Came out of nowhere tradutor Turco
676 parallel translation
Somebody came out of nowhere and poured something on it.
Biri aniden çıkıp saçıma bir şey döktü.
I didn't mean to scream, but he came out of nowhere.
Bağırmak istemezdim, ama birden önüme çıkıverdi!
You came out of nowhere.
Birden ortaya çıktın.
Well, it could've been so simple... but that guy came out of nowhere.
Her şey çok basit olabilirdi ama o herif birdenbire ortaya çıktı.
The kid came out of nowhere.
Çocuk birden ortaya çıkıverdi.
The other car came out of nowhere... and I--I slammed on the brakes.
Diğer araba birden önüme çıktı... ben de bariyerlere çarptım.
He came out of nowhere.
Hiçbir yerde ortaya çıkmamıştı.
She came out of nowhere
Bir belirsizlikten gelmişti.
He came out of nowhere.
Bir anda ortaya çıkıverdi.
Well, he came out of nowhere.
Birden ortaya çıkıverdi.
- He just came out of nowhere.
- Birden ortaya çıkıverdi.
- What? - It came out of nowhere.
- Bir anda yoktan varoldu.
He took us by surprise. He came out of nowhere.
Bizi hazırlıksız yakaladı.
I tried to kiss you, and that stupid dog came out of nowhere and bit me!
Seni öpmeye çalıştım, ve aptal bir köpek ortaya çıkıp, beni ısırdı.
He came out of nowhere, ran right in front of the cart. I never saw him.
Birden çıktı, birden arabanın önüne koştu. Göremedim.
She came out of nowhere.
Aniden çıktı.
He fucking came out of nowhere.
Birden ortaya çıkmış.
She came out of nowhere, man.
Aniden önüme çıktı.
It came out of nowhere.
Birdenbire çıktı.
Boy, they came out of nowhere.
Vay canına! Bir anda fırladı!
You saw how that biker came out of nowhere, right?
O bisikletli aniden çıktı!
came out of nowhere
hiç bir yerden geldi!
Or if you want to be really specific, up there is where this weird, bloody necklace came out of nowhere and knocked it out of the heavens when it was minding its own business.
Daha açık konuşmamı istersen, yukarıda kendi işiyle meşgulken, birdenbire bu garip, kahrolası kolye ortaya çıkıverdi ve onu gökyüzünden aşağı itiverdi.
A guy came out of nowhere.
Adamın teki birden çıkıverdi.
He just came out of nowhere.
Birdenbire çıkıverdi.
Looks like this guy came out of nowhere.
Nereden geldiği belli değil.
Why do you think certifiable telepaths came out of nowhere a hundred years ago?
Yüz yıl kadar önce telepatlar nasıl birden bire ortaya çıktılar zannediyorsun?
Suddenly, this man I'd never seen before came out of nowhere and evened things up.
Aniden, daha önce hiç görmediğim bu adam ortaya çıkıverdi.
They came out of nowhere.
Birdenbire karşıma çıktılar.
They came out of nowhere?
Birdenbire karşına mı çıktılar?
They came out of nowhere.
Birdenbire karşımıza çıktılar.
Jerry came out of nowhere and rescued me.
Jerry beni ellerinden kurtardı, tanıştık.
- It came out of nowhere.
- Hiçbir yere çıkmaz.
I was on top of everything, and then Luke came out of nowhere...
Kendimi her şeyin üzerinde görüyordum. Derken Luke denen canavar aniden ortaya çıktı.
Wow, that came out of nowhere.
Hey, bu da nereden çıktı şimdi?
And the dwarf came out of nowhere.
O cüce de birden ortaya çıktı.
CAME OUT OF NOWHERE AND FORCED HIM ONTO A BUS.
Birden ortaya çıktılar ve onu zorla otobüse bindirdiler
Ten two stupid cops came out of nowhere... messed everything up, but then I regrouped.
Sonra birdenbire o iki aptal polis ortaya çıktı... ve herşeyi berbat etti, ama ben toparladım.
She came out of nowhere. I didn't even see her.
Bir anda ortaya çıktı.
- This truck literally came out of nowhere and
Kamyon, tam anlamıyla birden önüme çıktı.
Pretty soon, some farmers with sticks came from out of nowhere and beat us up.
Epey sonra, biryerlerden birkaç çiftçi geldi ve sopalarla bizi dövdüler.
This thing came right out of nowhere.
Bu şey birdenbire ortaya çıktı.
He just came fucking flying out of nowhere!
Sanki çıldırmış gibiydi. Deli gibi üzerime sürdü!
'Cause after ten years of defending nothing but scumbags... this kid, this Roger, came along out of nowhere.
Çünkü on yıldır sadece aşağılık herifleri savunduktan sonra... bu çocuk, bu Roger, yerden bitiverdi.
It sounded like it came out of your mouth, from nowhere.
Sanki birdenbire senin agzindan çikti.
They came at us out of nowhere.
Nereden geldiklerini anlamadık.
Yeah, from Jamaica! Quite a story for them to even get here. They came out of nowhere.
Onlar için buraya gelmek ilginç bir hikaye.
He came out of nowhere.
Aniden ortaya çıktı.
And out of nowhere, Xena came upon a fierce-hooded warrior who had just laid waste to a group of villagers.
Ve bilinmedik bir yerde, az evvel bir grup köylüyü harap edip bırakan vahşi bir başlıklı savaşçının üzerine doğru geldi.
Why do you think Milano came all the way out here in the middle of nowhere?
Milano... bunca yolu... neden tepmişti dersin? Neden bu ıssız yeri seçti?
They came at me out of nowhere. - It was... It was so sudden.
- Ansızın hiç yoktan karşıma çıkıp saldırdılar.