 10 серия
Gurura boyanmış Yola çıktım, yürüyorum
The Affair.
Gurura boyanmış Yola çıktım, yürüyorum
Элли МакБил 1 сезон, 7 серия
Artık yola çıktığımıza göre biraz dinlenmeni öneririm.
Теперь, когда мы легли на курс, я рекомендовал бы вам немного поспать.
G'Kar, Dünya'ya doğru yola çıktığımızda sana küçük sorununla başa çıkmanın yöntemlerini öğreteceğim.
Ах да, Джи-Кар, когда мы будем в пути к Земле я дам вам несколько соображений по поводу вашей маленькой проблемы.
# Savaş için yola çıktığımızdan beri #
- С тех пор как мы ушли на войну
Gurura boyanmış Yola çıktım, yürüyorum
Ally McBeal.