Cape town tradutor Turco
241 parallel translation
You don't even leave Cape Town.
Cape Town'dan ayrılmıyorsun bile.
Cape Town this time tomorrow.
Yarın bu saatlerde Cape Town'da olacağız.
Cape Town and mines and shares and people bowing and scraping.
Cape Town, madenler, hisseler, el pençe divan duran insanlar...
Then forget about Cape Town and being Lord Greystoke's favorite nephew.
O zaman Cape Town'u ve Lord Greystoke'un en sevdiği yeğeni olduğunu unut.
The Richard Lancings were flying to Cape Town.
Richard Lancing ve ailesi Cape Town'a uçuyordu.
They and their pilot never reached Cape Town.
Onlar ve pilotları asla Cape Town'a varamadılar.
One line to Owen and Gwil, down to Cape Town to Angharad.
Owen ve Gwilym'e bir çizgi... Oradan Cape Town'a, Angrahad'a...
Then Angharad came back from Cape Town without her husband.
Sonra Angharad Cape Town'dan geri geldi.
And in Cape Town, Africa, a Boer, no doubt reports a similar flash across the sky.
Cape Town Afrika'da, bir Boer tarafından hiç şüphesiz gökyüzündeki benzer bir parlamayı rapor etti.
Hopping all around the map from Baghdad to Caracas to Cape Town.
Bağdat'tan Caracas'a, oradan da Cape Town'a gittik. Ayrıca çocukları da sürükledik.
If we could make contact... Flight 356 from Cape Town calling.
Eğer bizimle bağlantı kurarsanız..... Cape Town'dan 356 numaralı uçuş konuşuyor.
- Flight 356 from Cape Town...
- Cape Town'dan 356 numaralı uçuş...
You weren't so funny back in Cape Town, were you... when you came crying to me with a very far-gone venereal disease... which I found almost impossible to cure?
Cape Town'dayken, neredeyse tedavi edilemez bulduğum çok ilerlemiş bir zührevi hastalıkla ağlayarak bana geldiğinde bu kadar neşeli değildin değil mi?
They bombed cairo, bangkok Cape town, buenos aires, harrow Hammersmith, stepney, wandsworth and enfield
Kahire, Bangkok, Cape Town Buenos Aires, Harrow, Hammersmith Stepney, Wandsworth ve Enfield'i bombaladılar.
It's almost incredible, isn't it, to think that this huge tree has walked over 2000 miles across this inhospitable terrain to stop here, maybe just to take in water before the 2000 miles on to Cape Town
İnanılmaz, değil mi? Bir düşünün, bu koca ağaç bu zorlu coğrafyada 3.000 km. Yürüdü ve yaşadığı yer olan 3.000 km.
Cape Town.
Cape Town. ( Afrika Cumhuriyeti'nin üç başkentinden biridir. )
I protect it, and that's the way it's going to stay, because no Zulu 20 years out of a tree will shove 50 cents in my hand and tell me there's a freighter waiting to ship me out of the land I built, alrighty?
Bunu koruyorum ve böyle de kalacak, çünkü 20 yaşındaki hiçbir Zulu elime 50 sent verip, Cape Town limanında beni bekleyen bir gemi olduğunu söyleyemez, anladın mı?
They are flying back from the Cape to Houston!
Houston'dan Cape Town'a uçuyorlar!
And have you not been stating in the hotels of Pietersburg... that you would walk barefoot from Cape Town to Pietersburg... to be on a firing party to shoot Lt. Handcock?
Pietersburg'un otellerinde yeter ki Teğmen Handcock'ı vurabileyim, çıplak ayakla Cape Town'dan Pietersburg'a kadar yürürüm dememiş miydin?
Even returning to Cap Town is no easy task.
Cape Town'a bile dönemeyebiliriz.
And police reports indicated that rioting continued today in townships outside Johannesbourg, Pretoria and Cape Town...
Polis raporları Johannesbourg, Pretoria ve Cape Town dış kesimlerinde kargaşanın arttığını gösteriyor.
The next time the sun hits their bodies, they'll be in Cape Town.
Bir güneş gördüklerinde'G. Afrika burnunda olacaklar.
I'm from Cape Town originally.
Aslen Cape Town'da doğdum.
- I want to go back to Cape Town.
Cape Town'a geri dönmek istiyorum.
On the visa desk at the consulate in Cape Town.
... Cape Town'daki vize bölümünde çalıştım.
Six months ago, a man matching Caulder's description was caught on camera entering a financial office in Cape Town, a known money-laundering operation.
Ayrıca bundan 6 ay önce SD-4'ün kameralarında, Calder'ın tarifine uyan birinin Cape Town'daki bir finans binasına girerkenki görüntüsü var. Bilinen bir para aklama operasyonuydu.
I'll suggest to Sloane we go there, seize their records and find Caulder.
Sloane'a Cape Town bürosuna ulaşıp kayıtlarına bakmamızı ve Calder'ı bulmamızı önereceğim.
Noah and I are going to Cape Town.
Noah ve ben Cape Town'a gidiyoruz.
Marshall has reconstructed the data you downloaded in Cape Town.
Marshall, Cape Town'daki sunucudan yüklediğiniz bilgilerden bazılarını kurtarmayı başardı.
This is rare film of 50 of them being led to trial in Cape Town.
Bu film, Cape Town'da mahkemeye götürülen isyancıların nadir kayıtlarındandır.
So they send in Hare, Superintendent Francis Hare... late of Cape Town, South Africa.
Yani Hare'ye gönderirler.. Güney Afrika'da, Cape Town.
They'll make us in Cape Town.
Capetown'a gidelim.
You film me now and then we'll go to Cape Town.
Şimdi beni çekersin, ve sonra CapeTown'a gideriz.
Ya, let's go to Cape Town, please, guys?
Evet CapeTown'a gidelim haydi. Lütfen çocuklar.
So, do you guys live in Cape Town?
Peki, CapeTown'da mı yaşıyorsunuz?
Shortly before mid-day today, a 1 5-year-old boy was involved in a shoot-out with security police while attempting to rob a cash-in-transit vehicle in the Belma Shopping Mall in Longstreet, Cape Town.
Bugün öğleden az önce 15 yaşlarında bir çocuk, Longstreet, Cape Town'da Belma Alışveriş Merkezinde para nakil aracını soymaya çalışırken güvenlik görevlileriyle çatışmaya girdi.
Cape Town.
CapeTown.
On the right, Cape Town and Table Mountain.
Sağda, Cape Town ve Table Dağı.
Moscow or even Cape Town.
Moskova veya tabii ki Cape Town için de...
They sell these maps to tourists in Cape Town.
- Cape Town'da bu haritaları... turistlere satıyorlar.
Momma Tuussee can arrange save passage to Cape Town for you
Sizin için Cape Town'a güvenli bir geçiş sağlayabiliriz.
I bought in a souvenir shop in Cape Town.
Bilmiyorum. Cape Town'da bir turistik eşya dükkanından aldım.
You met Mr. Raj Malhotra five years ago.. .. In Cape Town in South Africa. Did you remember that?
Bay Raj Malhotra ile beş yıl önce Güney Afrika'da, Cape Town'da tanıştınız.
And the witness of this is the staff of MTN mobile in Cape Town.
Bunun tanıkları da, Cape Town'daki MTN şirketinin personelidir.
You've heard of her work, want her to upgrade your Cape Town facility.
Onun işlerini duyduğunuzu, Cape Town'daki tesisinizin güvenlik sistemini yenilemek istediğinizi söyleyeceksiniz.
That's Cape Anne, and that's the town hall, right there.
Şu, Cape Anne, şu da bu bina, tam şurada.
Friends and neighbors of Cape Anne... this is a happy day for our town, and a happy day for me.
"Cape Anne" li dostlar ve komşular kasabamız için bugün mutlu bir gün, benim için de.
where it lives.
Uzaklıktaki Cape Town'a doğru yeniden yola çıkmadan önce burada sulanıyor.
I don't care if it's a cat chasing a mouse, you flash cape in that part of town you're looking at an all-expenses-paid education in bereavement.
Bunun kedinin fareyi kovalaması gibi olması umurumda değil, Pelerini şehrin o bölgesinde dalgalandırırsan tüm masrafları ödenmiş bir matemle karşılaşırsın.
Boy, you better take an interest in your own damn town... instead of wasting'your time worrying'about... Wernher von Braun and Cape Canaveral.
Evlat, Wernher von Braun ve Cape Canaveral hakkında endişelenerek vaktini harcayacağına... kendi şehrinde olanlarla ilgilensen daha iyi olur.
- Ever hear of a town called Cape Haven?
- Cape Haven adındaki kasabayı hiç duydun mu?