Come on in here tradutor Turco
1,124 parallel translation
Come on in here, Ralph.
Lavaboya geç.
Come on in here.
Gir içeri.
Come on in here.
Gel buraya.
Come on in here.
Böyle gelin.
Come on in here, Charlie!
Gel buraya, Charlie!
Come on in here, son.
Buraya gel oğlum.
Come on in here, Kelly.
Ama ben ciddi şekilde yaralandım galiba.
Jay, come on in here and let's talk about this thing.
Jay, içeri gel de şu işi bir konuşalım.
Come on in here and sit by the fire, woman,
Gel de burada sıcakta otur, kadın.
Now, come on. I "m in here. Let" s go.
Haydi, ben buradayım, gelin.
Come on, get down in here.
Hadi, eğ şu kafanı.
What this means is... that the National Labor Relations Board... will come in here and hold an election... where everybody votes whether to certify or decertify... the union's staying on in this plant.
Bunun anlamı Ulusal İşçi İlişkileri Kurulu buraya gelip, çalışanların, sendikanın bu tesiste kalması için gereken belgeyi onaylama ya da reddetmeleri için bir seçim düzenleyecek.
- Come on in. - Well, here I am, patrón.
- İşte geldim, patron.
Come on, get it off and get it in here.
Hadi, kıçını kaldır ve buraya getir.
Come on back in here and let us set you up.
Dur bi'. Geri dön ve aramıza katıl.
You don't come in here yelling at me on my set!
Çek, git! Benim setimde bana bağıramazsın.
What have you got in here, the holy grail? Come on.
Ne var bunun içinde, kutsal kase mi?
- What did you drag me up here for? - Come on in. Come on in.
- Neden beni buraya sürüklediniz?
Alice, I didn't come in here to try it on.
- Onu denemeye gelmemiştim.
Man, listen. You come here, you don't know what's going on in this city.
Buraya daha yeni geldin ve bu kentte neler olup bittiğini bilmiyorsun.
Now come on down here!
Çabuk in aşağıya!
Here in the public school guys, which I am. Come on.
benim gibi devlet okulu çocukları var. hadi.
Come on, get her in here.
Hadi, onu arabanın içine sok.
- Come on, he ran in here!
- Gelin, içeri girdi!
Here I am, right in your face. Come on down!
İşte burdayım tam karşında Aşağı gelsene
Come on, Petievich, get a half a yard in here.
Haydi, Petievich, 50 papel at şuraya.
come on. it's neat in here.
Hadi ama. Burası harika bir yer.
Come on, in here.
Hadi buradan.
He'll come in that door any minute, sit down on the couch, put one hand down his pants and the other hand here, on this VCR ad.
Kapıdan her an girebilir. Koltuğa oturup bir elini pantolonuna diğer elini de bu video reklam kağıdına atacak.
Hey, come on now, if you kick out the gooks, you have to kick out the Chinks, spics, spooks and kikes, and all that's gonna be left in here are a couple of brain-dead rednecks,
Eğer Vietnamlıları kovarsan, sonra Çinlileri,... Zencileri ve Yahudileri kovman gerekir. O zaman sadece birkaç beyinsiz ırkçı kalır.
- Come on, Charlie, Gramps said they went in here, so don't wimp out on me now.
Hadi Charlie, Gramps ayağa kalkamıyor. Biz yapmak zorundayız.
You look as good as anybody in here. - Oh, stop it. - Come on, huh?
- Buradaki herkes kadar iyisin.
Come on in, Mr. Clarke. Make your phone call in here.
İçeriden konuşsanız?
- Get in here! Come on!
Gel buraya!
I've come in here with the express intention of wishing one on you.
Buraya sana olan arzumu gösterme bahanesiyle gelebildim.
"Why, you just come right on in here, Denise," he'd say.
"Girsene Denise." diye seslenirse...
Come on, girl. Let's get you in here.
Haydi, seni küvete alalım.
Anyway, while you're here, come on in and I'll bring you up to date, okay?
Her neyse madem buradasınız içeri girin de sizi bilgilendireyim, olur mu?
Come on, Patches, in here.
Hadi Benekli, buraya.
Come on, you gotta be guilty of something, otherwise you wouldn't come in here, saying the things you said.
Hadi. Bir kabahat işlemişsin. Yoksa buraya gelip bana öyle demezdin.
Remember on the phone you said if I come here and I beat this LaRusso in the All Valley Tournament that you'd give me 25 percent ownership in your new dojos?
Sorun var mı? Hatırlarsanız telefonda bana, buraya gelip... Bizim Vadi Turnuvası'nda LaRusso'yu yenersem... yeni dojo'larınızın yüzde 25'ni vereceğinizi söylemiştiniz.
Well, now you are here, come on in.
Neyse, artık buradasınız. İçeri girin.
Man, that sure sounds good. But a lot of the guys who come in here, we can't handle one-on-one.
Dostum, kulağa hoş geşiyor ama buraya gelen bir sürü herifle teke-tek kapışamıyoruz.
Come on, move it, move it! Check that corridor. He's not in here.
Haydi, acele edin.
Come on, get that goddamn thing in here.
Hadi, o lanet şeyi içeri sokun.
Come on, let's get something to eat here in Sticksville.
Haydi gidip Sticksville'de bir şeyler yiyelim.
Come on. Let's hear it for cheryl. She's making her debut here in the big city at club 69.
Hadi beyler, Cheryl'e kuvvetli bir alkış alalım.
Get in here, come on.
İçeri gir hadi.
And I can't tell you how ex cited we are to have you come on-board and put in a hitch here at our flagship.
Ve ne kadar heyecanlandığımızı anlatamam aramıza katılacağını ve bayrağı devralacağını duyduğumuzda.
And when you finish cleaning'up and dustin'in here... I want you to come in the room, massage my feet... and pop the pimples on my back!
Ayrıca buradaki toz almayı ve temizliği bitirdikten sonra..... odaya gelip ayaklarıma masaj yapmanı..... ve sırtımdaki sivilceleri patlatmanı istiyorum!
They come in here, and you start jabber away on them.
Buraya gelen herkesle çene çalıyorsun.
come on 167938
come on baby 22
come on everybody 23
come on let's go 25
come on man 75
come on guys 95
come on in 3933
come on over 148
come one 123
come on now 949
come on baby 22
come on everybody 23
come on let's go 25
come on man 75
come on guys 95
come on in 3933
come on over 148
come one 123
come on now 949