Came up empty tradutor Turco
160 parallel translation
Came up empty.
Ama nafile.
However, despite their agility, the bandits came up empty-handed because they stole an empty truck.
Yine de, çevikliklerine rağmen bir şey elde edemediler. Çünkü boş bir kamyon çaldılar.
We came up empty on the canal.
Kanal'da bir şey bulamadık.
Doctor Uiro's schemes came up empty.
Dr. Uiro'nun planları suya düştü.
We sent a portrait of your Iong-haired man to every agency from NASA to DEA and came up empty.
Senin uzun saçlı adamın resmini NASA'dan DEA'e kadar her yere... gönderdik, sonuç çıkmadı.
I ran the DNA through CODIS and Missing Persons, and I came up empty.
DNA sonuçlarına göre veri bankasında arama yaptım, ama ellerim boş döndüm.
We looked everywhere and came up empty.
Her yere baktık ama elimiz boş döndük.
- Well, Dr. Fraiser and I came up empty.
- Dr. Fraiser ve ben birşey bulamadık.
We searched each one of those kids, but came up empty.
O çocukları teker teker aradık.
Well, Dr. Fraiser and I came up empty.
Dr. Fraiser ve ben birşey bulamadık.
We came up empty, sir.
Hiçbir şey bulamadık.
In game five, the Bulls came up empty, and Michael walked out of the United Center for the last time.
Beşinci maçtan, Bulls eli boş döndü, ve Michael United Center'dan son kez ayrıldı.
I checked the other artefacts for naqahdah, which is usually a sure sign of Goa'uld technology, and I came up empty.
Diğer eşyalarda da naqahdah aradım, ki Goa'uld teknolojisinin kesin kanıtıdır, ama boş çıktı.
Came up empty.
Bir şey çıkmadı.
We searched his office, came up empty.
Bürosunu aradık, ama bir şey bulamadık.
I came up empty. I worked from the victims out till I hit the highway.
Kurbanın bulunduğu yerden otobana kadar baktım.
'Cause I came up empty.
Çünkü gelirken boştu.
Tox screen came up empty except for quinine.
Kan testi temiz çıktı kinin dışında.
Tox screen came up empty except for botulin.
Toksin raporunda sadece botulin çıktı.
We used every method at our disposal to locate his whereabouts, and we still came up empty.
Onu bulmak için bildiğimiz her yöntemi denedik, ve hala birşey elde edemedik.
You know, you were here five years ago with your grid searches, your dogs, your cadets... you came up empty.
Beş yıl önce de arama ekiplerinizle,.. ... köpeklerinize ve akademi öğrencilerinizle geldiniz. Ama hiçbir şey bulamadınız.
You're the only one who came up empty?
Bir şey bulamayan tek sen misin?
He spent decades searching for it, but came up empty.
Bulmak için onlarca yıl araştırdı, ama araştırması boşa çıktı.
He's just being stubborn'cause he came up empty.
O baya cansıkıcı olmaya başladı.
I heard the print lab came up empty.
Duyduğuma göre parmak izi laboratuvarı hiçbir şey bulamamış.
- Yeah. Ran it through IBIS, and came up empty.
IBIS * üzerinden araştırma yaptım, ve bir sonuca ulaşamadım.
They raided his office six months ago. They came up empty-handed.
Altı ay önce ofisini basmışlar Ama hiçbirşey ele geçirememişler.
You asked me to find the leak when the drug warehouse came up empty.
- Depo boş çıkınca benden sızıntıyı bulmamı istemiştin.
Neighbourhood canvass came up empty.
Etraftan bir şey çıkmadı.
SSN came up empty.
- SSN boş çıktı.
I came up empty on the weapons search, but there's one place I can check... for his address book.
Tamam silah aramadan elim boş döndüm ama kontrol edebileceğim bir yer daha var.
They put out feelers to pawnshops at the time, seeing if someone tried to move it. Came up empty.
Almaya çalışan birisini görmüşlerse de tefeci dükkanlarının ağzını aramıştır.
Far as that, we came up empty.
Bir şey bulamadık.
Now, we searched all three and came up empty, so I thought it was a dead end, until I noticed this.
Şimdi... üçünü de aradık ve boş çıktılar, o yüzden çıkmaz sokağa geldiğimizi sandım, ta ki bunu farkedene kadar.
Witness testimony and tips came up empty.
Görgü tanıklarından ve ipuçlarından bir şey çıkmadı.
When network analysis came up empty,
Ağ çözümlemelerinden bir şey çıkmadı.
Don came up empty.
Don bir şey bulamadı.
A few of them described what sounded like the same man, but when I showed them mug shots, I came up empty.
Bazıları aynı adamı tarif ediyor gibiydi ama sabıkalı fotoğraflarından kimseyi tanımadılar.
AFIS database and dental record searches : they came up empty.
Sistemde diş kayıtlarıyla yapılan aramadan bir şey çıkmadı.
I thought it came up empty for any evidence of the killer.
Katille ilgili kanıt çıkmadı diye biliyordum.
Nothing. Techs scoured it and came up empty.
Teknisyenler silip süpürdüler, bomboş kaldı.
Security paged her over the intercom, and their initial sweep Came up empty.
Güvenlik, anonslar yaptı. Ayrıca ilk taramalarda birşey çıkmadı.
- the restaurant, came up empty.
-... götürmüşler ama sonuç yok.
The forensics came up empty.
Adli tıpçılar elleri boş döndü.
We checked every operating church in San Gabriel Valley and came up empty.
San Gabriel Vadisi'ndeki bütün kiliseleri araştırdık ama bir şey bulamadık.
The bomb squad came up empty at the Brooklyn Bridge.
Bomba imha timi, Brooklyn Köprüsünde bir şey bulamadı.
Yeah, I came up empty on the ex-military angle, too.
Benim de eski asker konusunda elim boş.
Here's what we came up with in an empty apartment across the street.
Bunu sokağın karşısındaki boş dairede bulduk.
And twice they came up empty-handed.
Ve iki defasında da elleri boş dönmüşler.
Law enforcement checks came up empty.
Kötü günü iyice beter olmuş desene.
Rerunning because you came up empty.
Çünkü elinde hiçbir şey yok.
empty 350
empty house 19
empty your pockets 103
came in 20
came here 26
came back 45
came out of nowhere 23
came home 23
came out 30
empty house 19
empty your pockets 103
came in 20
came here 26
came back 45
came out of nowhere 23
came home 23
came out 30