Be realistic tradutor Turco
424 parallel translation
Oh, but it's such a comfort not to be realistic.
Böyle bir teselli realistlik olamaz.
Let's be realistic.
Gerçekçi olalım.
Yes, let's be realistic.
Pekala, gerçekçi olalım.
I think we should be realistic and truthful with our children. And not have them growing up believing in legends and myths - like Santa Claus, for example.
Çocuklarımıza karşı gerçekçi... ve tamamiyle dürüst olmalıyız... ve onları, örneğin Noel Baba gibi, efasane ve masallara... inandırarak büyütmemeliyiz bence.
Look, darling. He's a nice old man, and I admire your wanting to help him. But you've got to be realistic and face facts.
Sevgilim, O iyi kalpli, yaşlı bir adam... ve senin O'na yardım etmek isteyişine hayranım... ama senin mantıklı olup, gerçeklerle yüzleşmen lazım.
We have to be realistic to survive.
Kurtulmak için gerçekçi olmak lazım.
Now I have to be realistic and consider the future.
Gelecek için gerçekçi olmam gerekiyor şimdi.
They can say whatever they want, Let's be realistic...
Kim ne derse desin. Gerçekçi olalım.
Gene, let's be realistic.
- Gerçekçi olalım Gene.
You have to be realistic.
Gerçekçi olmalısın.
Be realistic, John.
Gerçekçi ol, John.
Be realistic, who could you find up here to get engaged to?
Gerçekçi ol, senle nişanlanmak için seni burada kim bulabilirdi?
Let's be realistic, Billy.
Gerçekçi ol, Billy.
I have to be realistic in this, Billy.
Bu konuda gerçekçi olmam gerekiyor, Billy.
I mean, we gotta be realistic.
Yani, gerçekçi olmalıyız.
As you will, but let's be realistic.
Nasil dersen de, ama gerçekçi olalim.
Now, be realistic.
- Gerçekçi ol.
You've got to be realistic.
- Gerçekçi olmak zorundasın.
- Let's be realistic.
- Gerçekçi olalım.
The point is we're not through yet. Will you please be realistic just this once?
Bu kez gerçekçi olur musun?
I was just trying to convince Lelia that writers today have got to be realistic in their approach.
Lelia'yı, günümüz yazarlarının gerçekçi yaklaşımlarda... bulunmak zorunda olduklarına ikna etmeye çalışıyordum.
- Darling, Kitty, be realistic.
- Kitty, sevgilim, gerçekçi ol.
We're committed to the trials, but I think it would be realistic to accelerate them as much as possible.
Bu duruşmalar bizim için çok önemli, ama mümkün olduğu kadar hızlandırmak daha gerçekçi olur.
Now, Evelyn, we must be realistic.
Evelyn, gerçekçi olmalıyız ama.
- General, be realistic. - Go to hell!
Cehenneme kadar yolunuz var General!
You have to be realistic.
Gerçekçi olman lazım.
You have to be realistic, face facts.
- Realist olmalısın, gerçeklerle yüzleşmelisin.
Be realistic.
Dinleyin Mösyö Lejyoner, gerçekçi olmamız gerekiyor.
I'm sorry, Miranda, but you must be realistic.
Üzgünüm, ama gerçekçi olmalısın.
- Be realistic.
- Gerçekçi olun.
My dear Monsignor, let us be realistic.
- Sevgili Monsenyör. Gerçekçi olalım.
If you need to find any job to get by, be realistic, luv, all right?
"Bu vartayı atlatmak için bir iş bulman gerekiyorsa gerçekçi ol aşkım, tamam mı?"
But, Daddy, be realistic.
- Ben gayet iyi olacağım. - Ama baba, gerçekçi ol.
Be realistic.
Gerçekçi ol.
Be realistic! I can't marry.
Senin icin bile bundan vazgecemem.
Let's be realistic and demand the impossible.
Gerçekçi olalım ve imkansızı isteyelim.
Let's be realistic, comrades
Gerçekçi olalım yoldaşlar.
Let's be realistic, comrades
# Gerçekçi olalım yoldaşlar. #
Somebody has to be realistic.
Birinin gerçekçi olması lazım.
I respect your sentiments, but we gotta be realistic.
Duyarlılığına saygı duyuyorum ama gerçekçi olmamız lazım.
Mother, I know you're optimistic, but it's important to be realistic too.
Olumlu biri olduğunu biliyorum, anne ama gerçekçi olman da en az bunun kadar önemli.
Oh, do be realistic, child.
- Biraz gerçekçi ol, çocuğum.
Hey, look, pal, you gotta be realistic.
Bak, dostum, gerçekçi ol.
Exactly, and I think it should be reduced to its realistic proportions- - an entertainment unit for holiday parades and state fairs. [Laughing]
kesinlikle, bence bu gösteri birlikleri gerçek oranlarına indirgenmeli ve- - sadece şenliklerde ve şehir karnavallarında kullanılmalı.
For heaven's sake, Christian, be a little realistic.
Şimdi ne yapıyorsun? Tanrı aşkına Christian, biraz gerçekçi ol.
Yes, I am. We are operating on a realistic level..... when we are doing the things that have to be done.
Yapılması zorunlu şeyleri yaparken gerçekçi davranırız.
Look, let's be realistic.
Bak, gerçekçi olalım.
It should be realistic.
Gerçekçi olmak zorunda.
You should be more realistic.
Daha gerçekçi olmalısın.
The new society will be based on a realistic assessment of mans potentials and limitations.
Yeni toplum, insanın potansiyelleri ve sınırları konusunda daha gerçekçi bir değerlendirme üstüne kurulu olacak.
Captain, let's be realistic.
Orası köle yolu. - Haydi, gerçekçi olalım.
realistic 33
realistically 48
be real 20
be ready 140
be ready for anything 19
be respectful 22
be reasonable 217
realistically 48
be real 20
be ready 140
be ready for anything 19
be respectful 22
be reasonable 217