Choose life tradutor Turco
580 parallel translation
Between art and life, he said he'd choose life.
Sanat ve yaşam arasından, hayatı seçermiş.
Therefore choose life, that thou mayest live thou and thy seed. "
Umarım sen hayatı seçersin dolayısıyla sen ve senin neslin yaşamlarını sürdürürler.
Perhaps we have, after all decided to choose life.
Belki de, nihayet, hayatı seçmeye karar verdik...
Choose life or death.
Ölümü veya yaşamı seç.
" I am sorry, but I choose life for thee.
" Üzgünüm ama senin için hayatı seçiyorum.
I hope to God we choose life over death.
Tanrı'dan umuyorum, yaşamı ölüme tercih ederiz.
Now I'm asking myself, is it possible I was wrong to encourage Timicin to choose life?
Şimdi kendime soruyorum, Timicin'i yaşamayı seçmesi için cesaretlendirerek... yanlış yapmış olmam mümkün mü?
Choose life.
Yaşamayı seç.
Live your life how you choose. It's no concern of mine.
Hayatını istediğin gibi yaşayabilirsin, beni ilgilendirmez.
But in real life, it's even more important that you choose the right side.
Ama gerçek hayatta doğru tarafı seçmeniz daha da fazla önemlidir.
You have promise, Mademoiselle DuBois. But you must choose between an operatic career and what is usually called "a normal life."
Sözünüz var, Matmazel DuBois, ama opera kariyeri ile genellikle "normal hayat" denilen hayat arasında bir seçim yapmalısınız.
You choose to say so, but it so happens it is my business, my job, to save the life of your former mistress.
Söylediğin gibi olsun ama bu benim işim. Eski ev hanımının hayatını kurtarmak istiyorum.
Choose right now you can be the envy of the German Foreign Service or you can go through life as a diplomatic valet.
Şu an doğru kararı verirsen Alman Dışişlerinin gıpta edilen adamı olursun ya da hayat boyu diplomatik bir uşak olarak kalırsın.
I don't know what to say... when I hear life reduced to what dress to choose.
Hayatın, elbise seçimine indirgenmesine ne söyleyebilirim bilmiyorum.
If you're old enough to vote, you're old enough to choose your own way of life.
Oy kullancak yaştaysan, kendi hayat yolunu seçecek yaştasındır.
Then you can go wherever you choose and ruin your life, if that's what you wish.
Sonra istediğin yere git, ne yaparsan yap hayatını mahvet eğer istediğin buysa.
How could you choose such a life?
Nasıl olur da böyle bir yaşamı seçebildin?
You cannot choose the life of a beast.
Bir canavarın hayatını seçemezsin.
If I had to choose my life over again... I think I would choose to be an artist.
Hayatımı baştan yaşayabilecek olsam sanatçı olurdum sanırım.
Provided that the way of life they choose harms no one else and is contrary to neither law nor public decency.
Seçtikleri yaşam tarzının kimseye zarar vermemesi ve kanunlara ya da kamu düzenine aykırı olmaması koşuluyla.
So I must choose B to justify my life and actions.
Bu nedenle hayatımı ve eylemlerimi haklı çıkarmak için B'yi seçmek durumundayım.
" Our bodies are exploited... because we are not allowed to choose whether to have a child... because of the ban on abortion... and the moral pressures on our sex life.
"Bedenlerimiz sömürülüyor çünkü kürtaj üzerindeki yasaktan ve seks yaşamımızdaki ahlaki baskılardan dolayı çocuk sahibi olup olamamayı seçme hakkımız yok."
Enlighten me, then. Why with your leg broken and your life at stake did you choose the perils of the ancient road instead of the easy one that lay open?
Öyleyse..... niçin kırık bir bacakla hayatını hiçe sayıp, güvensiz bir yoldan gelmeyi istedin?
If men would contend with you seek not their death but choose your own life.
Eğer insanlar seninle uğraşırsa onların ölümünü değil kendi yaşamını seç.
In a choice of my life or my horse, I choose my life.
Yaşamakla atlar arasında seçim yapacaksam, yaşamayı seçerim.
Wasn't the sort of life I'd choose for myself, but it was good for him.
Onunki kendi seçeceğim türden bir hayat değildi, fakat onun için iyiydi.
Eventually, he'll need to choose his studies, his craft.... he'll need to know how to choose a wife, what he wants from life... for all of that he'll need to be independent.
Eninde sonunda, ne tahsili yapmak hangi işte ustalaşacağını seçmesi gerekecek. Sonrasında nasıl eş bulacağını bilmesi hayattan neler istediğini keşfetmesi gerekecek. Tüm bunları yapmak içinse özgür olması gerekecek.
If necessity dictated that I become my own provider, I think I'd choose the life of a vegetarian.
Eğer durumlar kendi başımın çaresine bakmamı gerektirseydi sanırım vejeteryan bir hayatı seçerdim.
So let's choose f sub-I the fraction of suitable worlds in which life does arise, as a half.
Böylece fI'yı,... yaşanabilir gezegen sayısının yarısı olarak alalım.
" It was your ship or your life. I, too, choose your life.
" Geminle hayatın arasında seçim yapmam gerekse hayatını seçerdim.
I choose to live my own life.
Kendi hayatımı yaşamayı seçtim.
Once again, you choose to eliminate someone else's life in order to fulfill your own.
Bir kez daha kendi hayatını yaşamak için başkasının hayatını yok etmeyi seçtin.
You can't choose between life and death when dealing'with what is in between.
İkisinin arasında bir yerdeyken yaşamdan ya da ölümden söz edemezsin.
If given a choice, who would not choose a normal life?
Kimse böyle yaşamak istemez. Başka seçeneği yoksa.
Just because you choose... to live all alone... and sacrifice your life to a career... doesn't mean that ifl'm lucid... I have to be depressed.
Hayır, benim kanımca yalnız yaşamayı seçmen ve bir kariyer uğruna hayatını feda etmen tabiri caizse depresyonda olduğum anlamına gelmiyor.
Would you choose one life over one thousand, sir?
Bir hayatı, bin hayatın üstünde tutar mıydınız efendim?
In life you'll reach a point where you'll have to choose one of two paths :
Hayatta iki yoldan birini seçmeniz gereken bir noktaya ulaşacaksınız :
Only a Carpathian would come back to life now and choose New York.
Yanlızca bir Karpatyalı bugün hayata geri döner ve New York'u seçer.
That's the price you pay for the life you choose.
Ödeyeceğin bedel bu seçtiğin hayata karşılık.
For the first time in your life I'm offering you the chance to choose.
Hayatında ilk kez sana seçme şansı tanıyorum.
I want to choose my life.
Hayatımı seçmek istiyorum.
So, whatever toys you choose to incorporate into your sex life, be sure that the end result is fun.
Ne cinsel yaşamınızdaki tercihler ne de oyuncaklar, sadece sonucun keyifli olduğundan emin olun.
I might choose not to risk my life for an uncertain cause.
Belirsiz bir neden için hayatımı riske atmazdım.
I might choose not to sacrifice my life caring for my children, nor my children's children, nor to drown anonymously in the milk of female kindness, but instead, say, to go abroad.
Çocuklarım için hayatımı feda etmemeyi seçebilirdim ne de torunlarım için ne de dişilere lütuf edilen süt içinde boğulmayı....... onun yerine, yurt dışına çıktım.
I choose what I want to do with my life.
Ne yapmak istediğimi kendim seçerim.
I understand your objections, but it is my life and I have a right to risk it if I choose.
İtirazlarını anlıyorum ; ama bu benim hayatım ve risk alma hakkım var, eğer onu seçersem.
But, uh, we're not here to choose between her new life and old life
Biz onun eski ve yeni hayatı arasında seçim yapmak için burada değiliz.
I want to shut my eyes and wake up much later, with a life of my own, that I'd choose.
Gözlerimi kapatmak ve daha sonra kendim seçtiğim ve tamamen bana ait olan bir hayatta uyanmak istiyorum.
Because you have to choose sides in life.
Çünkü hayatta taraf tutmak zorundasındır.
Gotta choose in life.
Hayatta seçimlerini sen yaparsın.
You, above all, should know the consequences of the life you choose.
Özellikle siz seçtiğiniz hayatın sonuçlarını herkesten iyi bilirsiniz.
life 1101
lifetime 19
life is but a dream 17
life is good 62
life is beautiful 34
life goes on 120
life is short 124
life isn't fair 26
life is too short 32
life sucks 30
lifetime 19
life is but a dream 17
life is good 62
life is beautiful 34
life goes on 120
life is short 124
life isn't fair 26
life is too short 32
life sucks 30
life's a bitch 23
life's too short 77
life or death 27
life is hard 20
life is complicated 17
life is full of surprises 25
life's not fair 17
life is great 19
life is 34
life and death 48
life's too short 77
life or death 27
life is hard 20
life is complicated 17
life is full of surprises 25
life's not fair 17
life is great 19
life is 34
life and death 48