Çocuk traduction Russe
44,921 traduction parallèle
Çocuk yetiştirebilir olduğumdan değil.
Не потому, что я способен растить ребёнка.
- O bir çocuk. Hatta adadaki tek çocuk. Bırak öyle davransın.
Единственное дитя на острове, позволь ей такой и остаться.
Beni dünkü çocuk sandınız herhâlde.
Ты наверное думаешь, что я вчера родился.
Biz olmasaydık o çocuk St. Giles'ta kötü yola düşerdi.
Если бы не мы, то этот ребенок сосал бы члены в церкви святого Эгидия.
Bir ev, ateş ve belki günün birinde çocuk borçlu.
Он должен мне дом и очаг, и возможно, однажды детей.
- Ayrıca efendim 76 çocuk. - Evet, evet ve bu ne...
- Да, да, и почему это...
Her şey, o düello ve ikimizin çocuk gibi kavga etmesi nasıl da gülünç.
Каким смехотворным все было. Дуэль. И наша грызня, будто дети.
Bir çocuk.
Ребенок.
Robert adındaki çocuk geldi.
Привезли парнишку по имени Роберт.
Yani artık biliyoruz ki, yabanî çocuk aynı zamanda kurnaz da.
Теперь мы знаем, что дикарь тоже хитрит.
O çocuk hiç doğru yola giremedi.
С ним всегда было что-то не так.
Burası neresi böyle? Çocuk yuvası mı?
Это что, детский сад?
Anlamalısın, yapmaya çalıştığımız şey bir çocuk büyütmeye benziyor.
Поймите же, мы как будто ребёнка растим.
Yaşını başını almış bir çocuk gibi dimdirekt okula gitti. Arkasını bile dönmedi.
Пошла прямиком в школу, прямо как маленькая женщина, даже не обернулась.
Seni dünyaya getirdiğimde daha çok gençtim. Tüm o "çocuk düşe kalka büyür" saçmalığı bir yere kadar doğru çünkü en iyi hesaplanan planların bile ortadan kayboluveriyor.
Я родила тебя очень рано, и все эти разговоры о том, что "дал Бог зайку" - это все чушь собачья, особенно когда все твои планы идут прахом.
Bence tatlı bir çocuk gibi duruyordu.
Он, конечно, милый...
- Hayatım, çocuk şiddete meyilliyse- -
- Слушай, если ребенок опасен...
Tatlı bir çocuk gibi durduğu için mi?
Потому что милый на вид?
İkinci sınıflardan bir çocuk bana çıkma teklif etmişti, abartmıyorum.
Меня позвал на свидание большой мальчик. Второклассник.
- Çocuk gibisin.
- Какой же ты еще ребенок.
Aramızda kalsın, Renata gibi çocuk da yaparım kariyer de annelerine kapak olsun diye tam zamanlı annelik durumumu muhafaza etmeye çalışıyorum.
Скажу по секрету, не хочу терять статус заботливой мамочки, чтобы тыкать им в нос Ренате и всем работающим мамашам.
Bu bahsettiğin çocuk...
- А, это тот мальчик, который...
Evden çalışıp, çocuk bakımını eşit oranda üstleniyor, hatta yemek pişiriyorsunuz.
То есть, ну, работаешь из дома... - Да уж. -... заботишься о детях наравне с женой, даже готовишь!
Bunlar çocuk yahu!
Господи, они же дети!
Sadece bir... Tatlı bir çocuk...
Просто... милый, милый мальчик.
Kilitli tuttuğun bir çocuk
Которого ты держишь взаперти.
Çocuk nerede?
Где ребенок?
- Kilitli tuttuğun bir çocuk.
- Которого ты держишь взаперти.
Çekil çocuk!
В сторону, мальчишка!
- Yalnız bir çocuk. - Evet.
- Ребенок один.
Çocuk arayan birini duymadığınıza emin misiniz?
Уверены, что не слышали, чтобы кто-то искал ребенка?
Çocuk, biraz saygı göster.
Дитя, прояви уважение.
Annem, Güneyin Sahibesi, Ölmeden önce binlerce çocuk doğurdu.
Моя мать, Госпожа Юга, родила больше тысячи детей прежде, чем умереть.
Teslim olduğunda, yanında bir çocuk vardı, genç bir kız.
Когда он сдался, с ним был ребенок, маленькая девочка.
O masum bir çocuk!
Она невинный ребенок!
Yanında getirdiğin çocuk gibi.
Как тот ребёнок, что ты привезла с собой.
- anne ve çocuk ölebilir.
мать и дитя погибнут.
Bu çocuk Ozma değil.
Этот мальчик не Озма.
- Yarın altı çocuk gelmiyor.
- Шестеро детей не придут! Шестеро!
Ayrıca çocuk psikoloğu ile görüştüğünü bilmesi gerekmiyor.
И ей не нужно знать, что она говорит с психологом.
Tarihte bunu başarabilen ilk çocuk sensin bence.
Может, это первый случай в истории!
- Bir çocuk daha istiyorum.
- Я хочу еще детей. Дочку.
Benim düşüncemi sorarsan eğer Ziggy gerçekten de çok uysal bir çocuk.
И я сама вижу, что Зигги - очень славный мальчик.
Ziggy tatlı, uysal bir çocuk. Karıncayı bile incitmez.
Зигги - милый, послушный ребенок.
Çocuk psikoloğuyla görüşeceksin.
- Ты пойдешь к детскому психологу.
- Gerçekten çok akıllı bir çocuk.
Очень смышленый мальчик.
Hele de bu kasabada, beni Çocuk Sosyal Hizmetler Kurumu'na şikayet ediverirler.
На меня сразу соцслужбам донесут.
Sana onu çocuk psikoloğuna götürelim dedim.
Я говорила, давай отведем ее к психологу.
Çocuk bir anda karşımıza çıktı. Geldiğini fark etmedim Joseph'in de fark ettiğini sanmıyorum.
Этот подросток проехал на красный, я его не видела.
- Bir de çocuk.
И ребенок.
Onlar sadece çocuk.
Они же дети.
çocuklar 5285
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocukları severim 21
çocukken 158
çocuklara 23
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocukları severim 21
çocukken 158
çocuklara 23