English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ Ç ] / Çok kibar

Çok kibar traduction Russe

440 traduction parallèle
Daniel gerçekten iyi ve sevimli biri ve çok kibar biri denebilir galiba.
Дэниел правда очень очень хороший человек и у него такая нежная - очень нежная душа, если можно так выразиться.
Ama hanımefendi, erkeklere karşı çok kibar davrandım.
Но я была так добра к мужчинам.
Aslında iyi huyludur ve istediği zaman çok kibar da olabilir.
У него хорошие манеры и он может быть милым, когда захочет.
Efendin her zaman çok kibar biri olmuştur.
Твой хозяин всегда слишком добр.
Çok kibar davran. Şiir yazdır.
Пусть сидит, пишет стихи.
Arkadaşın Bayan Hartley, çok kibar.
Эта твоя знакомая, мисс Хартли. Она очень мила.
Bayan Carter çok kibar değil mi?
Как мило, не так ли?
Çok kibar ve anlayışlısın.
Так любезны.
- Evet, çok kibar biri.
Молодец, что женишься на ней.
Yüzündeki çok kibar görünüme rağmen... kız ürkütücüydü - solgun, duygusal... kaçık bir kuş gibi kendini sadece kadınlara masum duygularla yaklaşan Peter'e değil... başkalarına da sunan...
Несмотря на детское личико... девочка была сущий ужас - типичная маленькая сладенькая мошенница... цепляющаяся к мужчинам. Нет, даже Питер с его целомудренным отношением к женщинам... не заметил, как был замешан в эту грязь.
Çok kibar, bildiğim kadarıyla.
Очень хорошая, насколько я знаю.
Pekâlâ, sana karşı çok kibar olurum.
Ладно, я буду очень хорошим.
Tanımanız gerek. Çok zarif, çok kibar biri...
Вы бы видели его на корриде, такая пластика, такая грация!
Şöyle yazıyordu, "Borç isterken çekinmenize gerek yok, çünkü reddederken çok kibar davranırız."
"Не стесняйтесь просить кредит, мы отказываем в вежливой форме".
- Çünkü çok kibar biriyim.
- Потому что я очень вежливый.
- Lordum çok kibar.
Я рада мой господин.
Soldaki son sokak. Çok kibar! Sen onlar dan ne çaldın?
- Ты что-нибудь у них стащил?
Bence o çok kibar bir adam.
Мне кажется, он очень достойный человек.
Bence, siz gerçekten çok kibar birisiniz.
Мне кажется, вы очень хороший человек.
Çok canayakın, çok kibar, çok eğitimli, çok asil biri.
Воспитанный, с прекрасным вкусом.
Bana çok kibar davrandın.
Ты был так добр.
Çünkü sana çok kibar davrandık kafana takma.
Стоит чуть задержаться,.. ... и все тут же забывают, кто в доме хозяин!
- Çok kibar davrandı.
- Он был очень мил.
Şu anda çok kibar bir polisle sohbet ediyorum.
Я сейчас разговариваю с очень милым полицейским.
Onu seviyordum çünkü o çok kibar ve güzel ve canlıydı ve tüm benliğiyle "ben varım" diyordu.
Так как любовь моя к ней была ревнива и безгранична. Я любила ее за доброту, красоту и энергию.
Çok kibar bir çocuktu.
Да, он был милым ребёнком.
Barry'nin babası, pek çok kibar ailenin oğlu gibi... hukukçu olmak üzere yetiştirilmişti.
Отец Барри был воспитан, как во многих приличных семьях чтобы быть юристом.
Barry'ye çok kibar davranıldı... ve İngiltere hakkında sorular soruldu.
Барри встретил прекрасное обхождение его расспрашивали об Англии.
Gülümseyişin çok kibar ve farklı. Etrurya mezarlarındaki resimlerdeki gülümseyişleri hatırlatıyor. Zarif ve ölüm gibi.
Ваша улыбка как рельеф на этрусской гробнице - полна грации, но в то же время сдержана одновременно сияющая и погребальная.
Demek istediğim, Annabel artık çok kibar.
— ейчас јннабель стала очень милой.
Çok, çok, çok kibar.
ќчень-очень-очень милой.
Onun hakkında duyduklarıma göre, çok kibar birisiymiş.
Говорят, он честный малый. Честный?
Senden çok daha kibar adamlar.
Ты мне нравишься, но я предпочту более надёжного.
Çok kibar biri. Adı Marceau.
Его зовут Марсо.
Nazik ve kibar olurdum Çok duygusal olurdum Aşkta ve sanatta
Я буду нежен, я буду вежив и очень слезлив, влюблюсь и стану рисовать,
Gerçekten, siz... Çok nazik ve kibar bir beyefendisiniz.
Право вы такой хороший и добрый джентльмен.
Babanın gereksinimi olan siyasal destek için Paul'e tahammül ettin, kibar davrandın. Çok kolay oldu bu.
Итак, Вы терпели Пола, были вежливы с ним ради политической поддержки неободимой Вашему отцу.
Bu filmlerdeki rollerim çok nazik, kibar ince zevklere seslenen sevimli şeylerdi.
Мои роли в тех фильмах были изысканными сложными, утонченными.
Çünkü siz çok kibar bir beyefendisiniz...
- Месье, вы такой прятный джентльмен...
Sen çok nazik ve kibar birisin Matahachi, onun gibi yaban domuzunun teki değilsin!
Матахати-сан, вы милый и любезный, не то что этот дикий кабан!
Gözlüklü adamlar, çok daha kibar, tatlı ve savunmasız oluyor.
- Очки? Мужчины в очках более нежные, милые и беспомощные.
Şey, uh... kibar... adeta... çok, nazik gibi.
Ну... Очень хорошо. Как будто я...
Çok zevkli bir görev olmalı Binbaşı Raymond Shaw'un tanıdığınız en kibar, cesur, cana yakın ve en harika insan olduğunu göz önüne alırsak.
Ваше задание будет особенно приятным, если учесть, что Рэймонд Шоу - самый добрый, смелый, надежный, самый замечательный человек из всех, кого вы знаете.
Ama aşk her şeyden önce gelir. Bunu herkesten çok iyi bilirim. Ben kibar bir insanım.
Поверьте мне, ваша светлость, я деловой человек и люблю говорить на чистоту.
" çünkü erkekler çok iyi huylu kibar ve dost canlısı
Мы так дружны и добры.
Çok iyi ve kibar olduğunu biliyorum.
Я знаю, что ты хороший и добрый.
Ama bir süre önce, onun erkek sekreteri telefon açtı çok çalışkan, mütevazı ve son derece kibar biri ve bayanın geç kalacağını söyledi.
Фотограф Хендрикс сейчас находится в студии, дожидаясь некоей мисс Лючаны, которая придёт к нему фотографироваться, потому что не так давно её секретарь, очень исполнительный и вежливый, совсем как настоящий, позвонил ему и сказал, что модель задерживается.
Oh, çok kibar, çok kibar.
- Очень любезен.
Çok kibar.
Она добрая.
Kibar değiller, ama yalan söylemiyor, çok ileriye bakmıyor ve hiçbir şey kaçırmıyorlar.
они не врут, и ты всегда смотришь в глаза. И все замечаешь.
Çok da iyi, kibar ve nazik biri.
Каждое утро и каждый вечер он беседует с духами.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]