Çok fazla traduction Russe
20,092 traduction parallèle
Çok fazla sevgi sundular.
Я вижу, что правда им нужен.
Kemiklerin hızlı iyileşmesi için kullanılan S.H.I.E.L.D. ürünü, değil mi? Gücünü çok fazla kullandığında kemiklerini kırdığını biliyorum.
Я знаю, что ты сломала кости, когда впервые использовала силу.
- Güçlerini çok fazla kullanamazsın.
- Твоё тело не выдержит.
Burada çok vakit harcamışsındır. Çok fazla.
- Долго вы здесь были?
Çok fazla birşey istemiyorum...
Я у вас много не просил...
Çok fazla yalan söylüyorum.
Ну, я много вру.
Ben önemsiz bir insanım ve seni olayın dışına itseydim çok fazla vicdan azabım olurdu.
Я маленький человек, и я буду чувствовать себя виноватой от мысли, что я отправила тебя в тюрьму.
Çok fazla yalan söylediniz Bay Florrick, neden size bu sefer inanalım?
Вот он. Вы так часто лгали, мистер Флоррик, что разве сможет кто-то из нас опять поверить вам?
Yani, bu muhitte bi zamanlar çok fazla suç işleniyodu.
В том районе было много криминала.
O zamandan beri de arkanda çok fazla ceset bıraktın. Çoğu Amerikan askerleriydi.
" с тех пор вы оставили за собой много трупов, и большинство из них мор € ки.
Bu bir anda çok fazla adım atmaya çalışmak gibi.
Слишком много...
Çok fazla borç ve çok fazla insan.
Шагов, много долгов, много людей в одном месте.
Çok fazla gürültü var.
Слишком много криков в такую срань.
Çok fazla.
Это много, действительно.
Çok fazla veya yetersiz konuşursam diye korkuyorum.
Я... боюсь сказать лишнего, или сказать недостаточно.
Çünkü deşilecek çok fazla boktan şey var.
Потому что придется разворошить целую кучу говна.
Çok fazla manchego yedim.
У меня слишком много манчего.
- Çok fazla detay. - Lütfen.
– Прошу, слишком много деталей.
Çok fazla duygu.
Столько много эмоций.
- Çok fazla parti yapıyorsun.
- Ты устраивал много вечеринок.
- Çok fazla kağıt vardı.
- Там их целая стопка.
İlişkilendirmek istemediğim çok fazla ilişkisiz şey vardı ve sonra kendi başlarına birlikte bağlandılar.
Там оставалось большое количество не стыковок, которым я не сразу придал значение, но теперь они все сложились вместе, сами собой.
Bu konuda çok fazla pratiğimiz var.
Мы много практиковались.
Hem de çok fazla.
Очень.
Bize düşünecek çok fazla şey verdi.
Ну, она реально подкинула нам много пищи для размышлений.
Çok fazla karar gerek.
Нужно столько решить.
Bu çok fazla.
Как много.
Yine çok fazla çalıştın, olan bu.
Ты загружена работой, вот что случилось.
Wally'nin yaşamsal belirtileri düşük ve çok fazla kan kaybetti.
Показатели Уолли низкие, он потерял много крови.
Uranyumla çok fazla vakit geçiren herkes ki bu durumda Damien Darhk oluyor, kostümümün izini sürebileceği çok miktarda radyasyon emer.
Любой, кто долго находился рядом с ураном, в нашем случае – Дэмиен Дарк, испускает радиацию, которую мой костюм может отследить.
Bu çok fazla.
Это слишком много.
Seni önemsiyorum... çok fazla.
Ты важен для меня.... Очень.
Çok fazla şey söylüyor.
Она... она так много всего говорит.
Biliyorsun yapacak çok fazla işim var...
Я... ты знаешь, что у меня много работы
Ve her geçen gün yönünü .. bulma konusunda uzmanlaştı. çünkü diğer duyuları çok fazla armıştı.
Но она блестяще находила дорогу, потому что все остальные её чувства были обострены.
Bak çok fazla bir şey değil evet ama sonuçta bir başlangıç.
Слушай, знаю, это не много, но это зацепка.
Görünüşe göre, Zane'e karşı içinde çok fazla nefret ve kızgınlık biriktirmiş.
Apparently, there was a lot of built-up rage against Zane.
Seks olayı çok fazla olmadı.
А секс с ней — не очень.
Artık çok fazla nefretle dolusun.
Ты переполнен ненавистью.
Çok fazla şey olup bitiyor.
Столько всего происходит.
- Bu çok fazla gelirse...
И если это неуместно или слишком поздно, я...
Ve geçirdiğin bu yıldan sonra çok daha fazla teklifin olmalı.
- После такого сезона предложений должно быть больше.
- Kendini çok fazla mı zorluyorsun?
- Слишком усердствуешь? - Не волнуйся за меня.
Ameliyathanedeyken ameliyata çok daha fazla katılma imkanı buldum. Fakat Grey'e çok yanlış bir şekilde yaklaştı.
Теперь, в операционной я делаю куда больше операций, но зря она так цепляет Грей.
Çok fazla kişiye zarar verdim.
Я причинил зло многим людям.
Bu çok fazla.
Это невыносимо.
Piper senden çok şey aldı. Daha fazla müsaade etme.
Пайпер и так отобрала у тебя слишком много.
Bu kahve çok fazla.
Много кофе.
Sana Charlotte hakkında daha fazla şey anlatmaması çok kötü.
Это ужасно, что она не сказала тебе о Шарлотте.
Onu kadar ben de iyiyim girişkenliğim sayesinde çok daha fazla çalışabilirim.
Я нисколько не хуже, я работяга с инициативой.
Çok daha fazla.
Намного лучше.
çok fazla değil 61
çok fazla konuşuyorsun 37
çok fazla parazit var 16
çok fazlalar 23
fazla 31
fazlasıyla 93
fazla vaktim yok 53
fazla kalamam 17
fazla vaktimiz yok 83
fazla değil 199
çok fazla konuşuyorsun 37
çok fazla parazit var 16
çok fazlalar 23
fazla 31
fazlasıyla 93
fazla vaktim yok 53
fazla kalamam 17
fazla vaktimiz yok 83
fazla değil 199