English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ A ] / All dead

All dead tradutor Turco

6,521 parallel translation
- The cops are all dead.
Polislerin hepsi öldü, bir de...
- So they're all dead.
- Demek hepsi ölmüş. - Hayır, hayır.
Like I was saying, they all worked together, now they're all dead.
Dediğim gibi hepsi beraber çalışıyordu şimdi hepsi öldü.
They all worked together, and they're all dead.
Hepsi birlikte çalışıyordu ve hepsi öldüler.
We thought they were all dead, but they're- -
Hepsinin öldüğünü sanıyorduk ama...
And if the Syrian army catches us they will shoot us thinking we're rebels. Then we're all dead.
- Suriye ordusu yakalarsa bizi isyancı zanneder ve hepimizi kurşuna dizer.
When you look at the pyramids, you think about the pharaohs, but the pharaohs are all dead now.
Piramitlere baktığında aklına Firavunlar gelir ama bütün Firavunlar artık öldü.
And 15 minutes later... they were all dead.
On beş dakika sonra hepsi öldü.
All dead.
Hepsi öldü.
We're all dead anyway.
Artık hepimiz ölüyüz.
They're all dead- - murdered.
Hepsi öldü. Katledildi.
I wish they were all dead.
Hepsinin ölmüş olmasını isterdim.
I wish they were all dead!
Hepsinin ölmüş olmasını isterdim!
I wish they were all dead.
Keşke hepsi ölseydi.
They're all dead.
Hepsi ölür.
They're all dead!
Hepsi öldü!
They're all dead.
Hepsi öldü.
If we don't resolve this problem, we're all dead.
Bu sorunu çözmezsek, hepimiz öleceğiz.
You're all dead, motherfuckers!
Hepiniz öldünüz, orospu çocukları!
You're all dead, motherfuckers!
Hepiniz öldünüz!
You, your families, your wives are all dead, motherfuckers!
Siz, aileniz, karınız, hepsi öldü şerefsizler!
You're all dead!
Hepiniz öldünüz!
His strength was at an end, but since all the others were dead who'd embraced that morning, he accepted his fate.
Daha fazla dayanacak hali kalmamıştı, fakat diğerleri öldüğüne göre Güneş kimin için doğuyordu, sonunda kaderini kabullendi.
Teo's got a pretty good alibi, what with being dead and all.
Teo'nun ölü olmak gibi sağlam bir gerekçesi var.
- And when those fifteen killers, come across you, in possession of all of our dead bodies, they ain't just gonna'kill you and that nigger.
O on beş katil bizim cesetlerimizi taşırken sana rastlayacaklar.
He killed the love of my life all because I saw your dead bitch sister.
Senin sürtük kardeşinin cesedini gördüm diye benim hayatımın aşkını öldürdü.
'All my men in the bunker were dead.''l was discharged from the army.'
'Adamlarımın hepsi ölmüştü.'
No one is here They All are dead.
- Geri çekilin! - Kimse kalmadı!
- Dead tired after that all-nighter.
O kadar çalışınca ölü gibi uyumuşum.
Well they wrap around the entire house and they're filled with ice and snow, dead leaves, all kinds of gnarly stuff.
Oluklar evin etrafını sarmış. içleride buz, kar, yaprak ve bunun gibi şeylerle dolup taşmış.
I feel like I'm carrying the dead bodies of Michelle and Brett on my shoulders all day.
Tüm gün omuzlarımda Michelle ve Brett'i taşımış gibi hissediyorum.
But what matters most of all is this. You are no good to me dead.
Ama bunlardan daha önemlisi ölümün benim için kötü olur.
Who should we investigate and blame as all the assassins are dead?
Tüm saldırganlar öldürülmüşken kimi araştırıp sorgulamamızı istiyorsunuz?
- So, they might all be dead?
Hepsi ölmüş olabilir mi yani?
You all believed the doctor when he said I was dead.
Doktor öldüğümü söylediğinde hepiniz inandınız.
We'll all be dead.
Hepimiz ölmüş olacağız.
He, of all people, worries the Nazarene will return from the dead?
O kadar insan arasından o mu, Nasıralı'nın ölümden döneceğine korkuyor?
And they all raised their hands wanting to speak to the woman actually speak to their dead loved ones through her.
Sonra birden herkes kadınla konuşmak için ellerini kaldırdı,... gerçekte kadının aracılığıyla dünyadan göçmüş sevdikleriyle konuşmak için.
I also said that if anyone, anyone even remotely suspected something was off about our story, if they even detected the faintest whiff of it, we would all be dead men.
Buna ek olarak eğer biri duyarsa tek bir kişi bile hikâyemizden şüphe etmeye başlarsa en ufak bile imâ bile fark ederseler hepimiz geberip gideriz.
If all the animals are dead, where'd this rat come from?
Lanet olsun Kimmy Schmidt! Seni bozacağım!
Why don't you just record all your parts now, so when you're dead, Corinne can just put out an album with you and whoever's the flavor of the month?
Neden sadece kendi kısımlarını kaydedip... öldüğünde de Corinne seninle ya da kimin geçici hevesi varsa... onunla albüm çıkarmıyor?
I'm sorry you're dead, but it happens to all of us, sooner or later.
Öldüğün için üzgünüm ama... Er ya da geç, bu hepimizin başına gelecek.
I'm afraid they are dead set against any names at all.
Korkarım hiç ünlü birisi olmaması konusunda kesinler.
That means y'all are pretty much fucking dead!
Bunun anlamı artık hepiniz hemen hemen ölü sayılırsınız.
People think it don't hurt because they capped the well and they cleaning up and all that, but I ain't never seen the water this dead before.
İnsanlar bunun zararlı olmayacağını düşünüyorlar Çünkü kuyuyu kapadılar ve temizlik yapıyorlar, Tüm bu olanlara rağmen suyun bu kadar ölü olduğunu görmemiştim.
Our don's dead and with your retirement rumor, they all fled.
Don'uz öldü ve emeklilik söylentisi ile, Hepsi kaçtı
We have some dead ones, for all the good that will do us.
Birkaç tane de hiç işimize yaramayan ölü olanlar var.
♪ Now sleep she all serenely with the dead. ♪
Sadece biraz destek olduk hepsi bu. Böyle şeylerde daha önce hiçbir yerde görmediğin insanları görürsün.
You're lucky I caught this, or we might all be dead.
Bunu fark etmeme şükretmelisin yoksa hepimiz geberip gidebilirdik.
Thought you said they were all dead?
- Öldüklerini söylediğinizi sanıyordum.
When you kill someone, you lose all your leverage the moment they're dead.
Birini öldürürsen diğerlerine karşı bir kozun kalmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]