English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ E ] / End of the road

End of the road tradutor Turco

415 parallel translation
The officers'mess is at the end of the road.
Subay gazinosu yolun sonunda.
Got stopped by the police at the end of the road.
Köşe başında polis durdurdu.
There are five cottages in this area... and two, 6 and 7, in the L at the end of the road.
Bu bölgede beş tane ev var ve iki tanesi yani 6 ve 7 numara yolun sonunda.
- There, at the end of the road.
- Şurada, yolun sonunda.
Sahel, THE END OF THE ROAD 1984-1986
Sahel, YOLUN SONU 1984-1986
Don't you think it's the end of the road?
Sizce de yolun sonuna mı geldik?
Looks like the end of the road, boys.
Sanırım yolun sonuna geldik, çocuklar.
I'll meet you at the end of the road. Oh, jud.
Mağaranın dışına hayvan ölülerini bırakan kişi.
But we come now to the end of the road.
Ama şimdi... yolun sonuna geldik.
It feels good, eh? The end of the road in sight.
Bunda herşey iyi görünüyor.
It's the end of the road.
Yolun sonu.
Looks like the end of the road.
Yolun sonu gibi görünüyor.
- It's the end of the road!
- Yolun sonu!
The years have gone by... now that I'm at the end of the road, I've understood nothing.
Yıllar su gibi gelip geçiyor artık yolun sonuna geldim, ve bir halt bildiğim yok.
End of the road, crook!
Yolun sonu düzenbaz!
And, um you go all the way down to the end of the Jordan Road to the labor camp, that's where it is right at the end of the road.
Sonra Jordan Yolu'nun sonuna kadar gidince çalışma kampını göreceksin. Çalışma kampı yolun hemen sonunda. Şimdi bak.
You and your boss will have reached the end of the road.
Sen ve patronun yolun sonuna varacaksınız
Yeah, and you reached the end of the road, Steam Engine.
Evet, sen de yolun sonuna vardın Buhar Makinesi.
This is the river side, and it's the end of the road.
Bu nehir kenarı, ve ayrıca yolun sonu.
Mr. Gant, I suppose this is the end of the road for us.
Bay Gant, sanırım bu bizim için yolun sonu.
I'm at the end of the road.
Artık her şey bitti!
End of the road, Hobbs.
Yolun sonu, Hobbs.
At the end of the road, there's this sweet little creek.
Yolun sonunda küçük tatlı bir dere var.
Quidaciolu's is at the end of the road by the junkyard.
quidaciolu'nun dükkanı yolun sonunda, hurdacının yanında.
We're on Putterman Lane off Lonesome Canyon, at the end of the road.
- Evimiz Issız Vadi'nin sonundaki Putterman Caddesi'nin sonunda.
This is the end of the road Galvatron.
Yolun sonuna geldin Galvatron.
Sounds like they're headed for the end of the road.
Sesler, yolun sonuna doğru gidiyorlarmış gibi geliyor.
There's a man standing at the end of the road.
Yolun bitiminde bekleyen bir adam var.
It's the solar house at the end of the road.
Yolun sonundaki solar ev.
If we keep going to the end of the road, we'll be on the highway.
Arabaya atla, yolun sonuna kadar gidip ana yola çıkacağız, durmayacağız. Nereye kaçıyoruz?
We've come to the end of a road.
Yolun sonuna geldik.
I have not come to the end of any road.
Ben hiçbir yolun sonuna gelmedim.
A second later, I saw Fred and the other two men... walking up toward the end of a small road leading to the beach.
Bir saniye sonra Fred ve diğer iki adamı sahile giden kısa yolun sonuna doğru giderken gördüm.
The end of an old road, the beginning of a new one.
Eski bir yolun sonu, bir yenisinin başı.
But if wagons and troops start moving up that road, that's the end of the buffalo in Wyoming, and that's the end of the Sioux.
Ama, eğer bu yolu kullanarak, insanlar ve askerler gelecek olursa Bu Wyoming'deki Buffaloların sonu olur, ve elbette Sioux'ların da sonu olur.
And at the end of the thirsty road, at Susa, Alexander pledged himself and us to this new idea.
Susuz geçen yolculuğun sonunda, Susa'da Alexander, kendisine ve bize bu yeni düşüncesini taahhüt etti.
What do you think you'll find at the end of that road?
Burada ne yapıyorsun?
Mrs. Godwin, i have no doubt... no doubt at all i'll be seeing you again in time at the end of that road.
Sana bir şey göstereyim.
Go straight down this road and turn left at the end of the street.
Bu cadde boyunca aşağı git ve sola dön, caddenin sonunda.
Have him go down to the end of Castle Beach Road.
Castle Beach yolunun sonuna insin.
Can you meet me at the embankment end of Lot's Road right away?
Lot's Road'un iskele ucunda hemen benimle buluşabilir misin?
To travel this road in total safety and be overtaken at every chaikhana by people riding from Kabul in lorries and hear the tale of the Royal Buzkashi time and time again. And at the end of it all, to find Tureen there before me.
Çayhanelerde Kabil'den kamyonların üstünde gelen insanlardan buzkaşi öyküsünü tekrar tekrar dinlemek ve bütün yolculuğun sonunda Tursen'le karşı karşıya gelmek.
There is certainly some distance to go in these negotiations... but for the first time in over three years... the end of this bloody road that we've traveled seems only steps away.
Bana şuradaki paketten gazlı bez ver. - Hazır mıyız?
Lung, you're at the end of your road.
Tuzağa düştün.
We had that to go of the way of the curve until the o end of the Commercial Road for a plant that it had the shelter in the bilge, e when running had fires for all the side.
Commercial Road yolunun başında bulunan bir fabrikaya koşup oranın altında bulunan bir sığınağa gitmek zorundaydık. Biz koşarken etrafımız cayır cayır yanıyordu.
In this regard, friends, our monthly review, entitled "Pure Truth", will help you understand how best to know and follow the road that leads to the desired end, and will open to you all of life's essential needs.
Bu nedenle dostlarım, bu ayki dergimizin başlığı "Saf Gerçek". Sizlere nasıl öğreneceğinizi anlatacak arzu edilen noktaya nasıl ulaşacağınızı gösterecek. Hayattaki tüm ihtiyaçlarınıza ulaşmanızı sağlayacak.
- Down the road, the pub's on the right, and I go through the manor house gates, to the end of the lane.
- Evet, yolda gelirken gördüm. Belki de yolun sonundaki kapıyı kullansam daha iyi olur değil mi? Evet.
It's moving faster now. Up Regent Avenue. Up to the end of Smallhouse Road.
Şu an, Smallhouse yolunun sonundaki Regent caddesine doğru hızla ilerliyor.
I'll be at the end of Highland Road.
Highland Caddesi bitişinde olacağım.
[Siren] Unit 17, Unit 12, respond to a 4-16, east end of Highland Road by the docks.
Birim 17, Birim 12, 4-16 cevap verin, Highland Caddesi'nin doğu yönlü bitişindeki rıhtıma gelin.
East end of Highland Road by the docks.
Highland Caddesi'nin doğu yönlü bitişindeki rıhtıma gelin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]