Death experience tradutor Turco
294 parallel translation
I'd always anticipated that we'll end things at some point and that made me wanted to keep one foot out the door. But... after that near death experience... that's when I knew for sure...
Seninle ilişkimizi bitirmenin bir yolunu bulmak istemiştim ama gerçekten ölüp de sonu görerek bu deneyimi yaşayınca kesinlikle emin oldum.
I heard you had a near-death experience.
Ölümle ilgili bir deneyimin olduğunu duydum.
I had a near-death experience also.
Benim de öyle bir deneyimim oldu.
Did you know that half of all the adults who have had a near-death experience cannot wear a watch?
Ölüme yaklaşma tecrübesi yaşayan yetişkinlerin yarısının saat takmadığını biliyor muydunuz?
I don't discount the near-death experience because it can be explained empirically, by stimulation of the temporal lobe.
Ölüme yaklaşma tecrübesini dikkate almıyorum çünkü bu olay temporal lobun uyarılmasıyla açıklanabilir.
I believe it's a long way from saying Jack had a near-death experience to saying his body's been inhabited by Warren Dupre.
Jack'in bir ölüme yaklaşma tecrübesi yaşadığını ve bedeninde..... Warren Dupree'nin varolduğunu söylemeye daha çok yol olduğunu düşünüyorum.
Can you at least accept the possibility that during his near-death experience, some kind of psychic transference occurred?
En azından ölüme yaklaşma tecrübesi sırasında bir çeşit psişik transfer gerçekleşebileceği ihtimalini kabul edemez misin?
Sometimes a near-death experience helps them put things in perspective.
Bazen ölüme yaklaşmak, akıllarını başlarına getirir.
Right now I'm somewhere between bed-wetting and a near-death experience.
Şu anda, altıma etme ve ölüme yakınlaşma arasında bir yerdeyim.
You also described what sounded like a near-death experience.
Ayrıca ölümün nefesini yakından duyduğunuzu söylemiştiniz.
You're not gonna let a little near-death experience ruin your mood, are you? Hey.
Yakın ölüm deneyiminin, ruh halini bozmasına izin verme.
I think I had a near-death experience.
Az kalsın ölüyordum.
It was almost a full-death experience.
Zaten öldün, dirildin.
It was at that point that I felt myself separating from my body and entering into the near-death experience.
Ve o an kendimi bedenimden ayrılırken ve ölüme çok yakın bir yaşama girerken hissettim.
From my near £ death experience!
Az önceki ölüm deneyimimden baba!
And I would think you'd want to be prepared, especially after your near-death experience.
Hele şu son ölüme yaklaşma deneyiminden sonra istersin sandım.
I had an actual near-death experience.
Gerçekten ölüme yakın bir deneyim yaşadım.
But my ex-wife calls on the same day I have a near-death experience?
Ama ölüme yakın bir deneyim geçirmemle aynı gün eski eşim mi arıyor?
That was not a near-death experience.
O, ölüme yakın bir deneyim filan değildi.
You want to simulate a near-death experience, so you can revisit the Barge of Death, and you're telling me what's absurd?
Ölüm deneyimine yakın bir şeyi simule etmek istiyorsun, Ölüm Mavnası'nı tekrar ziyaret etmek istiyorsun, ve bunların saçma olduğunu söylüyorsun öyle mi?
I should be able to re-create the exact conditions that triggered her near-death experience.
Yaşadığı yakın-ölüm tecrübesini tetikleyen şartları, tekrar oluşturmuş olmalıyım.
I had a near-death experience last night. Wow.
Dün gece ölümden dönme deneyimi yaşadım.
Sometimes after a near-death experience, an officer gets tentative. Maybe just a split-second hesitation before pulling a weapon?
Bir memur ölüme yakın bir deneyim yaşadığı zaman silahını çekerken daha tereddütlü davranmaya başlar.
Especially after returning from a near-Death experience.
Özellikle ölüme bu kadar yaklaşmışken.
Like a... near - death experience.
Ölüme yaklaşma deneyimi gibi birşey.
- You're having a near-death experience.
Sadece ölüme yaklaşama deneyimi tecrübe edeceksin.
Near-death experience.
Ölüme yaklaşma deneyimi.
In my experience, adventure of this kind may mean life and death, and a close run.
Tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki, böyle bir yolculuk, ölüm kalım meselesidir.
Is your experience of death really so limited?
Ölümle ilgili deneyimin gerçekten bu kadar kısıtlı mı?
But death can be a beautiful experience.
Ama ölüm çok güzel bir deneyim olabilir.
My first experience with death was with one of our serfs, Old Nehamkin.
ÖIümle ilk tanışmam, yaşIı hizmetkârımız Nehamkin'in ölümüyle oldu.
But on their ways to their separate fates all stars experience a premonition of death.
Farklı kader yollarında ilerleyen yıldızların hepsi ölümlerini önceden hissettirir..
"I will experience everything in life so on the final journey to my death the nights will not be haunted by regret."
"Hayatta her şeyi tecrübe edeceğim ki ölüme olan son yolculuğumda geceler pişmanlıklarla dolu olmasın."
You know, if I understood it correctly, I think, uh, Heidegger said... that, uh, if you were to experience your own being to the full... you'd be experiencing the decay of that being toward death... as a part of your experience.
Eğer doğru anlamışsam, sanırım Heidegger, demiş ki... "Eğer kendinin bütün olmanı tecrübe edeceksen ölüme teslim olacağını da tecrübe ediyorsun demektir."
If you had to go out there and kill every piece of meat that you ate... that's a... that's a little easier for me to buy, you know, because you experience the death.
Eğer oraya gidip, yediğin her bir parça eti kendin öldürmek zorunda kalsan... Bu... Böylece benim için satın almak daha kolay olur.
I want to experience death.
Ölümü deneyimleyeceğim.
It is also a reminder that death is an experience best shared.
Ayrıca ölümün en iyi ölümün, paylaşılan ölüm olduğunu da vurgular.
In our experience, almost everything ends in death.
Bizim tecrübelerimizde, neredeyse her şey ölümle sonuçlanır.
Tonight, a young medical student who dared to experience death and come back.
"Bu akşam, genç ve başarılı tıp öğrencisi ölüme meydan okuyacak ve geri dönecek."
This circle, which I am sad to say we are in... will experience a slower, considerably more painful death.
Bu çemberde ise, söylemekten dolayı üzgünüm ama bizim içinde bulunduğumuz....... grup ölümü yavaş, acısı gitgide artan bir biçimde tadacak olanlar.
To see with their eyes... to hear with their ears... to understand how they experience time... how they learn about death... how they feel love... and how they perceive the world.
Onların gözleriyle görmek... kulaklarıyla duymak... zamanı nasıl yaşadıklarını... ölümü nasıl keşfettiklerini... aşkı nasıl hissettiklerini... ve dünyayı nasıl algıladıklarını kavramak.
So, as you are torn to bits by Broli, I invite you to experience the terror that is death.
Broly tarafından parçalara ayrılırken, seni ölüm korkusunu tecrübe etmeye davet ediyorum.
In my experience, religions often cause death and destruction.
Benim deneyimlerime göre din, pek çok yıkımın ve ölümün sebebi olmuştur.
Ought one not to have the right to experience a death that harmonizes with one's own inner principles or with one's own course of life
Bir kişinin, içsel ilkeleriyle ya da yaşam süreciyle uyumlu bir ölüme hakkı yok mudur?
Fly this plane or you'll experience death then déjá vu.
Uçur şu zımbırtıyı, yoksa iki defa ölürsün!
I experience neither pain... nor fear of death.
Ölüm korkusu yada acı, deneyimlerimde yok.
We seldom witness death. 0ften our only experience is from films and television, which can present it as a violent and painful event.
Ölüme çok ender şahit oluruz. Bunu sık sık filmlerde ve televizyonda görürüz. O an bize zorlu ve acı dolu bir şeymiş gibi görünür.
You wanna kill me by making me experience my death?
Ölümümü görmemi sağlayarak beni öldürmek mi istiyorsun?
Now we know why The Powers made me experience that woman's death.
Şimdi Güçler'in kadının ölümünü bana neden gösterdiklerini biliyoruz.
I've had so little experience with death.
Ölüm konusunda hiç deneyimim yok.
I got into this because of an injury because of a near-death experience.
Onlar...
death experiences 28
experience 101
experienced 30
death 1004
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death situation 19
experience 101
experienced 30
death 1004
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death situation 19