Big stuff tradutor Turco
562 parallel translation
Now, look, pal, you're big stuff, see?
Bak dostum, sen büyük bir adamsın.
- Big stuff, huh?
- Büyük iş, değil mi?
This was big stuff.
Bu büyük bir şeydi.
And the big stuff still to come.
Büyük etkinlik de yaklaşıyor.
Building rocket satellites is big stuff.
Bakın General, uydu roketi imalatı büyük iş.
Big stuff, huh?
Çok önemli, değil mi?
Now I'm ready for the big stuff.
Artık büyük şeyler için hazırım.
Big stuff in the air.
Havada büyük bir şey var.
See, sir, big stuff is old stuff now.
Büyük şeylerin modası geçti artık efendim.
Big stuff is old stuff?
Büyük şeylerin modası mı geçti?
All of our big stuff is coming in, listen!
Bizim birlikler geliyor, dinleyin!
- Big stuff. Eight 1000-pounders.
- Büyük kargo. 8 tane 1000 librelik top.
I didn't know they produced the big stuff too.
Bu kadar büyük üretim yaptıklarını bilmiyordum.
What about the big stuff?
Bu mu en büyüğü? .
You ready for some of the big stuff now?
Büyük haberleri duymaya hazır mısınız acaba?
Big stuff.
Çok komik.
He made all the big stuff, like good and evil, men and women, night and day.
Tüm büyük şeyleri o yaptı, iyiyi ve kötüyü, erkekleri ve kadınları, geceyi ve gündüzü.
The Russians are moving their big stuff in.
Ruslar bütün teçhizatlarını oraya taşıyor.
Would you know in complete detail what Sam's total net worth would be, not just the big stuff, the little stuff too, down to the last penny?
Sam'in kaç parası var biliyor musun? Sadece ana hesabı değil. Son kurusuna kadar.
Hiya, big stuff.
Selam, koca şey.
- Just the big stuff.
- Sadece değerli olanları alın.
Big Western stuff, you know.
Vahşi Batı'daki adamlara benziyor.
He kept a lot of stuff locked in a big cupboard in his laboratory.
Birçok eşyasını, laboratuvarındaki dolaba sakladı.
We thought if we could find the secret of all those millions of little engines in this green stuff, we can make big ones and then we could take all the power we could ever need right from the sun's rays.
Bu yeşil maddedeki... milyonlarca küçük motorun sırrını çözebilsek... daha büyük motorlar yapıp ihtiyacımız olan bütün enerjiyi... doğrudan güneş ışığından alabilirdik. Anlıyor musun?
She's got a big room with big paintings and statues and all that kind of stuff.
Koca resimler, heykeller ve benzeri şeylerle dolu büyük bir odası var.
Only it's big for a tooth and it's got some black stuff on it.
Ama diş için fazla büyük ve üstünde siyah bir şey var.
I threw that big-shot stuff at you because I thought it was the only way I could impress a big celebrity like you.
O şeyleri söyledim çünkü senin gibi büyük bir şöhreti öyle etkileyebilirim sandım.
That's big city stuff.
Büyük şehirli gibi.
Now I'm gonna give you big-league stuff.
Şimdi sana birinci sınıf bir fırsat.
It's a big day for you, you've got a lot of that stuff hung on you.
Sizin için büyük gün, yapacak bir sürü iş var önünüzde.
That's strictly big-city stuff.
Büyüksehirli gibi giyinmis.
You just try any rough stuff, and you got big trouble.
Üç kağıtçılık yapmaya çalışma Joe Dayı, yoksa başın derde girer.
Don't give me the big hero stuff.
Büyük kahraman pozlarına girme bana.
You know, the other day I met this big hunk of stuff out by the pool.
Geçen gün havuz başında iri bir erkekle tanıştım.
"Greetings from Italy and stuff the big boss."
Bakın, "En güzel İtalya hatırası ve patron hariç herkese öpücükler."
It's the big top. Look at all the trapeze stuff.
Tüm şu trapez malzemelerine bak.
Everybody should have a big hole where they burn the stuff.
Herkesin ıvır-zıvırını yaktığı büyük bir çukuru olmalı.
All this stuff I keep hearing about this big hole in the sky over Antarctica, it's frightening me.
Sokakta otomobilini gördüm, fakat ne zaman burada olacağını, gerçekte seni ne zaman göreceğimi hiç kimse bana söylemedi. Eve hoş geldin, bebek.
Will you stop it with the Big Bopper stuff?
Bırak şu Big Bopper ayaklarını be!
There'll be a few wise guys bootlegging the stuff, but not Big Jim Colosimo.
İçki kaçakçılığı yapan birkaç uyanık olacaktır ama Koca Jim Colosimo olmaz.
You're a big man when you're kickin'the ass outta kids with that sneaky Jap stuff.
Tabii milleti o karate numaraları ile pataklarken iyi oluyor.
Like hell it is... and don't be giving me that big-headed stuff, you hear?
Sana geç değil dedim. Benimle bilmiş bilmiş konuşma. Tokadı yer oturursun ona göre.
We're doing big, important stuff here!
Bizler burada çok daha büyük, çok daha önemli şeyler yapıyoruz!
Whitaker has a few samples of hi-tech stuff, but he's placed no big orders yet.
Whitaker'da biraz yüksek teknoloji örneği var, ama büyük siparişler henüz gelmedi.
Johnny finds out about this big white-collar guy... who's into a lot of bogus stuff, but I never knew his name, you know.
Johnny, zengin bir adamın bir sürü... pisliğe bulaştığını öğrenmiş. Ama ben adını hiç öğrenemedim.
Mr. Sandy Cohen and his sensible suit check you out, big pimpin suits and then for more casual looks we'll do polo shirts short sleeved t-shirts, board shorts, stuff like that today I went out an I just tried to make sure there was no egg or anything on my shirt
Günlük giysileri ise kalın tişörtlerden, kısa kollu gömleklerden ve şortlardan oluşuyor. - Bugün dışarı çıktım ve gömleğime yumurta dökmemek için elimden geleni yaptım. Smokin giyemedin mi?
I want you to meet Mr. Big Stuff.
Bay Büyük Adam'la tanışmanızı istiyorum.
Um, usually I go for this stuff in a big way, but at the moment... I'm in a little bit of a time jam here.
Genellikle böyle bir teklife balıklama dalarım ama şu anda zamanım biraz sıkışık.
What do you say we go up to the attic, divide the stuff up with Rick and give him the big end?
Ne dersin, tavan arasına çıkıp Rick'le malları paylaşalım ve onu şutlayalım mı?
She's taking too big a chance and you're getting small-time stuff.
Çok büyük riske giriyor. - Ve sana çok şey kalmıyor.
Tonight, I'll have a fight, a big fight, lots of money, and if I win, I would like to take you and Nicole away from this place, away from this city, and leave all the bad stuff behind us.
Bu gece dövüşeceğim. Büyük bir dövüş, çok para var. ... seni ve Nicole'ü buradan götürmek istiyorum.
stuff 485
stuffed 27
stuffing 22
stuff happens 27
stuff like that 238
stuff it 26
stuff and nonsense 20
big sis 22
big sister 51
big smile 86
stuffed 27
stuffing 22
stuff happens 27
stuff like that 238
stuff it 26
stuff and nonsense 20
big sis 22
big sister 51
big smile 86