English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ Ç ] / Çalıştır

Çalıştır traduction Russe

5,182 traduction parallèle
Kırmızı, siyah, çalıştır.
Красный, черный, поехали.
Dönüş programını manuel çalıştır!
Переведи возврат в ручной режим!
Zaten 11 defa çalıştırılır. Gerçekten 182 dolar alır mıyım onlar oynamak her zaman?
Мне правда платят $ 182 за каждый?
Pekala. Öyleyse aşağı çalıştırın.
Итак, подведём итог.
Eşleyici cihaz çalıştırıldı ve bomba hazır.
" стройство активировано, а бомба готова.
Benzin pompası takılı şekilde arabayı çalıştırıp gittiği dördüncü seferden sonra ehliyetine el konmuş.
Они забрали их, когда он в четвертый раз уехал с заправки не вынув шланг.
Tamam, çalıştır.
" ак, зажигай.
Duygu TAMAM Motoryum TAMAM Çalıştırılıyor ANA YZ AĞI İlerleme : % 97
эмоции OK моторика OK активаци € √ Ћј ¬ Ќќ... — ≈ " " " " прогресс : 97 %
Tak ve çalıştır. Hızlı montaj.
ѕросто вставл € ешь, и он запускаетс €.
Tamam. Çalıştır onu.
Ћадно. ѕросто включай.
Şu şeyi hemen çalıştır, dostum.
¬ ключай уже, друг мой.
Moose'un çalıştırılmasına onay veriyorum.
я разрешаю запуск Ћос €.
Tekrarlıyorum : Moose'un çalıştırılmasına onay veriyorum.
ѕовтор € ю, € разрешаю запуск Ћос €.
Moose 5 dakika içinde çalıştırılacak.
" апуск Ћос € будет осуществлен через п € ть минут.
Peder Geoghan bir çeşit terapi alırken sadece hafta sonu çalıştırılması doğru mu merak ediyorum.
Я надеюсь, обязанности отца Гейгана будут не просто уменьшены до работы по выходным, пока он проходит какую-нибудь терапию.
Hayır, çalıştıramazsın.
У тебя не получится!
- Çalıştır!
- Активируй!
Çünkü sabit disk bilgisayarı çalıştırmak için aşırı yetersiz.
Потому что оптический ни на что не годится.
- Ay, hayır, çalıştırdılar.
- О нет. Они это включили.
Çalıştır şu kasları. 1975 yılında steroid alan ve kız siken ev hanımısın sen.
Поиграй мышцами. Будто ты домохозяйка из 1975, которая сидит на стероидах и трахает девиц.
Acil Tepki Gücü'nü çalıştırın.
Вызовите силы быстрого реагирования.
Çocukluğumuzdan beri ön korteksimizi çalıştırıyoruz ve belli bir bilişsel hedefe yönelik eşsiz el-göz koordinasyonuyla karmaşık motor eylemler yapmayı hedefliyoruz.
С детства мы развивали свою префронтальную кору, чтобы добиться требуемой моторики и зрительно-двигательной координации, выполняя некие когнитивные задачи.
Cadde'deki spor salonunda beni çalıştırıyor.
Он тренирует меня в спортзале на четвертой.
Koca kafaları fişe takın ve saksıyı çalıştırın.
Пусть эти большие мозги подключаются и работают.
Kaç kişi çalıştırıyorsunuz?
Скажите, сколько у вас сотрудников?
Siz kaç kişi çalıştırıyorsunuz?
А У Вас?
Ben, sana çok iş veriyor ya da çok çalıştırıyorsam kendini benimle San Fransisko'ya gelmek zorunda hissetme.
Бен, если я вас слишком нагружаю или слишком напрягаю вас, не думайте, что вы обязаны лететь со мной в Сан-Франциско.
Yedi, altı, beş, dört ana motor için çalıştırın, ana motoru çalıştırın.
Семь, шесть, пять, четыре приготовиться к запуску главного двигателя, запуск!
- Evet, ben çalıştırırım.
- Я заведу.
Her şeyi çalıştırır.
На ней всё работает.
- Jessie, motoru çalıştır!
- Заводи мотор!
- Motoru çalıştır!
Он у меня, парни!
Peki efendim. Topları çalıştırın.
Готовим к залпу.
Yalnızca bir kere gördüğü her makineyi çalıştırıp, tamir edebilirmiş. Değil mi?
Мог собрать и починить любую железяку.
Tamam, çalıştır.
Хорошо, переверните его.
Çalıştır ve bana Shaw'ı bul.
Запусти Око и найди мне Шоу.
Tanrı'nın Gözü'nü çalıştırın ve onları bulun.
Запускай Божье Око и найди их.
Temelde benim tarafımdan çalıştırılıyor ve her şeyi ben yapıyorum.
Управляется мной, я местный гений.
İsterseniz hiç risk olmadan çiftliğinizi çalıştırırsınız.
Вы можете управлять своей фермой, если хотите. Не рискуя.
Ayrıca beni çalıştırırsan beni burada tanıyan yok. Gözlerden uzak kalabiliriz.
Кроме того, если будете тренировать меня, никто ничего не поймёт.
Ayrıca bacaklarını da çalıştırıyorsun.
Также не забывай про ноги, хорошо?
Julia'nın babası çalıştığım yatırım şirketinde kurucu ortak.
Отец Джулии - партнёр-основатель инвестиционной компании, в которой я работаю.
Anlatmaya çalıştım ama beni dinlemedi, bağırıp çağırdı.
Я пытался сказать ему, но он не слушал и все кричал.
ve son olarak bir türlü çalışmayan ses demosu... Andy Hertzfeld tarafından tasarlanmıştır.
А потом я скажу, что голосовую систему, которая не заработала, разрабатывал Энди Херцфельд.
Sanırım Maguire'ın avucunun içinde tuttuğu Narkotik bölümünde çalışmaktan bıkmıştı. Senin gibi katillerin özgürce dolaşmasını izlemekten bıkmıştı.
Устал работать с прокурором, получающим зарплату у Макгуайра, и смотреть, как отпускают убийц вроде тебя.
Gerçekten çalıştım ama biliyorsun herkesin hayvani bir tarafı vardır.
Правда стараюсь, но в каждом есть звериная сущность.
Hayır, daha büyük bir oyun planın parçası olarak jürinin aklını karıştırmaya çalıştığını düşünüyoruz.
Мы считаем, что он пытается запутать присяжных, и это его стратегия.
Bu deliğe üflemeyin! Üst düzey silah çalıştırıldı.
¬ это отверстие Ќ ≈ дуть!
Zaman dilimlerinin çalışma şekli bende hep bir hayranlık uyandırmıştır.
Меня всегда поражала такая разница во времени.
Bazı bekar annelerin çocukları çok hızlı olgunlaşır ama Rachel'ı hep bundan korumaya çalıştım ben.
У некоторых мам одиночек дети растут слишком быстро но я всегда старалась защитить Рейчел от этого.
Hayır, onu da işe dahil etmeye çalıştım.
Я пыталась вовлечь ее в дело.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]