A short time ago tradutor Turco
111 parallel translation
A SENSATIONAL INHERITANCE As reported a short time ago, the celebrated Mexican multimillionaire Mr. A. G. Monen died whilst washing his hands in the lavatory of the Atlantic-Hotel.
SANSASYONEL BİR MİRAS Kısa bir süre önce aktarılanlara göre, meşhur Meksikalı mültimilyoner Bay. A. G. Monen, Atlantik Otel'in lavabosunda ellerini yıkarken hayatını kaybetti.
Didn't I take you guys to Weed just a short time ago?
Sizi ben bu yakınlarda Weel'e götürmemiş miydim?
People who questioned me a short time ago.
Bir süre önce beni sorgulayanlara.
You know a short time ago that tree was a skeleton.
Biliyorsun çok kısa süre önce bu ağaç sadece bir iskeletti.
And a short time ago a device exploded in a carriage full of gasoline at the rail crossing in the zone.
- Teşekkürler. Ve kısa bir süre önce bir araç patlatıldı. Ağzına kadar benzin yüklüydü ve... demiryolu bölgesinden geçiyordu.
I think he left a short time ago. That way.
Sanırım az önce çıktı, şu tarafa gitti.
No, he left from here a short time ago.
Yok az önce burdan ayrıldı.
I brought him in a short time ago, Father.
Biraz önce onu buraya getirdim, Peder.
- A short time ago.
- Kısa bir süre önce.
A short time ago, eh?
Kısa bir süre önce, eh?
The certain party I mentioned a short time ago locked me in and is now selling three baseballs for a dime to passersby.
Az önce sözünü ettiğim o kişi beni buraya kilitledi ve gelip geçene şimdi on sente üç beyzbol topu satıyor.
A short time ago you were worried, I remember.
Bir süre önce endişelerin vardı.
Serina only returned to this country a short time ago, and this will be her first public appearance tonight...
Serina kısa süre önce bu ülkeye döndü ve bu gece ilk kez halk önüne çıkacak.
My father was an overseer, a rather perilous job for himself and his family, until a short time ago.
Babam müfettişti bir süre öncesine kadar hem ailesi hem kendi için oldukça tehlikeli bir işti.
We were up in the bedroom a short time ago.
Kısa süre önce yatak odasındaydık.
I was with him myself just a short time ago.
Birkaç dakika önce birlikteydik zaten.
A short time ago, he committed suicide.
Kısa bir süre önce, intihar etti.
Spock, a short time ago, I broke up an argument between Gav and your father.
Kısa süre önce, Gav ve baban arasındaki bir tartışmaya son verdim.
I saw three of these dusters a short time ago.
Bu çaputların üçünü daha yeni gördüm.
It only happened a short time ago.
Olay kısa süre önce oldu.
They were turned over to us only a short time ago... after nearly half a century of negociations.
Uzun bir süre sonra bize ulaştı. Yaklaşık 50 yıl sonra film, Sovyetler Birliğine geldi.
A short time ago, you were the favourite.
Kısa bir süre önce, favori sendin.
Such a short time ago
Çok kısa süre önce tanıştık
There was a young woman here a short time ago, wearing an army jacket.
Biraz önce burada genç bir bayan vardı, asker montu giyen bayan.
In a statement issued a short time ago by the Pentagon, the United States has accused the Soviet Union of moving nuclear warheads into their new base at Mashad in northern Iran.
Kısa bir süre önce Pentagon tarafından yapılan bildiri ile... Birleşik Devletler, Sovyetler Birliğini, İran'ın kuzeyindeki Mashad'ta bulunan... üsse nükleer savaş başlıkları yerleştirmekle suçladı.
Arriving here in Brussels a short time ago, the NATO Secretary General...
Kısa süre önce buraya, Brüksel'e gelen... NATO Genel Sekreteri...
Ah, well, um... actually, Lord Smithwick, a short time ago I received a wire from Holmes instructing me to take down the details and begin the investigation without him, as it were.
Iı, şey, mmm, Aslında, Lord Smithwick, Kısa bir süre önce Holmes'den bir telgraf aldım. Bana ayrıntıları not almamı ve o oradaymışcasına araştırmaya başlamamı söyledi.
A short time ago, we surrendered to the Galactic Army ofLight.
Kısa bir süre önce Galaksinin Işığı Ordusu'na teslim olduk.
I met a girl a short time ago... and people in love are supposed to be happy... but somehow she bewilders me.
Kısa bir süre önce bir kızla tanıştım. Ve âşık olan insanların mutlu olması gerekir. Ama o bir yolunu bulup beni şaşırtıyor.
Now the unusual story of the winning of the Weenie Tots Sniff Stak es which occurred a short time ago.
Şimdi de Weenie Tot Kazı-Kokla Çekilişi'nin kısa süre önce yaşanan sıra dışı hikayesinde sıra.
A short time ago, a vagrant, our victim, was befriended and offered a lift.
Kısa bir süre önce, başıboş bir serseri yani maktul, birisi tarafından gideceği yere bırakılma teklifi aldı.
But remember, a short time ago this disease didn't even have a name.
Ama unutmayın, kısa süre öncesine kadar bu hastalığın bir adı bile yoktu.
Updating the story of the hour, the young man brutally murdered a short time ago in the men's room of the Antique Traders Mart has been identified as 22-year-old Carl Pageant of Towson.
Son gelişmeleri iletiyoruz... genç bir adam kısa bir süre önce... Antika İkinci el Pazarında tuvalette vahşice katledildi... maktulün Towson'dan 22 yaşındaki Carl Pageant olduğu belirlendi.
- We picked up a weak signal... a short time ago coming out of deep space.
- Olay nedir? - Derin uzaydan gelen zayıf bir sinyal.
! A short time ago, I had a very strange experience.
Kısa bir süre önce, başıma çok tuhaf bir şey geldi.
However, sensors did detect a low energy transporter beam a short time ago.
Bununla birlikte, kısa bir süre önce sensörler,... düşük enerjili ışınlama enerjisi tespit etti.
What I mean is, your life was in danger just a short time ago, and now, your chances for recovery are excellent.
Demek istediğim kısa bir süre önce hayatın tehlikedeydi ve şimdi iyileşme ihtimalin çok kuvvetli.
he told her so a short time ago.
Kısa bir süre önce ona söylemiş anlaşılan.
But just a short time ago such terror apparently struck this quiet neighborhood on the outskirts of Minneapolis.
Çok kısa bir süre önce Minneapolis'in bu sakin mahallesi aniden, dehşet bir olayla sarsıldı.
the President of the Christian Democracy, MP Aldo Moro, was kidnapped a short time ago in Rome, by a terrorist group.
Hristiyan Demokrat Partisi Başkanı, Mebus Aldo Moro, kısa süre önce, terörist bir grup tarafından kaçırılmıştır.
I'm here investigating a holdup of a liquor store that occurred a short time ago on Fourth Street.
Bay Plummer, kısa süre önce Dördüncü Cadde'de içki bayiinde yaşanan soygunu soruşturmak için buradayım.
This cames to me from what we talk about, a short time ago, concerning this double injunction against the strangers
Diese Idee kam mir, als wir von der doppelten Verpflichtung im Verhältnis zu Fremden sprachen.
All we know is that a short time ago, a major explosion ripped through this government building in Los Angeles.
Tek bildiğimiz kısa zaman önce, Los Angeles'taki bu hükümet binasında büyük bir patlama olduğu.
We were unable to translate your language until a short time ago.
Kısa süre öncesine kadar, dilinizi çevirmeyi başaramamıştık.
Teacher, just a short time ago, the people there wanted to stone you... and are you planning to go back?
Öğretmenim, kısa bir süre önce insanlar sizi taşlamak istediler ve geri mi dönmeyi planlıyorsunuz?
Dear colleagues, Dearcolleagues, I recall the words of a verypowerful man who, a short time ago, said to me :
Değerli meslektaşlarım, kısa bir süre önce bana şöyle diyen çok kudretli birinin sözlerini anımsıyorum :
A long time ago we knew each other for a short period.
YıIIar önce, kısa bir süre birIikte oIduk.
Except for a short period a long time ago.
Sadece uzun zaman önce bir kez onu aldattım.
It was a long time ago, for a short while.
Uzun zaman önce kısa bir süre görüşmüştük.
I was involved with his mother for a short time about... well, 24 years ago.
Annesi ile bir süre beraberdik, yaklaşık 24 yıl önce.
A long, long time ago... it was a night of great power... when the days grew short... and the spirits of the dead... returned to their homes to warm themselves by the fireside.
Tabii ama çok uzun zaman önce yüce güçlerin hakim olduğu bir gecede ölülerin ruhları, ateşin yanında ısınmak için evlerine geri döndüler.