English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ Y ] / Yürüyüşe

Yürüyüşe traduction Russe

1,756 traduction parallèle
Yürüyüşe çıkacağımızı sanıyordum.
Я думал, мы пойдём прогуляемся.
Ama her sabah, yanlız olarak yürüyüşe çıkar.
Но он делает зарядку утром, один.
- Yürüyüşe çıkıyorum.
Пойду прогуляюсь.
Sonra yürüyüşe çıkmaya karar verdim.
А потом.. я решила пойти прогуляться.
Skipper'ı yürüyüşe çıkardı.
Она только вывела Скиппера на прогулку
Bazen Eli bilgisayarda oynamak istiyor. Bazen yürüyüşe çıkıyoruz. Bundan hoşlanmadım.
Иногда Элай играет в компьютерные игры, а иногда мы ходим в походы.
Ben yürüyüşe çıkıyorum. Bu haksızlık!
Пойду прогуляюсь.
Travis'ın yürüyüşe ihtiyacı vardı.
Трэвис хотел погулять.
Bence yemeğimizi yiyelim ve yürüyüşe çıkalım.
Может пойдем перекусим, а потом пойдем пройдемся?
Aslında, Lois ve ben çabuk bir yürüyüşe çıkacaktık, değil mi, Lois?
Вообще-то, мы с Лоис собрались на небольшую прогулку, ведь так, Лоис?
İnsanlar gece yürüyüşe çıkıp bu balıkları elleriyle yakalıyormuş.
Судя по всему, люди выбегают посреди ночи, и хватают их голыми руками.
Bir yürüyüşe çıkalım.
Давай прогуляемся.
Hadi, yürüyüşe çıkalım.
Пойдём гулять.
Yürüyüşe çıktığını söylemiştin.
Ты сказал, что идешь на прогулку.
Ben yürüyüşe çıkıyorum.
Пойду прогуляюсь.
Tamam, sen ne biliyorsun, Yürüyüşe çıkacağım, Ade.
Я немного пройдусь, Эйд.
Bir süredir konuşmadığımızın farkındayım ama yürüyüşe çıkmıştım ve kendimi kapımda buldum.
Я знаю мы не говорили некоторое время, но я гулял и очутился возле твоей двери.
Yürüyüşe çıkma vaktin, Jeremy.
Джереми, тебе пора прогуляться.
Siz ikiniz neden Bay Ödlek'i alıp biraz yürüyüşe çıkarmıyorsunuz?
Почему бы вам двоим не вывести мистера Травяная башка на прогулку, чтобы проветриться?
Yürüyüşe çıkıyorum.
Я пойду прогуляюсь.
Belki bir yürüyüşe daha çıkar ve yolun beni nereye götüreceğine bakarım.
Пойду ещё погуляю. Посмотрим, чем это кончится.
Birkaç yıl önce Kore'ye geldiğinde grip olduğum için benim yerime yürüyüşe gitmiştin.
Когда ты приезжал в Корею несколько лет назад, я подхватил грипп, и ты ушёл вместо меня в поход.
Biz de şafakta yürüyüşe gittik.
Мы встретили рассвет на пешей прогулке.
Simon'la dışarıda buluşacağız, belki sahile yürüyüşe çıkarız.
Саймон и я собираемся встретиться на улице, может быть прогуляемся вдоль пляжа.
Hala, o zaman yeme Neden mi? senin sindirime yardımcı bir yürüyüşe git
Иди, прогуляйся, так пища лучше усвоится.
Her sabah, maaile birlikte yürüyüşe çıkacağız.
Каждое утро вся семья будет ходить на прогулки.
- Yürüyüşe çıkacağım ben.
- Да, я буду ходить на прогулки!
Kutlamaya gitmek olsun, yürüyüşe çıkmak olsun, gösteri olsun.
Понимаешь, со всеми этими походами, вылазками, шоу талантов.
Eğer bir yürüyüşe istiyorsun?
Ты хочешь прогуляться?
- Bekleyin, nereye gidiyorsunuz? - Yürüyüşe.
Прогуляться.
Yürüyüşe çıkıyorum.
Гуляю.
Sanırım köpeği biraz yürüyüşe çıkaracağım.
Вы знаете что, я думаю, что возьму эту собаку на прогулку.
Köpeği yürüyüşe çıkardın.
Выгуливала собаку.
Gelin yürüyüşe çıkalım beyler.
Подышим воздухом, парни.
Yürüyüşe çıkmış ve bir daha geri dönmemiş.
Она пошла на прогулку и не вернулась.
Kolombiya'da olsak hepimiz ormanda yürüyüşe çıkmıştık şimdi.
В Колумбии мы бы все отправились в джунгли прямо сейчас.
Paramı geri almak için ormanda yürüyüşe mi çıkacağız?
Мы отправимся на прогулку в джунгли, чтобы вернуть мои деньги?
Yürüyüşe çıkmak istedim, şehri geziyorum.
Я прошу прогуляться. Хочу тур по вашему городу.
Yürüyüşe çıkarmalıyım.
Оу, я должна взять ее на прогулку.
Hadi yürüyüşe çıkaralım.
Давай возьмем ее с собой.
Hadi yürüyüşe çıkalım!
Пойдем на прогулюшечку.
Onu yürüyüşe çıkart.
Покажи ей темную пещеру.
Benimle yürüyüşe çıkmak veya oturmak ister misin?
Может, ты согласишься немного прогуляться со мной или посидеть?
Hayır, yürüyüşe gitti.
Нет, он пошел погулять.
Hava almaya yürüyüşe çıkmıştım ve buraya geldiğimde silah sesini duydum.
Я просто гулял, дышал свежим воздухом а когда проходил мимо это здания, услышал выстрел.
Önceki gece yine biraz çektim, sonra yürüyüşe çıktım ve gölgem benden ayrıldı.
Недавно вечером я покурил и решил прогуляться, и я... Разошёлся со своей тенью.
Yürüyüşe falan çıkmadın ya.
Ладно, ты не ходил на экскурсию.
Sonra yürüyüşe çıkarım seninle Seninle
- then I go walking with you-hoo you-hoo
Yürüyüşe çıktı.
Она прошла прогуляться, и так пока и не вернулась.
Doğum günleri için, düğünler için cenazeler için yeğeninizi ilk gün okula götürmek gibi ufak şeyler için veya hatta köpeği yürüyüşe çıkarmak için bile sadece orada olamamak.
На Дни Рождения, на свадьбы, Похороны... Простые вещи как просто отвезти племянника в школу
Ajan Gibbs, yürüyüşe çıkmak istiyorum.
Я просто говорю, что хочу прогуляться.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]