Centuries ago tradutor Turco
373 parallel translation
Built by the Portuguese, centuries ago.
Portekizliler inşa etmiş, asırlar önce.
That wall is as strong today as it was centuries ago.
Duvar hâlâ asırla öncesinde olduğu kadar sağlam.
Thirty-three centuries ago.
İ.Ö. Onüçüncü Yüzyıl.
The last Krell died 2000 centuries ago...
Son Krell iki bin asır önce öldü.
Once, centuries ago, there was a French hoodlum called Francois Villon.
Bir zamanlar, yüzyıllar önce, Francois Villon adında bir Fransız serseri vardı.
Originally a French Island... its laborers were brought in slave ships from the Gold Coast of Africa... four and a half centuries ago.
Aslen bir Fransız adasıdır işçiler 450 sene önce Afrika'nın Altın Sahili'nden getirilmişti.
Look, fairy tales went out of style centuries ago.
Bak, peri hikayeleri yüzyılar önce ortadan kalktı.
Fairy tales went out of style centuries ago.
Peri hikayeleri yüzyıllar önce demode oldu.
Actually, I suppose it started centuries ago.
Aslında, yüzyıllar önce başladı bu.
Two centuries ago today, two people were executed for practicing witchcraft.
İki asır önce bugün, iki insan büyücülük yapmaktan infaz edilmiş.
Two centuries ago, a storm prevented the flames from destroying the wicked soul of the witch.
İki asır önce, bir fırtına alevlerin cadının lanetli ruhunu yok etmesini engelledi.
Nine centuries ago.
9 yüzyıl önce.
Centuries ago, he was the lord of this land.
Yüzyıllarca önce, bu toprakların sahibiymiş.
Centuries ago West it was still unknown area.
Yüzyıllar önce, Batı bilinmeyen bir yerdi.
Torquemada spent many a happy hour here a few centuries ago.
Torquemada bir kaç asır önce burada mutlu zamanlar geçirmişti.
Many centuries ago, there were two peoples on this planet.
Yüzyıllar önce bu gezegende iki halk vardı.
Tonight we will complete the war which our ancestors should have won many centuries ago.
Bu gece, atalarımızın yüzyıllar önce kazanmış olması gereken savaşı tamamlayacağız.
A piece of sculpture made centuries ago by some over-sexed Italian.
Seks düşkünü bir italyan tarafından yüzyıllar önce yontulmuş bir heykel olurdu.
I have taken my form centuries ago so that I may communicate with you.
Sizinle iletişim kurabilmek için yüzyıllar önce bu şekli aldım.
It may interest you to know that since the initial use of corbomite more than two of our centuries ago, no attacking vessel has survived the attempt.
Korbomite'ın ilk kullanıldığı iki yüzyıl öncesinden bu yana, atakta bulunan hiçbir gemi direnç gösteremedi.
Thousands of centuries ago.
- Savaştan. Binlerce asır önce.
Captain the last such vessel was built centuries ago, back in the 1990s.
Kaptan, en son böyle bir gemi yüzyıllar önce, 1990'larda yapılmıştı.
"like they did someone centuries ago."
"seni çarmıha gererler."
If it were, considering the Platonians'hostile propensities, two or three of them would have combined forces centuries ago and deposed Parmen.
Öyle olsaydı, eğilimleri göz önüne alınırsa, iki üç kişi birleşerek Parmen'i iktidardan düşürürlerdi.
Six thousand centuries ago our vessels were colonizing this galaxy just as your own starships have now begun to explore that vastness.
6000 asır önce, bu galaksiyi kolonileştiriyorduk, tıpkı sizin yıldız gemilerinizin şimdi bu boşluğu keşfe başlaması gibi.
Centuries ago, Stratos was built by leaders that gave their word that all inhabitants would live there.
Stratos asırlar önce liderlerimizce kuruldu, gezegendekilerin burada yaşayacağını söylediler.
Lincoln died three centuries ago on a planet hundreds of light-years away.
Asırlar önce, yüzlerce ışık yılı uzaktaki bir gezegende öldü.
But that was centuries ago, captain, and not altogether true.
O, asırlar önceydi Kaptan ve doğru da değil.
A few centuries ago men lived in that building... religious custodians of the word, people just like you..
Bir kaç yüzyıl önce o binada yaşayan insanlar... halka dini kelimeler anlatan senin gibi insanlardı..
Almost two centuries ago, the ruling elders of my people sent me, yes, and my bride to Europe on a mission to protest the slave trade.
Neredeyse iki yüzyıl önce, halkımın önde gelenleri, beni ve eşimi, evet, Avrupa'ya gönderdi. Köle ticaretini protesto edecektik.
- That happened five centuries ago.
- Bu beş yüzyıl önceydi.
I did drive you crazy, more than four centuries ago.
Seni dörtyüzyıldan daha önce çıldırtmıştım.
This is like a... an archaeologist's dream... to go back in history and... and walk the Earth as it was 10 centuries ago.
Bu sanki bir arkeologun tarihte geri gitmesi ve dünyanın 10 yüzyıl önceki halini görmesi gibi bir şey.
Centuries ago...
Yüzlerce yıl önce.
It seems a thousand centuries ago.
1000 yüzyıl önceymiş gibi geliyor.
Here, 25 centuries ago on the island of Samos and in the other Greek colonies which had grown up in the busy Aegean Sea there was a glorious awakening.
25 yüzyıl önce burada Samos adası ve çevresinde Akdeniz bölgesinde uyanan kültürel yükselişin zirvesi yaşanıyordu.
We have traveled this way before and there is much to be learned by studying those great voyages of a few centuries ago.
Yüzyıllar önceki bu keşifleri inceleyerek onların tecrübeleri sayesinde aynı yoldan biz de yürüdük.
A main commodity returned by those sailing ship voyages of centuries ago were stories.
Yüzyıllar öncesinde bu seyahatlerden geriye kalanlar genelde hikayeler olmuştur.
These often noisy and occasionally deadly objects first appeared in large numbers only a few centuries ago.
Bu gürültülü ve tehlikeli olabilen objeler birkaç yüzyıl önce ilk kez ortaya çıktılar.
Three centuries ago, a monk by the name of Dom Perignon...
3 asır önce Dom Perignon adında bir keşiş.
- A German who died two centuries ago.
- İki yüz yıl önce ölmüş bir Alman.
Up until about two centuries ago... this was the Inquisitiors headquarters on the islands.
Bu adalar iki yüzyıl öncesine kadar...... engizisyonun merkeziydi.
Fourteen or fifteen centuries ago, maybe.
Ondört ya da onbeş yüzyıl önce belki.
100 centuries ago, we had an outpost here on Earth, before the first upheaval.
100 asır önce görevle dünyaya gelmiştik, ilk kargaşadan önce.
I came out of the closet centuries ago.
Ben dolaptan çıkalı yıllar oldu.
Centuries ago, the high lords of Arcadia... had entrusted the talisman to the priestesses... because only women may touch it.
Hükümdarlar yüzyıllar önce onu rahibelere emanet ettiler, çünkü sadece kadınlar ona dokunabilir.
War- - thousands of centuries ago.
- Savaş, binlerce yüzyıl önce.
A long time ago... A terrible hurricane, something we've never seen since centuries, appeared in the province of Hsi Hu.
Çok uzun zaman önce yüzyıllardır görmediğimiz korkunç bir fırtına Hsi Hu'da ortaya çıkmıştı.
It has taken you centuries to even grasp what we developed eons of your years ago.
Bizim uzun zaman önce yaptığımız şeyleri keşfetmeniz yüzyıllarınızı aldı.
- Five centuries ago. In 1500.
Peki kim yapmış?
Cast long ago by the monks of Byzantium. A treasure lost for centuries.
Bizanslı keşişler tarafından yapılmış, yüzyıllardır kayıp bir hazine.