Educators tradutor Turco
60 parallel translation
Aren't we supposed to be educators?
Eğitmen olmamız gerekmiyor muydu, Rahibe?
The Committee has already questioned scientists, educators, churchmen, writers and actors.
... Komite bilgi adamlarını, öğretmenleri, din adamlarını, yazar ve aktörleri sorguladı.
Set up an international board of educators to study them.
Onları eğitmek için uluslararası bir öğretmenler heyeti kurulsun mesela.
An international board of educators?
Uluslararası bir öğretmenler heyeti mi?
You educators are amazing.
Siz eğitmenler insanı şaşırtıyorsunuz.
No more educators in the prisons?
- Hapishanedeki eğitmenlik sistemi kalkacak mı? - Hayır.
The people you see behind me, are some of the 2000 residents of Solvang, direct to sending of group of educators... who founded "Standish Community" in 1911.
Arkamda gördüğünüz insanlar 1911 yılında "Standish Cemiyeti" ni kurmak için gönderilmiş bir grup eğitimcinin oluşturduğu Solvang kasabasının 2000 sakininden bir kısmı.
Where his show had been condemned by parents and educators alike... as simpleminded TV mayhem, this new Krusty devoted a small portion of every show... to stamping out illiteracy in today's anything-for-a-thrill youth.
Televizyon kargaşasında, bu yeni Krusty her gösterisinde, ufak bir bölümü, gençlere ders vermeye ayırdı.
You are, after all, educators.
Sizler, her şeyden önce, eğitimcisiniz.
It's as fine a group of educators as you'll find anywhere in the world.
Dünyanın her hangi bir yerinde görebileceğiniz bir grup öğretmen gibiler.
Some educators underestimate the value of civics, but I say, for the growing mind, there's nothing more important than pride in your city.
Bazı eğitmenler yurttaşlık değerlerini önem vermiyorlar, fakat demeliyim ki, artan gelişimde, şehrinizde ki onurdan daha önemli hiçbir şey yok.
Before the phage began, we were known as educators and explorers, a people whose greatest achievements were artistic.
Feyc başlamadan önce, bizle eğitimci ve kaşif olarak bilinirdik -
To stand in front of a conference of educators and express my thoughts about my work.
Salon dolusu hocanın önünde dikilip, Çalışmam hakkında fikirlerimi dile getirmek...
What about being an illiterate TV clown... who's still more respected than all the scientists... doctors and educators in the country put together?
Ya kara cahil bir palyaço olmana karşın kasabadaki bütün bilim adamları, doktorlar ve eğitmenlerden daha çok saygı duyulan biri olman?
A lot of educators tell students "Think of your principal as your pal."
Eğitimcilerin çoğu öğrencilere, "müdürü arkadaşınız gibi düşünün" der.
When a school brings its students to the museum on a field trip, there's a staff of trained educators to greet them.
Okulun biri öğrencilerini "gezi için müzeye getirdiğinde, onları yetiştirilmiş eğitimciler" karşılar.
I was down in Washington for a museum educators'conference.
Müze eğitimcileri konferansı için Washington'a gitmiştim.
All educators should maintain professional relationships with all students in a manner in which is free of indictiveness, recrimination, and harassment.
Bütün eğitimciler öğrencilerle profesyonel bir ilişki içerisinde olmalı ve kindarlık, karşılıklı suçlama olmamalıdır. Devam edeyim mi?
We had an awards dinner for the Christian Educators Coalition.
Hıristiyan Eğitimciler Koalisyonu'nda bir ödül töreni yemeğimiz vardı.
You are not being sent into Germany as educators.
Onlarla tartışmayın Almanya'ya eğitmen olarak gönderilmediniz.
Locally, two school children offended veterans, educators and flag hags while imitating a stunt they learned watching TV's Krusty the Clown.
Yerel okuldan iki öğrenci Palyaço Krusty'den esinlendiklerini söyledikleri tehlikeli bir gösteriyi okullarında taklit ederken emekli askerleri, eğitimcileri...
It's called the "whoIe-chiId theory"... and it's only the collective thoughts of some of the greatest educators around, okay?
Adı "bütüncül çocuk teorisi"... ve önemli eğitimcilerin fikirlerini bir araya getiren bir kitap, tamam mı?
Dead Poets Society has destroyed a generation of educators.
Ölü Ozanlar Derneği bir eğitimci neslini çok kötü etkiledi.
I'm Mathieu, we must use true educators not half wits.
Ben Mathieu, gerçek eğitimciler kullanmalıyız. Yarı budalalar değil.
This lockout has brought negative media attention that questions our abilities as educators.
Bu lokavt, medyanın bizim eğitmenlik yeteneklerimizi sorgulamasına yol açtı.
All the top children's entertainers are educators.
Ne derseniz deyin. Çocukları eğlendiren herkes eğitimcidir.
Some of us who work as Jewish educators have been admitting, over the last maybe ten years, that it is propaganda.
Yahudi eğitimciler olarak çalışan bazılarımız son on yıldır bunun propaganda olduğunu kabul ediyor.
But what do you think, as educators Ö Or Senator Craig saying he is not gay.
Veya senatör Craig'in eşcinsel olmadığını söylemesi.
And I am here to announce that our own Brad Cohen .. has been chosen for amongst all the new educators in The State of Georgia....... to be Sallie Mae`s first year Teacher of the Year.
Öğretmenimiz Brad Cohen, Georgia eyaletindeki bütün ilk görev yılındaki öğretmenler arasından Yılın en iyi çaylak öğretmeni seçildi.
We don't get a lot of other educators paying us visits.
Diğer öğretim görevlileri bizi pek ziyaret etmez.
But for the rest of you educators... these yearbook pictures are really the only concrete proof you have... that anything you've done in your sorry little lives has made any difference whatsoever.
Ama eğitmenlerin geri kalanları için bu yıllık resimleri, küçük zavallı hayatlarınız boyunca fark yaratacak neler yaptığınızın tek kanıtı.
You're educators. Actually, no.
Siz eğitmensiniz.
American educators, organizing into unions, on strike against conditions they consider no longer tolerable.
Amerikan eğitimcileri, sendikalarda organize olarak, artık katlanılamıyacak şartlara karşı grev yapıyorlar.
Many experts believed that even the most motivated educators could not overcome the problems that these children brought from home.
Birçok uzman en yüksek motiveli eğitimcilerin bile bu çoçukların evden getirdikleri problemleri aşamayacağı kanısında.
Even progressive educators began to believe that the gap could never be closed.
İlerici eğitimciler bile, bu farkın hiç kapanmayacağına inanmaya başladılar.
Educators were watching closely, and, not surprisingly, so was the National Teachers'Union.
Eğitimciler olayı yakından takip ediyorlardı ve Öğretmen sendikası da aynı şekilde.
Still, as educators, there are certain responsibilities we need to be meeting here to the school and to the students themselves.
Eğitimciler olarak hala belli başlı yükümlülüklerimiz var. Okul ve öğrencilerin iyiliği için burada biraz konuşmamız lazım.
Mrs. Simpson, Bart has always been what we educators term a no-goodnik.
Bayan Simpson, Bart her zaman biz eğitimcilerin "işe yaramaz" dediği türden bir öğrenci oldu.
Okay, educators, gather round.
Pekâlâ, eğitimciler, toplanın.
This is what we're supposed to be doing as educators.
Eğitmenler olarak böyle yapmamız gerekiyor.
Look, I know you'd like to believe that as educators,
- Bakın, öğretmenler olarak bizim,
The drug makers and educators have been warned.
İlacı yapanlar ve eğitmenler uyarıldılar.
Hola, fellow educators.
Merhaba, eğitimci arkadaşlarım.
It's good to know there's still some actual educators out there.
Hala gerçek eğitmenlerin olduğunu bilmek harika.
Along with other caring and committed educators, Stacey continues to be an advocate for underprivileged children today.
Kendilerini buna adamış diğer eğitim gönüllüleri ile birlikte, Stacey günümüzde de imkânları kısıtlı çocukların eğitim haklarının savunuculuğunu yapıyor.
Asking you to applaud with gratitude for all the crap they've been teaching your kids while in reality, they're asking you to validate them for the choice they made to waste their lives as educators.
Oysa aslında eğitimciliği seçerek hayatlarını harcamalarına tanıklık etmeni isterler.
WANTED : EDUCATORS professionals
PROFESYONEL EĞİTİMCİLER ARANIYOR
We hand her a glass of chilled white wine, and, oh, look, my mom is walking over, and they're both educators and mothers.
Eline bir bardak soğuk beyaz şarap tutuşturacağız ve o da ne, benim annem orada dolanıyor ikisi de birer eğitimci ve anne.
Have you decided to annoy educators, parents and children by forcing your way into a kids'spelling bee?
Çocukların heceleme yarışına katılarak öğretmenleri aileleri ve çocukları sinir etmeyi mi planlıyorsun?
- Stan By Me Like all us students, Midtown High's crack team of educators and staff race to get out on Fridays.
Biz öğrenciler gibi, Midtown Lisesi öğretmenleri ve çalışanları da cuma günleri okuldan çıkmak için yarışırlar.
I'm here to make us all the best educators we can be.
Hepimizi olabileceğimiz en iyi eğitimci haline getirmek için buradayım, bu yüzden lütfen, açık bir konuşma istiyorum, hepinizin konuşmasını istiyorum.